Geçen haftaki sözde ödül torenininden sonra biraz reytingi toparlamış dizi. Bu hafta 11'inci sırada geçen hafta, 20'inci siradaydi. Sosyal medyada ençok konuşulan dizi olmuş ikinci olmuştur.
Tuzu iyiyse içilebilir.zorlu şartlarda işe yarayabilir.bazı kadın tiplemeleri saklamayı sever böyle şeyleri.olası bir mahsur kalma durumunda biriktirdiği göz yaşı içilse best öküz award of the year ödülünü kazanırsınız.içmezsek ölürüz falan demez trip atar .
--spoiler--
Bir litre gözyaşı dizisi gerçek hayattan alınmış bir hikayedir 15 yaşında omurilik soğan dejenerasyonu hastalığına yakalanan ve 25 yaşında maalesef hayatını kaybeden Aya Kito’nun hayat hikayesinden uyarlanmıştır. Fırın işleten bir ailenin kızı olan Cihan sinir sisteminde bir dejenerasyonla giden hastalığına yakalanır. Bu arada da üniversite sınavına hazırlanmaktadır. Yapılan tespitlerde beyninde küçülme meydana gelir. Bu arada Cihan üniversite sınavını kazanır Ama bir yandan da hastalığın ilerlemeye devam etmektedir. Çok zor bir süreç onu beklemektedir.
Omurilik Soğan Dejenerasyonu Nedir ?
Omurilik beyinle , vücudun diğer organları arasında iletişimi sağlayan sırtta bulunan bir organdır. Kaslara hareket emrini yollar, kalbe ve solunuma çalış emrini gönderir. Beyinden gelen emirler bu organ tarafından vücudun tüm organlarına iletilir omurilik soğan dejenerasyonu hastalığında merkezi sinir sisteminde ve omurilikte sinir hücrelerinde her geçen gün artan bir bozulma ve dejenerasyon söz konusudur. Hastaların durumu günbegün kötüye gider.
Hastalık yavaş yavaş ilerler. Omurilik fonksiyonlarını yavaş yavaş kaybeder. Hastalarda titremeler, kaslarda güçsüzlük, kaslarını kullanamama, dokunma ve acı duygularının zaman içinde azalması ve zamanla solunum ve kalp gibi hayati organların fonksiyonlarının kaybedilmesi gibi sonuçlar ortaya çıkar. Hastalar ilerleyen yaşlarda maalesef kaybedebilmektedir..
Gerçek bir hikayeden yola çıkılmış, bir hastalığın kişide, ailede ve toplumda ortaya çıkardığı etkileşimleri ve sonuçları çok güzel irdeleyen, farkındalık yaratan bir dizi …
sekreter olarak çalıştığı sirketin patronuyla evlenerek sınıf atlayan gençlere bakın calismanizanurtemenize gerek yok subliminal mesajları veren absürt kurgu yapaylık kokan diziseverlerin beğenemeyecek dizi....gercek hayatın birebir içinden öğeler taşıyan dizi....oyuncular zaten çok kaliteli....
huntington hastalığıyla, beyincik dejenerasyonu birbirine çok benzeyen bir hastalık bence. Her ikisinde de el ayak tutmayıp ölüyorsun en sonunda. Adını bana sor filminde de huntington hastalığı anlatılıyordu burada ise beyincik dejenerasyonu. Bunlara benzer hastalığım olsa intihar ederdim ya. Kimse de böyle hastalıklara yakalanmasın ya.