beş on arkadaşın hocaya ait renault 12 marka aracı ters çevirmesi. akabinde dersten dönen hocanın anahtarı arka kapıya sokmaya çalışması.
(bkz: ortaklar anadolu öğretmen lisesi)
bir felsefe dersi sırasında 4. kattan aşağıya sıra atılması, olayı 3. kattan gören müdür yardımcısının sınıfa gelip tüm çabalarına rağmen sırayı atanın kim olduğunu bulamayışı ( evet sıra fazla ).
yoldan geçen hamile kadına öğrenciler tarafından şşşş yavru kim şişirdi seni böyle şeklinde laf atılması, kadının müdüre şikayette bulunması ama öğrencilerin tüm çabalara rağmen yakalanamaması.
sınıfta girilen iddia sonucu ismini verip rencide etmek istemediğim bir arkadaşımın okuldaki tüm çöp kutularına işemesi. yayılan kokular sonucunda müdürün olaya et atması ve bunu yapanları bulacağım demesi ama tüm çabalarına rağmen bulamaması.
sınıfın duvarlarından taş parçaları söküp (bkz: e5)e fırlatmak.
okulun kullanılmayan spor salonunda rakı içen evet rakı içen öğrencileri yakalayan müdürün öğrencileri okuldan atması.
Bir iki fırlama arkadaşı boş derste gaza getirmek, ardından telefondan açılan müzikle hayvan bi pogo yapmak. katta bulunana matematik hocasına pogonun dorugunda yakalanmak. telefonu kaptırmak ve hayvan mısınız ulan nidaları eşliğinde kendini zor tutmak.
Okulun basketbol sahanısının çizgilerini boyayan beden eğitimi öğretmenin, öğrencilerin yanında müdüre küfür etmesi(aynen şöle demiştir : pezevenk bi teşekkür bile etmedi) öğrencilerin kopması,yarılması,kırılması...
90 yaşındaki okul hademesini, kızlar tuvaletinde çırılçıplak banyo yaparken görmek olmalı.
bir dakika olduğum yerde nefes bile almadan şok oldum. sonra çığlık çığlığa koridorda koşuşturduğumu hatırlıyorum.
daha dumur olanıysa, durumu müdür yardımcısına anlattığımda "senin ders saatinde tuvalette ne işin vardı adamın banyo zevkini yarıda kesiyosun" diye azar işitmem olmuştu.
Yanındaki arkadaşın hocanın sorularını cevaplarken birden önüne resim dersinden kalan muzu önüne atmak ve kitaptan çaktırmadan bakarken gülmesine sebep olmak.
texas zaal olarak bilnen texas zaal grubunun yaptığı her şey dumurdur. mesela bir gün can sıkıntısı yüzünden okuldaki yangın tüpüyle sınıf sınıf gezip her sınıfı ders işlenemeycek kadar, göz gözü görmeyecek kadar dumana boğan sonrada yangın hortumunu alıp kontrol edemedikleri için okun alt katının diz boyu su olmasına neden olan ve okulda ıslanmayan kişi sayısının 15 16 civarı olarak kayıtlara geçtiği bir eyleme imza atmışızdır. *
okul sonunda yapilan eglencede bir erkek ve bir kiz arkadasin barisarak dans etmeleri, müdür yardimcisininda utanmiyormusunuz diyerek onlari rezil etmeleri. adam romantizmin icine etmisti ya.
kimliği belirlenemeyen bir kişinin bayan öğretmenler tuvaletine girip ortalık yere estetik biçimde tek parça zıçması. akabinde tüm kız öğrencilerin spor salonunda toplanıp azar çekilmesi.
90 lı yıllardan biri kartal meslek lisesi b binası erkekler tuvaletinin 3.5 metre yüksekliğindeki tavanına yapışrılmış okkalı bok, gören genç dimağların bayağı bir beyin jimnastiği yapmasını sağlamıştır.
- Öğle paydosunda okuldan kaçılması; fakat daha önce yağan yağmur sayesinde kayganlaşmış zeminde denge kaybı yaşanması ve sol bacak üstüne* düşülmesi, akabinde pantolonun çamur içinde kalması. Amaçlanan yere giderken sokakları temizleyen belediye işçilerine rastlanılması ve onlardan tazyikli su ile pantolonun yıkanmasının istenmesi. Okula temiz ama sırılsıklam bir pantolonla geri dönülmesi.
- Okulun arka kapısından 1 dakika içinde yüzden fazla öğrencinin kaçması.
- Okulun psikopat öğretmenlerinden birinin * dersi dinlemeyen öğrencilerden birinin eline kalem batırması.
- Okulun en sevecen öğretmenlerinden birinin * sınıfta çiğ köfte yoğurması, ama şahsın Gaziantep tarafından gelen bir gazla bir parça çiğ köfteyi tavana yapıştırması. O çiğ köftenin iki ders sonra gelen hocanın kafasına düşmesi.
- * Öğle paydosundan kaçarken müdür tarafından farkedilmek*. Müdürün "in bakayım." çağrısına kulak verip ters taraftan inip kayıplara karışmak.
- Soruları çalmak için öğretmenler odasına giren öğrencinin zamanı iyi tutturamaması ve tenefüs zilinin çalması. O çocuğun bütün bir tenefüsü öğretmenler odasındaki kanepenin altında geçirmesi.*
- Matematik hocasının resmen Mario (Super Mario Bros) karakterine benzemesi, hatta tıpatıp ikizi olması ve arkasından sürekli olarak "Mario" dememizin bizde alışkanlık haline gelmesi. Birimizin bu alışkanlığı onun derslerinden birinde "x hocam" yerine "Mario hocam" deyip günışığına vurması.
- Öğrencilerini oldukça seven resim hocamıza düzenlenen adi şaka. Açıklayayım: Efendim, bu hocamız bize* çok değer verirdi ve hatta derste resim yaparken kendi getirdiği kasetçalardan müzik dinletirdi. Yalnız bir gün iki kafadar hocamıza yeni ve güzel bir klasik müzik parçası bulduklarını ve bunu sınıfla paylaşmak istediklerini söyler. Buldukları parça Dark Tranquillity'den Freecard'dır efendim. Tabi parçanın ilk dakikası bitmeden, kasetçalar sınıftan itinayla uzaklaştırılmıştır.
- Din hocamız ile, gün bittikten sonra 3 defa (Bir: Okulda, iki: Beyazıt'ta, Üç: Karaköy Vapur iskelesinde) karşıdan gelmek suretiyle rastlaşmak.*
hazırlıktayken 8-9 kişilik takımlarla uzun eşşek oynamak, ve sizin dahiyane fikrinizin okulda bir klasik haline gelmesi. herkesin sizin sınıfı örnek alarak bunu oynaması. sınıfınızın öğretmenler arasında bile efsane olması. uzun eşşek maçlarınızın bütün okul tarafından ilgiyle takip edilmesi.
kopya çekip hoca anlayınca "hayır çekmiyorum" demek üstelik sıra arkadaşınızın ben kopya vermedim diye yalan söylemesi. hocanın hayır sizi yakaladım diye çok ısrar etmesi münasabetiyle hocaya sıra üstünden uçmak. dahası olaya büyün sınıfın karışması*. çok daha ilginci kimsenin ceza almaması sınavdan da 85 alınması. ***