1997 senesinde sınav sorularını sınav sırasında fm bandından arkadaşın yaptığı radyo vericisinden yayınlamıştık. bizden sonra aynı sınava girecek olan sınıftakilerin hepsi 100 almıştı.
fen lisesi olunca işler daha teknolojik oluyor tabi..
hafta sonu, gizlice okula girerek okulun bilimum yerlerine işemek ve sıçmak ( müdür masasının üzerine, sporda kazanılan kupaların içerisine). dip not: *
yangın tüpünü boylu boyuna koridora boca etmenin ardından olay yerine gelen mudur yardımcısı gadzilla bayanın tepkisi;
-olum siz büyüksünüz bak bu bu ufaklara sahip çıkın bulun hangisi yapmış
+tabi hocam bu lise 1 ler böle terbiyesizlikler yapıyor işte.
müdür yardımcısının, aynı zamanda geometri hocasının -nam ı diğer mukus- sürekli burnunu karıştırması. eşit ağırlıkçılar tenefüslerde tahammül edemezken fencilerin sınıftan kusarak çıkması.. bir elde tahtada bir el burunda.. özel günlerde falan kutlayıp çiçek verecek olan seçilirken herkesin toz olması da cabası. *
okula sakalla gelen öğrencinin derse alınmadığı gibi dışarı da salıverilmemesi veeee
eline verilen traş bıçağı ile köpüksüz traş olmasının istenmesi..
yüz kan içinde tabi..
zavallı uşak..sen misin okula sakalla gelen!.. emrah mıydı adı ya?..
ders saati icerisinde aranan ogretmenin hangi sinifta oldugunu anlamak icin teker teker sinif kapilarinin deliklerinden bakilmaktadir. sonunda ogretmen bulunmustur. yandaki arkadas da bi heyecanla bu sinifta mi diye bakar. bu olayi baska bi ogretmen gorur ve:
ogretmen: napiyorsunuz orda?
taz: hiic hocam sinifi gozetliyoduk da!
ogretmen: niye?
taz: aradigimiz ogretmen bu sinifta mi diye.
ogretmen: ee buldunuz mu bari?
taz: ewet bulduk da o yuzden sinifi dikizliyoruz zaten *
ogretmen hic abartisiz 5 dakika boyunca orada agzi acik beklemisti.
Çıkışta istiklal marşı okunacağı gün (cuma günü olur) okuldan kaytarırken halı sahanın yanından geçen beden eğitimi hocasına yakalanmamız ve kulaklarımızın çekilmesi durumudur. *
öğretmen masasının üstüne 20 ergen liselinin fort faaliyeti için çıkıp akabinde masayı kırması.
kız erkek yatakhanesi bir duvarla birbirinden ayrılmış olan binanın mevzu bahis duvarını uzun eşşek oynayan aynı ergen liselilerin yerinden oynatması.
içinde cüzdan, cep telefonu gibi maddi değeri olan şeyler varken öğrenci dolaplarından test kitabı çalınması.
bir hocanın başka bir hocanın dersine girip xx öğrencisine militan muamelesi yapıp, sayıp sövüp çıkıp gitmesi ve xx in sakinliğini kaybetmeden sırasında öylece oturması.
hoca: oğlum neden bu kadar düşük aldın?
`maksat muhabbet: yapamdım hocam, anlamam kimyadan.
hoca: kopya çeksene. maksat muhabbet: ( gülerek) yanımdaki de yapamamış hocam.
hoca: bana sorsaydın. maksat muhabbet: +'^+%&+/&+&/^&%++%
---
öğretmenler kapısının önünde beklerken, içerden hoca seslenir.
hoca: ne bekliyosun. bişey mi diceksin?
m.m. : yok hocam. bişey demicem.
hoca: diyemezsin zaten!
m.m. : +%^&%^%%+%
-okulun balıklarının akvaryuma sıvı sabun döken bir grup ögrenci tarafından öldürülmesi
-geri dönüsüm kutusu atese verilerek okulun yakılmaya calışılması..
iki erkegin uygunsuz sekilde yakalanmasi. yasanmis mi bir efsane mi bilinmez ama mersin'in guzide okullarindan birinde bahsi gecmektedir belki de sadece bir sehir efsanesidir. (bkz: yusuf kalkavan anadolu lisesi/#2086349)
olay şöyledir. iki kız arkadaş okulun önünde servislerini beklemektedirler önlerinde duran bi grup kişi hakkında yorum yapmaktadırlar:
+estel şu çocuğu gördünmü ne iğrenççç ayyyy içim kalktı resmen
-hangisi ???
+şu önümüzdeki beyaz kazaklı iki metre sivri burunlu ayakkabısı olan arkası dönük bize
-hımmm... ayyy onların hepsi iğrenç
iğrenç dediğimiz çocuğun arkadaşı: oğlum lan kızlar senin arkanı yedi... hehehhehhhuuhuu
iğrenç çocuk: çok beğendiyseniz vereyim... hehehuhu
kızlar: ... **
kolanın içine bira karıştırıp içmek. akabinde müdür tarafından bir güzel rencide edilip disipline verilmek ve baba dayağı korkusu yüzünden intihar etmek. **
lise 2 tarih sınavı sırasında sınıfın tüm erkeklerinin tarih hocasını dövmesi. ve ilginç olanı bu hocanın tüm çocuklarla başedebilmesi. sinan şamil sam mübarek.
Sınıfta pek sevmediğiniz hatta gıcık kaptığınız bir kız vardır. Arkadaşlarınız tabiki bunu bilirler ve şansa bakın ki bu kızla aynı koldasınızdır (bkz: kol). Günün birinde hoca bir kağıt imzalanması için sizi ve o kızı kaldırır, en alt kata öğretmenler odasına gönderir. Ders saati olduğu için bütün sınıflar derstedir, koridorda bir allahın kulu yoktur. Tam son katta merdivenlerden aşağı inerken kız takılıp yuvarlanmaya başlar ve kafası patlamış halde kafasında kanlar zemine yayılır. Koşa koşa sınıfa gider;
-"hocam ayşe düştü kafası patladı kan akıyo" dersiniz.
ve kız iyileşip okula gelene kadar sınıftan "sen ittin di mi lan, vay göt herif niye ittin lan" suçlamalarını dinlersiniz.
tenefüste inilen kantinden dönerken merdivenlerde birinizin sıkı sıkıya kolunuza yapışıp
" biraz önce bana bakıp neden güldünüz" * demesidir.
aslında hiç kimseye bakılmamış ve gülünmemmiştir. sonucunda durumu idrak edebilen kız " senin abazalığına gülüyordum" diye cevabı yapıştırmıştır. dumur olma sırası abazamızdadır.