derse istediğin zaman girip istediğin zaman çıkılması, uzamış tel tel sakallar, ve öğretmenlerin bunlara karşı size hiç bir şey dememesinin verdiği o muhteşem karizma ...
fatih ürek'in haydi lilililililiili yar şarkısını yeni çıkardığı zamanlar tenefüste karışık playlistten şarkılar dinlenmektedir. tabi bir telefon tüm sınıfta dolaşmakta ve herkes kendinde coşup eğlenmektedir. bu coşkuyla ders zilinin çaldığı fark edilmez ders din kültürüdür sınıfa hocanın girmesiyle birlikte oluşan sessizlikte fatih ürek bombayı patlatıverir "hoşgeldiiiiiğğiiiğnn...
&feature=fvwrel tabi telefon o telaşta kapatılamaz da ve arkadaş çareyi telefonun üstüne oturmakta bulur.
3-4 eşek(biz) okuldan kaçarken, atlanan bitişik bina duvarından sokağa ayak basıldığında, tam o sırada sakin sakin okula yürümekte olan okul müdürünün tam önüne atlamış bulunmak.
bilinçlendirme amaçlı okula sağlık bişey yerinden gelmişlerdi. sadece kızları çekip bir sürü bişey anlattılar anne olmakla ilgili konuşmanın sonunda da birer paket dağıttılar herkese...
sonuç; erkekler herkesle dalga geçti ve sınıfın tavanı dahil bilumum yerlerde ped vardı.
farkına varış: bu orta okulda olmuştu şimdi hatırladım ama o kadar paylaştım silemem.
lisede son senemde, o zamanlar tek tük sigara içiyoruz arkadaşlarla, bende yanımda çakmak taşıyorum. yanlış hatırlamıyorsam psikoloji dersiydi, hoca bir şeyler anlatıyor ama inanılmaz baymışız sınıf olarak.
ön sıramda da ılgın adında sınıfın en tiki kızı oturuyor. saçını toplamış ama birkaç tel omuzuna doğru düşmüş, elimdeki çakmakla sıkıntıdan saç tellerinden birinin ucunu yakmaya çalışıyorum. (liseli kafası)
birkaç denemeden sonra saç telinin tutuşmasıyla kızın saçının alev alması bir oldu. göt korkusu eşliğinde elimle kızın kafasına vura vura söndürdüm. tabi disiplin misiplin uğraştık baya. ek olarakta kızın o zamana göre oldukça fazla tutara denk gelen kuaför parasını ödedim. kızla bir daha hiç konuşmadık.
zeusunsimsegi'nin arkadaşları bir alt sınıftan 2-3 kişi dövdükleri için savunma yazmaya çağrılırlar. Ertesi gün savunmaları tüm okula okunur. Meğer adamlar kendilerine göre en iyi defans mevkii oyuncularını yazmış. Cezası ağırdı tabii ki.
tenefüste wc ye gidilir ve pisuvar kullanılır. pisuvar alttan sakat olduğu için kaçırır. sağa sola bakılır bir paspas bulunur ve yer silinir. derse gelinir. derste hocanın doğum günü olduğu için birileri pasta kola getirmiş kolalar doldurulurken yere dökülmüştür. biri koşar gider ve malum paspası alır gelir. sınıf leş gibi kokar.
tuvalete işemek için gidilir. lise 4 ler sigara içiyordur. müdür baskın yapar eliniz sikinizde daha ellerinizi yıkayamamışken disiplin odasında bulursunuz kendinizi. lakabınız sonraları sapık keş olarak kalır.
sürekli öğrenci tuvaletini değilde öğretmen tuvaletini kullanırsınız çünkü daha kalitelidir, götünüzü oraya layık hissedersiniz. bi gün içeri dalarsınız ve okul müdürü içerde sıçıyordur, göz göze gelirsiniz. o an yaşadığınız 2 saniyelik bakışma varya aslında 2 yıla bedeldir.
Fazla konuşmamam ve sessiz kişiliğimle tanınan ben; Lisede, bütün sınıflardan 2 kişinin katıldığı, okulun en uyanık öğrencisinin seçileceği yarışmada birinci olmam.. *
Yine lisede okulumuzun katıldığı bilgi yarışmasında sonuncu olması, hocanın derse zatıma itafen; ''keşke seni götürseydik demesi..''
Cevap olarak kırgın bir ses tonuyla '' bu saatten sonra çağırsanızda gelmem.. :( '' cevabını yapıştırıp hocayı ofsayta düşürmem..
Yere düşüp hemen pıt diye kalkmayıp, karizmayı çizdirmemeye çalışmak. biraz daha oturup etraftakilere '' ehe nasıl düştüm ya. kasıtlı tabi düz yolda niye düşeyim lan? dur biraz yatayım amma rahatmış lan? '' bakışı fırlatıp sırıtırken yoldan geçen halk otobüsünün sıçrattığı suyla boy abdesti almış kadar olmak.
yurdu yaktım ya ben. Müdür yardımcısı dersten çağırdı sizin oda yanıyor dedi. Ne olacak şimdi dedi.
Bayağı yatak, yorgan, perdeler fln. Sorumlusu ben çıktım. O da bana kalsın.
su tecavüzcü coşkunun "hayir olamaz olamaz" repligine yaparken ki hareketinin popüler oldugu zamanlardi, bi arkadaşa sinifda hareketi gösterirken matematik hocasi sinifa girdi bakti bize oha dedi cikti gitti kadin. Bisey de demedi kadin o zoruma gitti, pesinden kostuk hocam yanlis anladiniz diye.
hocanın kalemi olmayan öğrenciye; "madem kalemin yok sen neden geldin" diye söylenmesi. işin ilginç tarafı, 5 dakika sonra yoklama almak için bizden pilot kalem istiyor adam.
resim dersinde perspektif çalışması için hocanın sınıfın mal öğrencisinden bahçeden yaprak getirmesini istemesi üzerine çocuğun 5 dk sonra elinde belediyenin bahçeye yeni ekilen ağaç fideleriyle gelmesi akabinde hocanın sinirlenip fideyi çocuğa atayım derken sınıfın inek kızına atması kızında delilenip fideyi duvara atması ve duvarın komple çamur olması.
Matematik dersinden sınav oluyorduk 10.sınıfta. Hoca "kopya yazayım mı size" dedi sınav esnasında, biz de bir sevinçle evet hocam filan dedik. Hoca da ne yapsın, gitti tahtaya kopya yazdı. Zaten o adamdan da anca böyle bir espri beklenirdi.
çöp takıntısı olan asabi matematik hocasının planlarını deşifre etmesi.
'bakıyom adama çöpünü yere atıyor geçiyor. bekliyom kuytuda arkadaşı gelsin ki onun yanında bozeyim. tek başınayken çekişince adam takmıyor.'
'çık la şuraya, bak o çöplüğe fakın var mı? o da 45 dk boş boş bakıyo sen de boş bakıyon. en azından o nefes almıyo hırto!' demesi.
adamın ham maddesi olan hoca için (bkz: )tahsin ince
kekstra'yı almak için kantine gidilir. kalabalıktan bunalmış sinirli adaş kadına 1 tane kekstara denir. o da sinirli ve çok komik bir şekilde kekstra ne kızım diye çıkışır. kantintin terkedilir.
1 yıl sonra...
adaş kadın gitmiş yerine başka bir adaş kadın gelmiştir. sırf meraktan dolayı tekrar kekstra alınmaya kantine gidilir. gülerek girilir kantine. kekstra var mı ? diye sorulur ve alttan alttan gülünür. kadın kafasını içe sokarak ve dişlerini öne çıkartarak 'o ney lan 'ifadesi yapar ve kahkaha atarak gülünür. kadın ne gülüyonuz noluyo der. tekraralanır kekstra var mı sorusu o da 'kestıra ney kızım' der. kantin terkedilir.