okunması durumunda bütün sırlarının ortaya çıkacağını bildiği halde yazdığı en büyük kanıt eğer elinize geçerse her türlü isteklerinizi yapmaya hazır ve nazır emrinizde olacaktır.
hayatına girip çıkan her adamın anlatıldığı ama aslında kalbindeki adamın başka biri olduğu sevdiği rengin başka birşey olduğu ya da sınıfındaki herkesin birbirinden nefret ettiği gerçeklerin bulunduğu saçma sapan anı diye sakladığı Türk olursa masada unutursa akşama tüm sülalenin öğreneceği yazıların Yabancı olsa masanın üstünede koysa kimsenin okumayacağı iki kapaklı bolca sayfalı kitapçık.
Bugünlerde intihar eden insanları araştırıyorum, hayatlarını.
Gözlerinin içine bakıyorum ve aynaya baktığımda gözlerimde onların gözlerinde ki umutsuzluğu görüyorum.
Yoksa ben ölüyor muyum?
Zorlanıyorum artık yolun sonuna kadar gelmeyi başardım ama yolun sonunda ki o yokuş geri dönmem için konulmuş ve ben zaten çok yoruldum. Bir adam var silik, var ile yok arası. benden başka kimse göremiyor, hissedemiyor, dokunamıyor. Aradayız sonsuz bir ara, yaşamdan kaçtık, ölüme yaklaştık.
berk bana baktı, ay içim bi hoş oldu ki sorma, neredeyse boşalacaktım. enis vardı arka sırada, götüme bakıyorken yakaladım. ay ne iğrenç çocuk, 50 tane olsa birini vermem şekerim. ay hadi onu geçtim allah olsam -haşa- can vermem bu aptala.
ama berk başka, regl dönemim bitsin bizim eve çağırıp vereceğim ona. mezara mı götüreceğiz ayol, ver gitsin.
ayrıca benliğimi tatmin etmek adına, aşk sevda vs. gibi aptalca olan şeyler uğruna onur gurur ve şerefimi ayaklar altına rahatça alabilirim. onur, gurur? ay ne aptalca şeyler bunlar.
tek bir hayat var bebişim; sadece onu yaşa...
Bu gece gökyüzü daha bir yakın yeryüzüne.
içeride bir yerlerde ağrıyan bir şeyler var. Ne olduğunu bilmekte zorlandığım.
Tüm kadınların içlerinden çıkarıp atmak istediğim şeyler var.
Bekaret gibi.
Hayatla paylaşsın istiyorum.
Hiçbir kadın birinin ilki olmasın, sadece kadın olarak bilinsin. ikinci ve üçüncü isimler konmasın.
En iyisini yaşamak hemde bu evren içinde.
Çember içinde olan özgürlüğümüz.
Tüm bu çelişkiler birer yumruk olup kafama vuruyor.
Ve düşünüyorum.
Yoksa tüm bunları senin yokluğun mu yaptırıyor bana?
o günlük bazen bir defter, bazen de o küçücük kalbi, o naif kalbi olabilir, senle ilgili, kimseye söylemediği, kendine bile söylemediği hatta sana bile söylemediği günlüğü olabilir. belki zamanı yetmemiştir söyleyememiştir, belki de olaylar aniden gelişmiştir, fırsatı olmamıştır, belki de sen bırakıp gitmişsindir yarım kalmıştır. *
günlük ihtiyaçları için herkes gibi nefes alıyor, tuvaletine gidiyor, belki sevişiyor, belki er kişi ye güzel duygu lar besliyor belki de duygularını hissedeceği hiç bir erkek bulamamakla geçen günlüklerdir.
not: örnekler çoğaltılabilir. herkes herkes gibidir, duygu lar aynıdır, eylemler belki farklı, belki farkı şehirlerde ama her şey özünde aynıdır.
ben çirkinim mesela. çocuklarınıza sokak isimleri koymak istiyorum. aylayım ben. ayla ablası. ayla kadın. mahallenin orospusu. babasız kadınların çakmağı. küfür ederken sigaralarını eksik etmesinler diye ağızlarından. ben çok çirkinim mesela. su bardağında şarap içip, kendimden gizli gizli türkü dinliyorum. makyaj yapıyorum, sadece aksın diye.
çilek kokulu mutfağımızda melemen yiyorum şu an. çilek kokusu nerden geliyo lan. tezgahtanmış. çilek var ve kimse dokunmamış. babamın boğazına bi şeyler oluyo sanırım. melemen mi menemen mi yine ikilemdeyim ama şu an sadece yememe bakıyorum.
dün behzat ç nin kitabını bitirdim bugün 1. bölümden başladım izlemeye. hep takdir ediyodum ama hiç tam izleyemiyodum. bu da bendeki bi illet. popüler olan bi şeye o an ilgi duyamam. ya popi olmadan önce ya da olduktan çok sonra bakcam. tam bi illet.
annemle bulaşıkları makineye yerleştirmediğim için tartıştık. nöbetleşe trip atıyoruz birbirimize. bakalım kim galip gelcek. çok bile yazdım günlük. kendine iyi bakıyosun, öpüyosun.