iki de bir dama çıkıp, dama konan kumruları öldürmesi ve de yememesi... Gelip bakın ne güzel bir marifet der gibi kapının önüne koyup gözünün içine bakması... Lan yine niye öldürdün diye girişmeye ramak kalırken kaçması...
Evet, annem bu terbiyesizi sırf kedi mamalarıyla beslemiş başka bir şey yemiyor kolay kolay ama içindeki katili öldürmeyi başaramamış, gidip gidip masum kumrulara saldırıyor... Zevk için öldürüyor şerefsiz.
sen; ekmek verirsin, süt içirirsin, karnını doyurursun, oynatırsın, seversin, okşarsın vs. vs. o ise seni aniden cırmalayıverir. oldukça nankördür. çoğu insanın nankör olduğu gibi kedilerde de vardır bu illet.
ferit, planladığını mutlaka punduna getirip uygulayan dehşet bir varlık. varlık demek az, daha doğrusu evin, bizim hatta tüm apartman sakinlerinin efendisi kıvamında.
bakkal cırağının bir köpekten korkması normal ama feritten korkması anormal.
evde manitayla şehvetli dakikalar yaşarken bi köşeden çıkıp bi anda hatun insana beni sev diyen bakışla bakması. bütün konsantrasyon dağılmış hatun artık kedinin olmuştur. oradan uzaklaşılmalıdır. nitekim şerefsiz kedi kazanmıştır.
evine, senden habersiz birazda zoraki, birisi bulup getiriyor bunu. ilk başta böyle korkuyla karışık nefret ediyorsun. gördüğün yerde "pisst lan" deyip tekmelemeye çalışıyor, "uzak durr benden" diye bağırıyorsun. yiyeceği, alt tarafı iki lokma şeyi, suratına çarparcasına atıp kaçıyor, odanın birine kilitleyip dışarıya çıkarmıyorsun. sonra aradan belli bir süre geçiyor, yavaş yavaş yanına sokuyorsun, elinin altında tüylerini okşamaya başlıyor, yapayalnız kaldığında yanında sıcacık yatırıyor, derdini anlatmaya, onunla konuşmaya başlıyorsun. seninde hoşuna gidiyor. alışıyorsun kerataya. derken birgün yorgun argın eve geliyorsun, moralin bozuk, hayatının belki de en kötü günü, tek ihtiyacın bir arkadaş, bir canlı nefes, arıyorsun keratayı, bakınıyorsun etrafa, ama yok. nerde bu nerde bu derken bir bakıyorsun kaloriferin köşesinde, o minicik patilerini istemsizce havaya dikmiş, boynu öne düşmüş, kaskatı bir şekilde yatıyor. seninde boynun düşüyor yanında. anlıyorsun kıymetini, gözlerin doluyor, düşüyor bir damla yaş. ne yaptın be kızım deyip üzülüyorsun. ahh ahh görüyomusun lan yaptığını terbiyesiz.
gece tam yeni uyumuşken sinsice gelip "cee-eee" diyerek (evet resmen ce-ee diyor) kafaya atlamak ve zıplayarak uyandırdığı kişiye de hadi oynayalım bakışı atmak. panik atak oldum yahu.
ertesi gün final varken sandalyenin üzerinde özenle unutulmuş ders notlarını gazinoda şarkıcıya peçete atan alemci misali tek patiyle teker teker aşağı atmak. yetmezmiş gibi üzerinde yuvarlanmak, altına saklanmak, ıslak patiyle damgalamak ve nihayetinde de suç mahallinde uyuyakalmak.