derin bir hayalkırıklığıdır.
söylenecek sözü kalmamıştır size dair.
ederiniz budur çünkü.
koca bir sessizlik...
derler ki 'kadınlar ne çok konuşuyorsunuz öyle'
konuşuyorsa kadın hala size dair bir umudu vardır.
sustuysa tükenmiştir, tükenmişsinizdir.
bir kadın böyle gider.
yanınıza saçılan kırgınlıklarını bırakır.
onlar bir başına kaldığını kabullenir.
sizi bir başınıza acı bir sessizlikte bırakır.
geçmiş olsun kafanız sonsuza dek rahat.
yani özetle cemal süreyya'nın dediği gibidir:
kadın susarak gider!
en önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. o gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir. kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır. bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir.
sevgilimle her tartismamizda basima gelen olaydir. baslarda ne güzel susuyor desemde her seferindeki bu susus beni deli etmeyi basarmıstır sacları yolma noktasına kadar gelmsimdir. kısaca bir kadın susuyorsu korkun arkadas vardır altında bir sebep.
Fazla abartilandir. Yok neymis susunca her sey bitermis bir kadin susunca korkmasi gerekmis erkeklerin. Kadinlari baska bi dunyadan gelmis gibi yaptiniz ya helal olsun. Cani isterse susar istemezse susmaz bu kadardir. Erkekler kadinlara degisik bir yaratikmis gibi davranmaktan vazgecince her sey guzel olacak.