okuldan atılacağı haberini alan kızın, kızlar tuvaletinde bileklerini keserek intihara kalkışması. evet o gün piçliğim tutup da ''şu kızlar tuvaletinde ne haltlar dönüyor, belkim orkid neyim görürüm'' diye düşünüp, kızlar tuvaletinin kapısını aralamasaydım, belki de o kız şu an yaşamıyor olacaktı. apar topar acile götürdükten sonra okulda bir kahraman havasıyla karşılandım. kemiksiz 3 ay da kızların idolü konumunda kaldım. tabii ertesi yıl alt sınıflara gelen yakışıklı elemanlar karizmamı piç etti.
sıraya yazdığım kopyayı çekerken hocanın tepemde bana bakıyo olmasıydı sözlük. net yazamamışım eğilerek bakmışım sıraya. gözlerinle baksana iyice ne demeye eğiliyosun demi! işte..ilk kez yakalanışım bi de. çok utanmıştım sözlük.
edit: harfi yanlış yazmışım. allahtan biri beğendi de bakınca farkettim. biriniz de demiyur ki yanlış yazmışsın. çohayıp.
sınav esnasında, 22 kişilik sınıfta, hocanın gözü önünde, kulaklıkları takıp metalin doruklarına varırken bağıra bağıra kopya vermek, hocanın bunu fark etmemesi, hatta gidip kopyayla uzaktan yakından alakası olmayan çocuğun 2 puanını kırması. evet, başkasından kopya çekenden 2 puan kırıyordu. kitaptan çekersen direk kağıdı alıyor. öyle mal bir hocaydı. derslerini hep boş ders olarak alırdık. *
lise sondu.pazartesi sabahı kıymetli marşımız söylendi.
sonra müdür bir hışımla bütün okula.
+kim sıçtı lan lavaboya nasıl sıçtınız lan
-herkes şaşkın kısır kısır gülüyor.
+valla bişey yapmayacam nasıl sıçtığını anlatsın işlem felan yapmayacam hakkında..
bir arkadaşımın tam bir sene boyunca okula lacivert okul pantolonu yerine siyah eşofmanla gelmesi ve sene boyunca kapılarda yapılan onca kılık kıyafet kontrolüne rağmen bir kere bile farkedilmemesi.
Lise birinci sınıf, ilk hafta yaşanılan olay: Ortaokulda her gün 6 saat ders görmeye alışan bünye, lisede 6. ders saatinin bitiminde çantasını toplar ve yola koyulur. Sınıftakilerin nereye gidiyorsun? sorusuna -eveeeeee, zil çaldı ya, der. Tüm sınıf alaycı bir şekilde gülmeye başlar ve 2 saat daha ders göreceğiniz gerçeğini hatırlatır. Siz de boynunuz bükük, çantanız omzunuzda o lanet sıraya geri dönersiniz.
ders çok ciddi olan bir öğretmenin dersidir, bunu bilen öğrenciler adeta çiçek olmuştur öğretmenin ciddiyeti o kadar büyüktür ki öğrenciler kendi aralarında fısıldıyarak'ı geçtim vucud diliyle bile konuşamıyorlar. artık öğrenciler bayılma noktasına gelmiştir ki yola bakan pencerenin açık olduğu da unutulmayarak anında içeri doğru beyaz bir şey girip sınıfın erkekler tarafından en güzel kızı olarak kabul edilen kızın kafasında patlayan 2 adet yumurtadır 1 taneside ıskalamış yere gelmiştir. bunun üzerine sınıf neye uğradığını şaşırıp olay karşısında;
- Allllllaaaaaaaaaah
- laaaaaaaaaaan
- ananı avradını ne oluyor lan
tarzında söylemlerle o ciddiyeti hat saffada olan hocayı bile yarmıştır.
haftalık ders sayısı bir olan müzik dersinin ilk derse denk gelmesinden ötürü ya geç kalarak yada oğlum hep geç kalıyorum bari girmiyim diyerek ders saatinde dışarda takılmaktan ötürü okul zamanının yarısından fazlasında müzik derslerine girilmemiştir. sene başından beri girilen 2. müzik dersi olan derste hoca sizi özlediğini söylemiş bi kaç espiri yapmıştır. sonra bunca zaman hiç konuşmadık hiç şarkı söylemedin sesini dinlendirmişsindir sen, bi ara bi şarkı söyletelim sana ehehe sözleriyle sınıftan ayrılan öğretmen pazartesi günü istiklal marşında tüm okulun önünde sizi kürsüye çağırıp girmediğin tüm derslerin acısını çıkarmak için size şarkı söyletir.
geleneksel olan ama ilk kez yapılan festivalde sıkılan kckperi ve arkadaşları çevreyolundan karşıya kamyonların arasından koşarak geçer ve arasokaklardan birinde içmeye karar verir.tam biralarını açmışken müdür yardımcısının elinde kamerasıyla üst geçitten kamerayla koşması ve bizim paşa paşa kamera kayıtları var diye yanına gitmemiz ardından sokakta oturan teyzelerle bu çocuklar içki içti mi diye röportaj yapması disipline gitmemek için bayılma taklidi yapmak ve 5 dk öylece yerde uzanmak.
bir diğeri için (#9408837)
hazırlığa ilk başladığım gündür offf nerden çıktı bu ingilizce zımbırtısı anlamadım nidaları beynimde yükselmektedir öğretmen içeri girer ve yeni olduğumu farkedip;
teacher: what is your name?
ben: my name is fifteen years old (gururluyum cevap verdim ya)
teacher: !!!!!!!!!!!!!!!!
diğerleri: kih kih kih...
lise hayatımdaki en büyük olaylardan biri arkadaşımın başından geçiyor tenefüste kıl bir hoca nöbet tutmaktadır bizde 8 kişilik erkek grubu tuvallette sigara içmenin planları yapmaktayız plan ise şudur dikkat çekmemek için tuvalete yakın cam kenarında beklenilecektir ilk giren sigarayı yakıp uygun bir yere bırakıcak daha sonra sırasıyla girip içecektir sigaranın büyük bir bölümü ziyan olucak bunun için uzun sigara alınmış ve maksatta o hoca varken sigara içmektir.sigarası olan arkadaş girer 2. sırada ben varım arkadaş daha dakikalar geçmeden tuvalletten çıkar ben tam girecekken arkadaş girmememi işaret eder bu arada hocada wc kapısındadır. noldu falan derken sınıfta toplanılır arkadaş başlar anlatmaya "girdim aga tuvalete kapıyı kapattım ne olur ne olmaz diye sıçma pozisyonuna girip suyu açtım tam sigarı yakıcakken kapı açmasıyla fermuar arasından dalganın bana bakması bir oldu" dedi ve akabinde bizim kahkaya boğulmamızla ve arkadaşla dalga geçmemizle olay sonuçlandı.
yasak olmasına rağmen dışardan birşeyler söylenip yakalanmak, ve müdürün ne bileyim bunun içinde uyuşturucu olmadığını gibi aptal laflara mağruz kalmaktır.
hep öğrencilerin hadisesini mi anlatıcaz, biraz da piç hocalardan bahsedelim.
bi coğrafyacı vardı, manyağın biriydi. şu fazla zeki tiplerden. "karadenizde muz nerde bulunur?" sorusuna "manavda" cevabını tam puanla değerlendirebilecek kadar da sallamaz bi adamdı.
okul müdürünü hiç sevmezdi. devamlı müdüre gidip "kardeşim, kardeşim" deyip dururdu.
bi gün 5-6 öğrencinin olduğu bir ortamda yine coğrafyacı müdürle taşak geçip "kardeşim" derken müdür dayanamadı:
- ya sen niye bana kardeşim diyorsun kazım, düzgün konuş biraz.
+ benim babam çok gezerdi kardeşim, türkiyede uğranmadık yer bırakmamış rahmetli.
en dumur olay kadar iddalı değilim ama gördüğümdü çok gülmüştüm.
sınıfımız müdür yardımcısının yanındaydı. bir gün baktım arkadaşım gerilip gerilip duvara omuz atıyo. ilk takmadım ama durmadı, en son sordum 'napıyon olm sen?' diye. meğer akıllı arkadaşım, müdür yardımcısının odasındaki aynayı düşürmeye çalışıyormuş. tam vurduğu yerin arkasında ayna varmış, duvara vurarak onu düşürcekmiş.
arkadaşın hoşlandığı çocuğu görmesi üzerine kapının koluyla uğraşması ve çocuğun bize doğru yaklaşması sonucu benim arkadaşa söylediğim cümle: "kapıyla fantazi yapma". *****
hafta içinde okulun son günü. malum istiklal Marşı'mızı söyleyeceğiz. okulda en nefret edilen hocanın marşı söyleteceği tutar ve seslenir.
bayrak taşıması için :
kız öğrenci alalım bir tanede erkek.
- yeliz nerde?
- (tüm okul bana gülmekten yerlerde) ...
- burdayım hocam.
- gel buraya.
- (oflaya oflaya gittim)....
- yakup nerde?
- tüm okul bu sefer gülmekten ağlamaya başladılar.(Yakup denilen arkadaşımız da okulda fazla taviz vermeyen delikanlı öğrencidir. herkes tarafından iyi bilinir.)
- burdayım .....??
- hoca da şakınlık bende bir kızarıklık ve tüm okulda kahkaha.
son günde böyle bitmişti. bizi gören şimdi hep gülüyor bizde cuma günleri kaçıyoruz artık.
nasıl rezil olduğumu çok iyi biliyorum.
ve başka bir olay daha.
sabahçıyım okula servisle gidiyorum. okula geldik ama soğuk biraz hava. e normal çünkü sabah daha horoz ibibikler ötmeden gelmişiz.
neyse okula geldik bende servisten indim. çünkü okulun bahçesine bir köpek gelmiş bende bayılırım hayvanlara.
arkadaşlarım dur gitme ay may derken indim aşağıya.
gittim tam köpeği seveceğim arkadaşlar servisin kapısını kapattılar arkamdan.
köpeğe gel bakim dedim seveyim seni. demez olaydım.
köpek beni okulun içinde beş dakika boyunca kovalamasın mı. orda bulunan tüm herkes bana gülmekten köpeğin kovalamasını bile aldırış etmeden yerde oturmuş gülüyorlardı. şaşkınım ben tabiki ama ne olsun koş koş öldüm. gülmekten kimseninde o beş dakika içinde servisin kapısını açmak gelmiyor tabi. sonra bir arkadaşım sağolsun açtı kapıyı da kurtardı. eşşek sıpası köpek nasıl korkmuştum ya senin yüzünden derken baktım ki bir arkadaşımda gülmekten altına işedi.
gerçekten işedi ama, ben o gün boyunca hocalar dahil tüm okulun dilindeydim. kameradan oturup izlediklerinde ben dumur mu oldum yoksa başka birşey mi karar veremedim. siz verin.
