yorgun argın işten dönünce kapıyı güler yuzle açtığı andır. icerden yemek kokuları geliyo, hafif temizlik kokusu.. al o kadını kucakla, o halde salondaki koltuğa at ve deki: ne lan bu salonun dağınıklığı!
(iki noktadan oncesine itibar edilsin)
sevdiğinin onu en güzel hissettirdiği anla aynı andır.
bir kadının kokusunu içinize çektiğinizde hissettirdiğiniz,
küçücük bir hediye verdiğinizdeki bakışınızdaki hissettirdiğiniz,
elini alıp yüzük parmağıyla orta parmağının arasına küçük bir öpücük kondurduğunuzda hissettirdiğiniz,
seks sırasında boşalma anına yaklaştığınızdaki boynuna verdiğiniz 'kadınımsın' nefesinizle hissettirdiğiniz,
bir film izlerken kolunuzu açıp tek bir kaş ifadesiyle 'yerine geç' der gibi attığınız bakışla hissettirdiğiniz,
elimi tut dememenize rağmen duymuş gibi elinizi tutunca hissettirdiğiniz,
bir mekana gittiğinizde yenilen yemeklerin içilen içeceklerin değil onun güzel olduğunu hissettirdiğiniz,
sahip olduğu maddi manevi değerlerin sırf onun olduğu için güzel olduğunu hissettirdiğiniz,
bir şarkı söylerken 'bu şarkım sensin' bakışlarınızla hissettirdiğiniz,
belki sonsuza dek hissettireceğiniz anlarda güzel olan kadındır.