sevgili günlük,
merak beni öldürdü.ama olsun bi arkadaşım 8 canım daha olduğunu söyledi.ilk duyduğumda çok şaşırmama rağmen şimdi alıştım.artık daha rahat sevebiliyorum.beni üzen kalan canlarımında hep bir kişi yüzünden gitmesi.
bilmiyorum günlük,çok doluyum...
artık insanları köle etmenin yolunu buldum halıya yatıyorum gözlerimin siyah bebeklerini kocaman büyütüyorum ve iki patimi başımın altına koyup olabildiğince yamyassı duruyorum.
sonra da bizim erkek insanın ayağına saldırıyorum, ama saldırmadan once popomu kımıl kımıl oynatıyorum, böyle olduğum yerde koşar gibi yaparaktan, yarılıyor salaklar.
bıyığımın bir teli etmez şu insanlar satmaya kalksan, ne komik di mi günlük.. hadi mırr, baybay.
sevgili günlük,
bu sana son yazım. neden diye sorma. güzel günlerim olduğu gibi, sıkıcı günlerimde oldu. Şunu bil ki çok sevildim ve çok şanslı bir kedi oldum ben. bir insanın beni bu kadar sevebileceğini, beni sahiplenmeden, boğmadan beni can yoldaşı yaptığına şahit oldum. Ben de onu sevdim. Çok ta bişey yapmadım aslında, kucağında yatmam, burnumu gıdısına koymam bile onu mutlu etmeye yetiyordu zaten. Gidişim ani ve beklenmedik oldu biliyorum ama her canlının bir alınyazısı var sanırım. Trafik kazası sadece insanların başına gelmiyor. Hayat, benim için bu kadarmış. Bahçedeki arkadaşlarıma,beni çok özleyeceğini ve hiç unutmayacağını bildiğim fata'ya ve sana selam ederim.
Elveda.
naber günlük? valla bugün süper geçti. mart aylarını çok seviyorum yaaaa. hepsi azmış hatunların bi görecen sokakları... arabanın altında bi hatun kıstırdım bembeyaz pamuk gibiydi... ha bide mesir macunu satan o işportacıdan gene aşırdım 4-5 tane, yuvarladım mideye ondan sonra o dam senin bu dam benim... neyse günlükcüm kendine ii bak yarın görüşürüz yine. nüfus patlaması yaptırtmazsam bu mahalleye en şerefsiz namussuzum.
çankaya sokaklarında artık bir tane adam gibi kediye rastlayamıyorum. hepsi evlerin camlarından sokağa, o üzerlerindeki fırfırlı kostümlerle bakıyorlar. güya erkek bunlar. koca mart ayı geçti, yalnızım. eskiden bir kuyruk sallar, patimi iki yalar, sabaha kadar kızışırdık. şimdi, her evde bir-iki kedi var, neyse günlük, yine de özgürlük güzel şey. hem ne demişler, "yemeğini kendin kazandığın müddetçe özgürsün".
Bugün Yine damdan dama geçerken birden bi soğuma geldi hayattan yaşamdan. Dedim olm Şerafettin olmaz böyle hergün vur,kır,çal,çırp dedim olmaz napalım napalım.. dedim dağlara vur kendini biraz temiz hava al tövbe et. Sevgili gün ben gidiyorum Artık kötü kedi şerafettin olmak istemiyorum. Tövbe edicem. Hadi Günlüğüm Sağlıkcakla Kal.
bugün köşedeki ciğercinin önünde her zamanki gibi pineklerken bir afet gözüme ilişti sorma. o afet ki ne afet. sonradan öğrendiğime göre o ciğercinin kedisiymiş. aklımdan çıkmıyor. tüm gün onu düşündüm ama gel görki o kadar kuyruğu dikki bana hiç pas vermedi. gerçi ben de suç o kedi sana bakar mı hiç? ne demişti orhan veli amca ;sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi...
ulan günlük;
durmak kafirlere ölüm kararını sıcak havalardan dolayı aslıya aldım , tatile çıkıcam rus kedilere takılacam yanlış , denize giricem azcık bronzlaşıcam , tüylerimi kısa kestiricem felam , heee günlük az kaldı sölemeyi unutuyodum diyete başladım kırmızı eti yasakladım kendime bi süre sadece tavuk kuş vs yicem hade ben yattı .
benim gibi gibi var bi tane, o nereye gidince ben de oraya gidiveriyo. ben pati kaldırınca o da kaldırıveriyo.
nedir bu, bir çeşit şoka girme mi ya da pis farelerin oynadığı bir oyun mu ?
(bkz: aynada kendisini gören kedi tepkileri)
zaman ne kadar da hızla akıp geçiyor. tam 1 yaşına geldim. yeni duygular uyanmaya başladı içimde. karnımdaki pembe çubuğu görmekten bıktım usandım. geçenlerde benim sahibim olacak keratayla bilgisayar başında oturuyorum. bana bir fıstık gösterdi sahip. adrese baktım yeniköy, düşündüm dedim nasıl olcak, iki üçte miyavladım. benim ki hemen beğendiysen ben götürürüm, hallederiz dedi bıyıklarını büktü. baktım bu arıyor randevu falan alıyor dedim oldu bu iş. eee günlük, diyeceksin sorun ne? geçenlerde benim bu sahip konuşuyo, gülüyo ediyo, dedim bir bakayım ne işler çeviriyo. keşke gitmeseydim be günlük. keşke duymasaydım o sözleri. bridgestone reklamındaki köpeğe döndüm şerefsizim. benim fıstığın kabuğunu kırmışlar be günlük. evden kaçmış, ormana dalmış. tam 4 saat be günlük. 4 saat. bunalımdayım günlük, teomandan duş şarkısını dinleyip kendimi avutmaya çalışıyorum. bu çubuk niye belirdi yine? neyse günlük, behlül kaçar...
şoku yeni atlatmıştım be günlük. hayat çekilmez oldu artık günlük. depresyon dedikleri bu olsa günlük. açım, susuzum, isteksizim. aşk bu mu be günlük? aşk acı mı? teomandan sonra feridun düzağaç dinlemeye başladım günlük. benim fıstık yine rahat duramamış be günlük. işin kötüsü artık hiç şansım yok be günlük. fıstık bu sefer eve herif atmış be günlük, herifte herifmiş yani. fıstığın sahibi sinir krizi geçirmiş. orman kedisi, büyüüüük mü büyüüüüüük be günlük? çok büyükmüş be günlük, çok büyükmüş. fıstığım 4 gündür kasılı bekliyormuş. sahibim olcak pez.v.nk ben şarkımı söylerken i dinletip duruyo bana. yeni ve büyük bir dünya mı sandın oğlum, herşey yalan diyip bıyık büküyor. bir iki daha miyavlasam, miyavlarla v- pills istediğimi belirtebilir miyim acaba? neyse günlük, behll dağılır kaçar...
sevgili günlük,
dün gece çöpte ne yaladıysam fena başım döndü, dünyam döndü, iki adım yürüyemedim, düşmüş kalmışım.sabah koduğumunun çöpçüsünün tekmesiyle uyandım, acı çığlıklarım sokakta yankılandı ama kimse ilgilenmedi. baktım midem kazınıyo iş çıkar mı diye yine köşedeki kasaba gittim ama ipne yine hiçbişey vermedi. o kadar iki sokak aşağıdaki teyzeye miyavlasaydım vallahi dolabı verirdi. neyse ikinci bir tekme faciası yaşamamak için hemen kasabın kapısını terkettim. tam o sırada ne göreyim. benim sarı kedi benden sonra hiç boş durmamış, koca bulması yetmiyo gibi peşine de üç tane yavru takmış. ne iştah kaldı, ne sevişme isteği günlük, on köpeğin saldırısına uğramış gibi oldum. yok günlük ben daha fazla yazamayacağım dün çöpte yaladığım şeyi tekrar bulmam lazım, bu dünya yaşanmaz günlük.
gazetelerde bir arkadaşımızı parçalayan satanist bi emo'dan bahsediyolar. çok korkuyorum. bi sözlük yazarının yanına attım kapağı, onlar emoları sevmiyolarmış diye duydum. gelişmeleri bildiricem. selametle.
geçen yolda gidiyorum bak şimdi, 2 kıroooo köpeeek ay bi tipleri görseeen arkamdan bağırdı "şşşt anam o göte bülbül öte" diye "ayhh malmısınaaaaz?" dedim. neysaa ondan sonra girdim bi mağzayaa efendim bir ugg ler gördüm sahibimle ıyyhhh için gider kızzz böyle o kadar güzelki pespembe ayh neyse gittim soooraaa bisim kısları gördüm yholdaaa hiç dönüpde pakmadım bilaa neyse soooraa
Günlük: Eyyyytherea beaaaa yeter ulannnn, öldür lan beni kes lan sayfalarımı yırt götür at köprüden aşağıya, olmadı sıç kapağıma ama yapma bunu yapmaaaaa gidiyorum şimdi ama öteki tarafta ağzına sıçacağım senin aykk eşhedü enlaaaa (kendi kendine cildi yırtar ve ölür).
sevgili günlük,
bugün eve gene geç geldi kaltak. mamamı filan veriyorlar allahtan ama hep o kuru olanlardan. neyse ki mutfağa girip konservemi verdi de azıcık affettim. tam yemeğin de etkisiyle şöyle hafiften bacaklarına sürtüneyim de affıma mahzar olduğunu anlasın diye lütfedip yanına gittim ki o da ne!!! anlamak için iyice kokladım, iyice dediysem şöyle bi 8-10 dakika kadar kokladım yani. bacaklarına başka bir kedi sürtünmüş, hem de o da erkek! hayatımda ilk kez bir pantolona kıhladım. pantolon yeterince korkmuştur herhalde ama bizim kızın hiç tırstığını görmedim, hem beni başka kedilerle aldatıp akşam geç geliyor, hem de yüzsüzlüğe vurup kahkaha atıyor. kırıcam bacaklarını.
önce biraz daha taratayım kendimi ya da, sonra kırarım. hah, tam oralar işte. kulaklarımın arkasına doğru evet evet. hmhh..
miyav günlüğüm. miyavından anlayan olması kadar güzel birşey yok sana miyav deyince bunu anladım günlüğüm.bugün de hergünkülerden bir gündü günlüğüm. bütün gün yumakla oynadım, süt içtim, kıvrıldım uyudum ama bi dakka bu gün sanki hergünkülerden biraz daha farklıydı.sonra düşündüm günlüğüm evet bugün ilk defa düşündüm. sonra düşününce ne oldu biliyor musun günlüğüm dışarıdaki kedidaşlarım geldi aklıma. çöplüklerde sabah olunca çöpcünün tekmesiyle uyanan, kasabın kapısında bir lokmacık kemik parçası bekleyen, kedidaşlarım geldi aklıma. onlar için birşeyler yapmam gerektiğini düşündüm günlüğüm ama henüz düşünceyi icraate geçirecek gücü kendimde göremiyorum evrimim buna müsaade etmiyor dedim günlüğüm. ama bir dakika ben evrime inanmam ki ben inançlı bir kediyim dedim sonra. Allahım bana yardım eeeet! diye haykırdım sonra günlüğüm gökyüzüne doğru bakarak.. miyav günlüğüm
piç bugun beni çok sıkıstırıdı. ama gözlerime oyle bir bakıyor ki sesimi bile çıkarmıyorum. tam 15 senedir bu insanla beraber olmak bazen sıkıcı, bazen hedonistce... seviyorum bu cocugu. ellerinde yumak olmayı seviyorum. hele o yaş mama verirkenki benim mutlulugumu paylasması harika. seni seviyorum. yarın umarım uzayan tırnaklarımı kesersin keza kalemi tutamamaya basladım.