milli güvenlik hocası ders dinlemeyen arkadaşımıza sorar;
hoca: söyle bakalım kızım anayasa hazırlanırken nelere dikkat edilir?
arkadaş 1: ımm şey ımm
arkadaş 2: hey yazım ve noktalama kurallarına yazım ve noktalama kurallarınaaaa
arkadaş 1: yazım ve noktalama kurallarına hocam B)
hoca: saçmalama kızım.
sınıf: puhahahanfkemd
hocalarla içki ictik, sigara ictik, başka hocalar sürekli sigara içtiğimiz mekanı basardı. biz deparı basar kacardık tabi. tuvalette, sınıfta, kütüphanede, catida, soyunma odasinda, boş bulduğumuz her yerde sigara icerdik. birgün Müdür benim elimde sigara yakaladı, alıp yanar halde benle beraber odasına yürüdü. maksat okula göstermek, sonra bişey olmadı tabi. sayfalarca savunma yazdık zamanında. gözü pek görmeyen bir hocanın dersinde deodorantla ateş yakardik, çaktırmadan sınıftan çıkıp tekrar girer, nöbetçi numarasi yapıp 'hocam Ali'yi müdür çağırıyor' der, arkadaşı sınıftan alır sigara icerdik. hoca Hababam sınıfındaki kör hoca gibiydi. kızlarla takilirdik. okuldan kaçar denize giderdik, sevisirdik. kavga ederdik, hocalara kafa tutardik, velimiz gelip ayarı verir giderdi. devamsızlıktan kalcakken Müdüre yalvarir dusururduk o devamsızlığı, ama sonra yine kacardık. tam bir serseriydik. sınıfta eşek çöktü oynardik. yalandan yere pencerenin lastik kısımlarını sökerdik. duvarları tekmelerdik. bir gün böyle bir uçan tekme attım duvara, duvar açıldı yan sınıfı gördüm. sonra alciyla sivamak zorunda kaldım. sanırım lisede olağan dışı olarak yapmadığımız şey yoktu..
son olarak bir gün bir sınıf arkadaşım 'kanka dayım Fransa'ya gitti onun villada parti yapalım' dedi. bende hemen tamam dedim tabi. kızları aldık eve geldik, ev zaten tam bir villa, triplex denize sıfır, eve ayakkabıyla giriyorsun falan. evde içki puro vb parti için ne gerekiyorsa hepsi vardı. şampanya patlattik muhabbet falan derken akşam oldu. ışıkları yaktik. ışıklar yaninca yan komşular şüphelenmiş ve bu çocuğun diğer dayisini aramış. Biz salonda, benim bir arkadas da bir kızla bir odaya kendilerini kitlemisken birden evin kapısı açıldı ve eve bir adam girdi. bizi böyle 4-5 saniye suzdukten sonra 'kerhane mi lan burası' diyip en yakınındaki bir arkadaşa Şamarı bastı. tabi biz onu görünce hemen topuk. odalara kosustuk, perdeleri soktuk cami açıp hepimiz teker teker atladık. * ama benim az önce dediğim abaza arkadaşım olaylardan habersiz üst katta odada kızla sevisiyordu. Biz kactiktan 10 dakika sonra falan bu arkadaş beni aradı :
'abi, buraya gelin.' dedi.
'yok olum gelmem manyak misin, hem sen ne yaptın orda noldu? ' dedim.
' polisler gelcekmis şimdi bizde odadan çıkıyoruz adam bağırıyor' dedi.
tabi bizde satma olmaz* eve geri döndüm. polis gelmiş. olayı anlattık bu giden adamın yeğeni bizi çağırdı sonra siz gelmeden kendisi tüydü falan dedik. evde de bir hırsızlık vs bir olay olmadığı için bu mesele de birkaç gün konusulduktan sonra kapanmış oldu . işte lisede yaşadığım dumur olaylar olarak bunları örnek sayabiliriz. %1 ini anlattım mı? bilmiyorum.
lisede idealist geçinen bir fizik hocamız vardı. bu mesleğe başlamadan önce hakemmiş kendileri. haliyle yurtdışına maçlar yönetmek için her sezon giderlermiş. yine bir yurtdışı maçı için atlamışlar uçağa gelmişler maçı yönetecekleri şehre. bir otele yerleşmişler. otel yönetimi akşam olunca anladığım kadarıyla hizmette kusur etmemek amacıyla bunun odasına hatun yollamışlar. bu da geri çevirmiş. zaten hikayeyi anlatmasında temel amaç bu erdemli davranışını vurgulayıp prim yapmak. ama olayın sonu asıl bomba olan. otel yönetimi bunu öğrenince 'herhalde bu herifin tercihleri farklı' düşüncesiyle bu sefer erkek göndermiş... bunu anlatınca hocanın bütün sertliğine rağmen bütün herkes yarılmıştı. ahahaha. kendisi de gülmüştü yavşağın. o curcuna da erkeği kabul edip etmediğini de öğrenememiştik amk. **
bu okulda değil ama lise çağında dershanede olmuştu. birinde türkçe dersindeyiz. sınıfta sıcak olmuştu. hoca da arkadaşı klimanın kumandasını almaya göndermişti. arka sıralarda oturan idris adında cevval bir arkadaş "hocam klimanın önündeki düğmesine basın açılır" dedi hoca dinlemedi. illa gönderdiği çocuğu bekleyecek. çocukta gitti gelemedi amk. o sırada kapı da açıktı dersliğin önünden geçen dershanenin en piç hocası olan fizikçi geçiyordu. kapıyı açık görünce ve dersi anlatan da bayan hoca olunca hemen yavşamaya geldi. hoş beş derken durumu öğrendi. o sırada idris gene atladı. bu sefer " hocam şuna bir parmak atında açılsın ya " dedi. hoca da oç sanki yıllarca bu anı bekliyormuş gibi düşünmeden hemen cevabı yapıştırdı : "tadı damağında mı kaldı idris?" yıkıldık amk yıkıldık. ondan sonra öğretmenler odasında idris'in bu konuda nasıl bir muhabbeti geçtiyse dersimize giren girmeyen bütün hocalar çocuğa gelip geçmiş olsun dileklerini ilettiler.
lise 1'de dersimize giren bayan bi din kültürü hocamız vardı. kadın doğal olarak kapalıydı ama kapanmak yasak olduğu için peruk takıyordu. bu yüzden kafası 2 kat daha büyükmüş gibi görünüyordu ama gene de tereddüt ediyorduk acaba peruk mu değil mi diye. sınıftaki bazı oçları bu tereddütlerini yenmek için misyonlarını yerine getirerek * hocanın peruğunu çekip yere düşürdü. kadın bonesiyle kaldı kaldı öyle. hemen telaşla eğilip aldı üstünkörü kafasına oturttu yapana da bağırıp çağırdı sonra masasına oturup ağladı la kocaman kadın. hayatta şahit olduğum en dramatik sahnelerdendi. şimdi düşünüyorum da o oçuğunun işleri rast gidiyormudur acaba?
tenefüste hocanın sınıftan gittiğini sanıp arkadaşına tüm küfürleri saydırmak. utanıyosun tabii, yer yarılsa içine girsem diyosun fakat nafile. kıpkırmızı oluyorsun birden arkanı dönüp hassiktir hoca burdaymış lan diyosun. zaten ters ters bakar sana, gözünde sıfırsındır. öğretmenler odasında bi de dedikodunu yaptı mı sıçtın demektir.
Beule okuldaki tüm kötü alışkanlık, kötü arkadaşlardan uzaklaşmak için lise değiştirmeye karar vermiştir. Lise değiştirilir yeni sınıfındaki en temiz görünümlü çocuğun yanına oturulur. 2 ders sonra da matematik quizi vardır. Matematik quizinde kağıtlar dağıtılır beulenin yanındaki temiz görünümlü çocuk beuleye döner ve ;
-sabah gelmeden önce birşeyler içtim kör oldum bilader soruları okurmusun ?
Öğleden sonra 6. derste biyoloji sınavı olacaktır. 3 arkadaş zaten biyolojicinin isme göre kağıt okuduğundan gördüğümüz en yüksek not 50'dir. O gün sabahtan okula gitmeyip biyoloji sınavının olduğu ders okula gidip sınava girmeye karar verilir. Sabahtan buluşan arkadaşların canı sıkıldığından kafa dağıtmak için 2 duble birşeyler içmek kararlaştırılır. tabi bu durum her alkol muhabbetinde olduğu gibi abartılır. 3 kişi zoom şekilde sınava girilir.
Soru:Fotosentezde ışığın önemi nedir ?
Cevabım:Klorofili ısıtır. çünkü üşüyen ayı oynamaz. ( tabi benim bu cevabı verdiğimden sonrasında haberim olur.)
En saçma cevaplar benim kağıttan çıkar. hocaya yalvar yakar disipline vermekten vazgeçirilir...
ilk gün üst sınıflara gidip sınıfının yerini sormak (böyle normal ama o uzun süre seninle dalga geçecek üst sınıfların arkasında sınıfları gösteren tabela var).