lise 3' te başımıza gelen olaydır. yapılan eğlence şu: tren yapıyoruz. 7- 8 erkek var. arka arkaya gelip koşuşturuyoruz. sonra en öndeki kapıya geliyor.sırayla tak tak tak diye yüklenirken birden kapıyı açıyor. bizde düşüyoruz dışarı fırlıyoruz felan. neden eğlendiğimizi hatırlamıyorum. neyse bir gün daha bunu yaparken kapının kolunu indirmeden kapı açıldı. yani dili denen kısım mı ne ezildi bir şeyler gerçekleşti. o gün kat nöbetçisi öğretmen allahtan şikayet etmedi bizi de ceza almadık. önümüzdeki bir ders boyunca hizmetli kapıyı tamir etti. *
Öğretmen tarafından tepesi attırılan öğrencinin neredeyse bütün sıraları tek tek camdan atmasıdır.
Olay şu ki; Öğrenci Müdür yardımcısına sürekli tartışma yaşadığı belirli bir öğretmene karşı sakin kalması konusunda söz vermiştir ve karşılığında derslerinde en arkada oturma, uzak olma sözü almıştır. Okul tarafından bu öğretmenin ne mal olduğu malumdur çünkü ve bahsi geçen öğrenci ile tartışmaları iyicene artmıştır.
Bu öğretmenin dersinde en arkada oturan öğrenci yanındaki kişiyle tek bir diyaloğa girdiği için öğretmen bol bol çemkirir ve hakaretler yağdırır. Lanet olasıcanın sesi mükemmel seviyede tiz ve incedir hatta soprano ötesi falan ve öğrenci kişi tiz ince sese hiç tahammül edemez.
Velhasıl verdiği sözden dolayı susar susar susar tenefüs zili imdadına yetişir. Öğretmen kişi sınıftan çıktıktan hemen sonra sinirden kuduran öğrenci sınıftaki neredeyse bütün sıraları tek tek camdan atar. Arkadaşları her ne kadar engel olmaya çalışsada arada darbe aldıkları için ellerini çekerler öğrenci kişiden.
Rivayete göre şu an özel bir sözlükte yazarlık yapmakta imiş. *****
Lise 2 deyiz. 4 kafadarız her öğlen molasında veya boş ders olursa dışarıda çıkıp sigara içiyoruz. Yine böyle bi gün boş dersin birinde başımızda kimse yok, okula arka demirlerden atlayarak girip çıkıyoruz. Sigarayı içtik dönüşte arka taraftan okula girerken müdür yardımcısı Cengiz hoca bizi çevirdi. Raşit denen arkadaşın cebinde 4'ümüzün ortak para koyup aldığı tekel 2000 sigaramız var. Şimdi aramızda geçen dialog aynen şu.
Cengiz Hoca: Gelin bakayım lan nerden geliyosunuz ?
Ben: Hocam dersimiz boştu bahçede arka tarafta oturuyorduk.
Cengiz Hoca: Nerde arka tarafta lan ? üfle bakayım sen sigara kokuyon.
Ben: hoh. (O anda yıldırım gibi tokat suratımda patlar.)
Cengiz Hoca: Senin kaşına ne oldu lan öyle ?
(Arkadaş Ergün o sıralar yeni çıkan kaş çizdirme modasıyla kaşa tek çizik attırmış)
Ergün: Yandı hocam. (dayak yeme korkusuyla son çırpınış.)
Cengiz Hoca: Ne yanması lan yanık böylemi olur ? (Ergünede sağlam bir tokat)
Cengiz Hoca: Sigarayı nerden alıyosunuz oğlum siz ?
(Raşit korkuyla bakkalı ispiyonlar.Ama öğrenci için velinimet olan 1 paket sigarayı kaptırmak istemez)
Raşit: Tek sigara aldık hocam aşağıdan.
Cengiz Hoca: Demek aşağıdaki bakkal satıyo. tek sigara nasıl satar sorarım ona şimdi.
(o esnada cengiz hoca benden başlayarak ceplerimizi yoklar. Ve Raşit cebinde sigarayla yakalanır. Savunması mükemmeldir.)
Cengiz Hoca: Hani lan tek sigara alıyordunuz paket taşıyon cebinde ?
Raşit: Tekte aldık hocam.(bir son çırpınışta raşit'ten)
(Raşit sağlam tokat yer)
Cengiz Hoca: Bak hala yalan söylüyo (Raşite bir tokat daha). seni dövmedim dimi lan ? (Son arkadaşada tokat)
4'ümüze birden 2'şer tane sağlam tokat yaslamıştı ne günlerdi bee. Eline sağlık Cengiz hocam iyi yapmışsın keşke ders alsaydık birazda sigaraya hiç başlamasaydık..
ön sırada oturan ve hoşlanılan kızın, bağırsaklarının bozulması sonucu kıçını tutamayıp altına sıçması ve durumun tüm okula yayılması olayı dumurizm bir olaydır muhterem
lise 1'deyiz. 19 mayıs'ta step yapacağız. hoca step gösterisi için altta çalacak şarkı arıyor. bize sordu ne koyabiliriz diye, arkadaşlardan biri de taşak geçerekten "dale don dale" dedi.
hoca sinirlendi, madem dale don dale olsun istiyorsun, sen söyleyeceksin, bu arkadaş oynayacak dedi.
arkadaş zoraki şarkıyı söyledi, diğeri de oynadı. muhteşem komik bir görüntü oluşmuştu. arkadaşın dale'nin sözlerini uyduruşu hala gözümün önündedir. dale... dale don dale. takasumuvalegale... falan gibi sallıyordu.
uzun esek oynarken pantolonun yirtilip kabaetin kabak gibi acilmasidir. tecrubeyle sabittir. hatta pantolunun yirtildigin anlamayip esegin ustune yattiginiz zaman arkadan kiz sesleri yukselmeye ve kahkahalar artmaya basladigi zaman anlayin ki kabaet kabak gibi acilmistir. cok buyuk rezillikti be.
okulda sigara içiliyor gerekçesiyle tuvaletin demirle kilitlenilmesi, bu demiri yangın söndürmek için kullanılan kürek ile kırmamız, ardından hocanın tır çekilebilecek kadar kalın bir demirle tuvaleti kilitlemesi. tabii disipline gitmiştik orası ayrı.
tartışmasız okulda yaşanacak en kötü olay pantolonun boydan boya yırtılmasıdır eğer yanında başka giyecek birşeyin yoksa ve evin okula uzaksa yandığının resmidir.
aynı gunde 3 uyarı cezası almaktır bence. Hem de cok boktan nedenlerden, hayır biraz gotu bası dagıtır insan uyarıdan sonra tırsar bende o da yok gayet rahat aynı tas aynı hamam yola devam.
sınıfta her gün bir kızın bayılması, her gün birinin dersten bir anda hüngür hüngür ağlayarak çıkmasıdır. dahası da var, bir kız 1 hafta boyunca her gün kustu amına koyayım. dedik ulan hamile mi acaba? bir de şakirt okulu, olmaması lazım böyle şeyler. kız minicik bir şey, nasıl o kadar istikrarlı kusuyordu kimse akıl sır erdiremedi. bir de benim çantaya kustu, amk hayvanı. neyse hamile değilmiş tabii. ama bizim sınıftaki o hamile mi lan acaba? rüzgarı yetti.
sınıfın haylazının okul müdürüyle iddiaya girmesi, haylaz arkadaşımızın iddiayı kazanması, dersten sonra beraber kebapçıya yemeğe gitmeleri. son saat okula geldiğinde neredeyse mide fesadı geçirecek kadar yemek yemiş olması. ben böylesini görmedim, pes doğrusu.
uzun eşşek oynarken pantolonun yırtılmasıdır. üzerine ne kadar yırtıldığını görmek isteyen kankaların el atmasıyla o yarığın genişlemesidir. bele bağlanan ceketle müdür muavininin yanına gidilir. terzi için izin istersiniz ancak hocamız delil istemektedir. o genç yaşta daha hayatınızn bağrında öğretmeninize ökçenizi dönersiniz;
Sınıfta dalgın bir arkadaşın osurması. Yıllarca unutulmazlar arasına girmesi ve her yıl geleneksel sınıf arkadaşları toplantısında hatırlanıp arkadaşın rencide edilmesi.
müdür yardımcısının girdiği tarih dersinde coco, sıra altından erkek arkadaşıyla mesajlaşmaktadır.
.* coco'nun başının tahtadan çok alakasız yerlerde olduğunu fark eder müdür yardımcısı.
anlattığı konuyu kast ederek "sen bu konuda ne düşünüyorsun coco?" biçiminde -allahın cezası- bir soru sorar.
coco müdür yardımcısını duymaz, arkadaşlarının dürtüklemesiyle ve hocanın "öhöm" uyarılarıyla başını kaldırır, yüzünde şaşkın bir ifadeyle ağzından şu cümle dökülür:
soyunma odasındaki dolapta okulun sevişgen çiftinin müdür tarafından bulunması.
içten gelen editli şey: eski okulum ah ah, hiçbir okul yerini tutmuyor. sansasyonellerini, her şeyini özledim. ne zaman canım sıkılsa sürükleyerek soyunma odasına indirip dolapta 'risk budur' temalı fotoğraf çekmeye zorladığım eski sevgilimi bile özledim. o derece.
okuldan kaçarken otostop çekmeniz, otostop çektiğiniz arabaya, ingilizce dersi hocasının kocasının arabası olduğundan habersiz olarak binmeniz,
araba sahibi genç, arkadaş canlısı abimizin, çok saran güzel muhabbetinden sonra, dersleriniz nasıl, kaç zayıfınız var, ingilizce dersine kim giriyor, hocanız nasıl biri diye ebeveyn sorularına muhatap kalmanız, ve sizinde zaten onun dersinden dolayı kaçıyor olmanıza istinaden hala muhabbet ve makaranın da vermiş olduğu gevşeklikle, hem kadının kendisine hem de bir alt dönem güzeller güzeli kızına futursuzca saydırmanız.
bütün bunlara rağmen arabasından inene kadar en ufak bir falsosunun olmaması, sadece inerken; "gençler! bende falanca falancanın" kocasıyım demesi.
yanındaki arkadaşla beraber e tabi ki sizin de buna inanmamanız.
-oldu abi görüşürüz. biz de seni çok sevdik.
-lan kim karısına kızına onları söyletir? sonra ne işi var adamın okulda? sonra bize mi denk geldi diye söylenerek, sizin bunu normal olarak ve de böyle birşeyin başınıza gelmesini istemeyerek ve böyle birşeyin olmuş olabileceğine ihtimal dahi vermeyerek reddetmeniz.
- adam ne makara adamdı ama be! bizle iyi kafa buldu.
-he he. iyi güldük ama. yoksa o yol çekilmezdi.
bir gün sonra ise ingilizce hocasının dersine girdiği bütün sınıflarda, fellik fellik, kocama iki kişi otostop çekmiş kim onlar diye o şüphelileri araması.
o iki arkadaş ise;
ingilizceleri bir düşmesine düşüyor da ondan daha da kötü bir riskle karşı karşıyalar artık. disiplin suçunu falanda geçtik.
0. koca bir sıfır. meretin kredisi fazla. biz bire bile razıyız. bir düşmesi için uğraşıyoruz. sıfır alalım bir de o kadar krediden mi olalım.
rabbin kim? ses yok! bizden çıt yok. garibim o iki kişiyi bir yıl aradı durdu.