eskiden en güzel, en samimi duygularla yaklaşmanın tanımlama durumuydu. lakin bunu demek, sevmekten vazgeçin demek değildir. ama demek istediğim, artık sanki kimse sevgi ihtiyacından değil de, hayatının olumsuz yönlerinden sıyrılmak için, kendi tutkularını denemek üzerinde seviyor gibi gözüküyor. ya da ben çok karamsarım bilemedim. birini severken, o sevgiyi yaymak değil de, tek bir duruma sıkıştırma hali oluyor. sıkışıp arada kaldığı için de sevgi zannettiğimiz şey bile ölüyor.
bazen uzaklara gidip sizi unutarak başka bir adamı sevindirse de vazgeçemediğiniz durum. öyle bir gölge bırakır ki üzerinize kolay kolay başkasını sevemezsiniz. hep o tatlı suratı, düzgün fiziği, zekayı, gülüşü, kabak rengine çalan saçları hatırlar iç çekersiniz. içtiğiniz zamanlarda ağlarsınız. zamanla kalpte kalıcı bir yer edinir ve o acı da bir parçanız olurken gülmeyi öğrenirsiniz. ama o acı bitmez. bitmesini sağlayacak biri de çıkmazsa yalnız ölürsünüz.