ingilizce öğretmeninin ingilizce ders kitaplarının kaplı olup olmadığını kontrol etmesi. kaplamayanlara eksi vermesi. kitabı kaplamamak için sınıfın bütün erkekleri iki ay ingilizce dersinden kaçmak. dersin sonunda* sınıftan çantaları almak için kapının önünde dizilmek. ders bitince hocanın sınıftan çıkıp bizi uzun uzun süzmesi.
Kimya dersinde, laboratuvarda hocanın ispirto ocağını yakarken yangın çıkarması.
Bir başka kimya hocasının öğrenci tuvaletine hidroklorik asit dökmesi*, asit gazının binayı sarması, binanın tahliye edilmesi.
Sabahın köründe merakını bir kız arkadaşımızın biber gazını sınıfa sıkarak gideren arkadaş sayesinde geçen ağlamalı dakikalar.
Harry Potter'daki Fred ve George'un okuldan ayrılmadan önce Hogwarts'ta yarattığı curcunaya benzer olayların yaşanması. Okula şişme kadın bile getirilmesi. Müdür yardımcısının bir elinde şişme bebeği sallayarak "hayvanlaaaar" narası eşliğinde oluşturduğu enstantane...
cep telefonuyla kopya çekerken yakalanmak, müdür müdür yardımcılarına hesap vermek hatta işin okuldan uzaklaştırma almaya kadar gitmesi. derste cep telefonundan sevgilinle mesajlaşırken ders hocasının bunu farketmesi ve telefonu elinden alması. buraya kadar her şey normal ama hocanın telefonu aldıktan sonra dersi bırakması, öğretmenler masasının üstüne oturup sevgiliyle senin ağzından mesajlaşmaya başlaması.
okulun cayirinda sigara icerken arkadasim, kardesim sezer cayirin ustune atinca sigarayi havanin da etkisiyle kucuk bir ates cikti ilk once karismadik guzel yaniyordu sonra buyudu buyudu ve buyudu en son hatirladigim 6 itfaiye araci ve mudurun odasindaki boks macimizdi daha dogrusu mudurun tek kale maci. 4 donumu kul eden kardesim sezer yandimi yaniyor abi demistir.
bahçede bir yandan maç yapıp kalede durup pozisyon olmadığı zamanlar sevgilisiyle konuşan arkadaşın şeyine top vurması, yerde kıvrandıktan sonra kız arkadaşıda dahil 3-4 kişinin arkadaşı tualete işemeye götürmesidir.
lisede beden eğitimi dersinde bütün sınıf dışardayken sınıfta nöbetçi olan 2 öğrencinin makara olsun diye sınıftaki pencerenin kenarlıklarını çakmakla yakması gibi dumur olaydır.
sınıfta osuruk bombası patlatıp bütün koridoru bok kokutmak. öğretmen masasının üstünde altta kalanın canı çıksın oynayıp kırmak. tuvalette sigara içerken musluğu kırmak ve tuvaletin su basması ve tabi ki pantolonu yırtmak ama normal bir yırtık değildir çünkü bu sefer altta don yoktur.
bahçesi aynı zamanda otopark olarak da kullanılan lisede maç yapılmaktadır. hayvani vuruşa sahip bir arkadaş topa öylesine abanır ki top, bir hocanın arabasının camına gelir ve cam patlar. ardından herkes toplanır. hoca gelir, arabasını tanıyamaz.
bir gün okulda öğretmenlerin bilgisayar odasından bir bilgisayar çalınmıştı... okula polisler geldi, parmak izi falan aldılar... bir sürü tantana oldu. bi sonuca ulaşılamadı. bir cuma günü müdür istiklal marşı'nı okumadan önce "çocuklar bakın, araştırma yapmakiçin aldıysanız, işiniz bittiyse geri getirin, vallaha kızmak yok" dedi. ulan sanki isteyince verilen bir şey bu, koskoca masa üstü kütük gibi bilgisayar...
baştan söyleyeyim öyle pek dumur bir olay sayılmaz ama, o anda beni dumur etmişti diyebilirim. okulun ilk günleridir, senenin ilk edebiyat dersidir. son sınıf olunca haliyle herkes test çözme eğilimindedir. bir müddet sonra " sıkıldınız galiba, haydi biraz rahatlayın " der hoca. bunun için de mükemmel bir fikri vardır. " x bize bir şarkı söylesin " (x: sınıfın güzel sesli kızı). x' in sesi güzeldir gerçekten fakat bunun yanında hayır hocam da diyemez, hafiften yalakalığı vardır. ve yine bir edebiyat hocası tarafından adına " şiir dinletisi " denilen ancak mevlüt gibi olan şey için ezberletilen " dönülmez akşamın ufkundayız " ı söyler x kişisi. şimdi burada x' e değil hocaya kızmak lazım. ulan kadın, biz napıyoruz? test çözüyoruz. neden? sınava giricez. niçin? üniversite için. ha demek ki bu ülkede sınavı kazanamadın mı okul mokul, gelecek hayal. yani umutsuzluk, yılgınlık yolundayız. sen ne diyorsun? rahatlayın. o kız hangi şarkıyı söylüyor? dönülmez akşamın ufkundayız. o şarkının-şiirin ilk dizeleri neler? " dönülmez akşamın ufkundyaız vakit çok geç, bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç. " başa dönüyorum biz napıyoduk?... eğitimde soru- cevap modeli.
Fizik hocamın tahtaya hapşurması ve hapşurması sırasında çıkan salgı(balgam)'ın tahtaya yapışması durumudur.Hiç birşey olmamış gibi balgamın üzerini silgiyle silerken çok şeker görünüyodu... Noluyo lan bana.
boş dersteyiz arkadaşlarla dolaşıyoruz. konunun ne olduğunu hatırlamıyorum ama uygun bi yerinde yakında izleyip etkilenmiş olduğum life is beautiful dan alıntı yaptım: 'anne anne kazandık 1000 puan topladık ve tank bizim oldu!'. bağırarak söylemişim biraz o sıra yakınlarda olan beden eğitimi hocası dönüp 'o daha temin söylediğin çok güzel bi filmden izle onu' dedi. bunun üzerine 'hocam herhalde bana da vahiyle inmedi biliyorum filmden olduğunu' diyesim geldi. diyemedim, sustum.
sınıftaki öğrencilerden birinin hasta olması nedeniyle tuvalete gidip yüzünü yıkamak istemesi; tuvalete giderken yolda başı dönüp yere yığılması ve düştüğünde başına aldığı darbeyle beyin kanaması geçirmesi. kızı ders bitene kadar kimsenin fark etmemesi ve kız öğrencinin yaşamını yitirmesi.