ortaokul yıllarıma tekabül eder. 100 kontör 1 günder biterdi, sayfa sayısı arttıkça kontör de çifter çifter azalırdı, birde türkçe karakter kullanıyorsanız 1 harf 16 karakter filan kapsıyordu, kısacık bir cümle yazsanız bile 6-8 kontör gidiyordu.
genelde ayrılık mesajları 12 kontöre denk geliyordu efendim, ey gidi karanlık çağlar ey.
yazılan mesaj dolu dolu olurdu ki 2 kontorün gittiğine içimiz yanmasın. sonra iki kontör gidiyor, para dayanmıyor diye harf yutma modası başladı. daha sonra da işte halimiz ok, kib, by, aeo oldu! ulan şimdi operatörler gani gani mesaj hakkı veriyor, ama hala ok, kib, by yerinde duruyor. nasıl üşengeç bi milletsek?
100 kontör yüklediğimizde sadece 50 mesaj atabildiğimiz günlerdi. aynı zamanda konuşmanın dakikası da 4 kontördü. yani 100 kontör yüklediğimizde ayda sadece 25 dakika konuşabilme şansımız vardı. ki zaten anne ben biraz geç geleceğim demeye dahi yetmezdi bu.
vodafone'un telsim olduğu yıllardı ve cep öğrenci ile 10 dakikası 2 kontör olayıyla nefes almamızı sağladı.
aycell ve aria olarak başlayan 2 gsm şirketi de birleşerek aveayı oluşturdu ve rekabet içgüdüsüyle o da konuşma ve sms kampanyası başlattı.
mesaj yazmaktan baş parmakları kas yapmış insanların olmadığı yıllardı.
turkcell'de -20 kontöre kadar inebiliyordun. o yüzden turkcell almıştım hatta.
akşam bakardık, ne kadar çağrı geldiyse o kadar popüler hissederdik.
vay be.
daha bi güzeldi be o yıllar.
ilişkiler daha bir samimiydi sanki. ne o öyle tık tık, herşeyini herkes biliyor. yok telefondan tweet at, yok 10.000 sms, yok facebook. çok içli dışlı olduk herkesle be, fazlasıyla.
beğenmeyen kapatsın sosyal ağ hesaplarını diyen olabilir, fakat öyle bir dönem ki, mesela facebook hesabın olmasa, vize-final tarihlerinden bile haberdar olamıyorsun, sosyal ortamda muhabbetten geri kalıyorsun, bir dışlanıyorsun falan.
amma dolmuşum be bu konuda.
gülen suratlı mesajlar yoktu. upuzun mesajlara "ok" diye cevap atılmazdı. nice gençler bu uğurda aşklarına veda ettiler. turkcelli kızla avealı oğlanın aşkı dillere destan oldu. *
bir sms'in bile hesabı yapılan dönemlerdi. öyle kısacık mesajlar da neyin nesi? o 160 karakterin sonunu görmeden mesajı göndermek zenginlik alametiydi. *
güzel yıllardı. iletişimin kolaylığı her türlü ilişkiyi bozdu sıradanlaştırdı. hem o zamanlar klasikleşen sözlerin mesaj atıldığı, şunu bilmem kaç kişiyle paylaşmazsan şu olacak mesajları yoktu. ne zamanki bu sms paketleri çıktı, insanlar da çığrından çıktı.
ahh mazi ahh...
lise hazırlıktasınızdır, bir heves telefon istersiniz ebeveynlerınızden ama 'çocuğun her dediği oyle hemen yapılmaz' dan hareketle önünüze hedef konur: 'başarırsan alacağım' denir. zaman geçer hedefe ulaşırsınız ve telefon alınır. yine şartlarla tabii. 3 aydan 3 aya 100 kontör yüklenecektir, siz bunu ister 1 günde ister 3 aya yayarak harcamakta özgürsünüzdür. bu kural asla çiğnenmez. ilk bir ay iletişim süperken son iki ay eşiniz dostunuz sizden haber alamaz. en iyi ihtimal çağrı atarsınız. şükür ki geçmişte kaldı bu buhranlı günler, yaşasın sms paketleri, yaşasın özgür iletişim. *