doğumgününü, ilk defa dişlerinin çıktığı günü ve çıktıktan sonraki sayısını, ilk defa saçını taradığı günü ve o gün ne tarafa taradığını, ilk defa yemek yaptığı günü ve hangi yemeği yaptığını, ilk defa otobüse bindiği günü ve o gün hangi ülkenin kurtuluş yıldönümü olduğunu, ilk defa araba sürmeyi öğrendiği günü ve arabanın o anda kaç derece olduğunu, ilk defa horladığı günü ve horlarken ayaklarında hangi renk oje olduğunu, ilk defa horlamadan uyuduğu günü ve o sırada mutfakta kimin olduğunu, ilk defa reddettiği günü ve o gün kimin başbakan olduğunu, ilk defa kabul ettiği günü ve o gün ayaklarında hangi renk çorap olduğunu, ilk defa öpüştüğü günü ve o gün galatasarayın ligde kaçıncı olduğunu, ilk defa ayağında nasır olduğu günü ve o gün milliyette yayınlanmış anahaberi, ilk defa piknik yaptığı günü ve o gün piknikte voleybol oynadıkları topun içindeki havanın hacmini hatırlamak, aşka giden yollardır. her kadın saçma ayrıntılara kafayı takar, muhtemel aşkınız da yüzde doksan takmıştır.
kadinlar erkeklerin istediği zaman değil, kendi istedikleri zaman aşık olurlar. sen ne bok yersen ye nafile! çünkü efenim karşınızdaki dişi, istikrarlı bir ruh haline sahip homo sapienslerden değildir. tam zamanına denk getirmen lazım, o zaman yere tükürsen ne karizmatik çocuk der aşık olur! hiç belli olmaz bunlara!*
genel olarak kadindan kadina degi$se de..ana hatlarıyla kafa karı$tırıcı davranıp bir gün o'na dünyanın en nadide parcasi gibi davranıp ertesi gün tanımamaktir.
birçok yolu olmakla birlikte hemen hemen herkes doğal, dürüst ve kişinin kendisi olması gibi ayrıntıları yazmış...
merak edilen ise ya arkadaş bir şekilde aşık oluyor bu kadınlar, bir an için büyüleniyorlar vs.vs. ama daha sonra siz gerçekten kendiniz olduğunuz için, dürüst ve doğal olduğunuz için çekip gidiyorlar...
bu dürüst ve doğallık karşındakinin duymak istediği değil de kişinin gerçek düşüncesi olmuyor mu? kendin olmak onla birlikteyken bile kendinle başbaşa yaptıklarını yapmak olmuyor mu? ya da dürüst olmak yaptığu bir yemeği, günlük seçimlerini beğenmediğiniz de bunu söylemeniz olmuyor mu?
sanırım bunlar oluyor ama bu şekil de davrandığınızda ise ya odun, ya duygusuz, ya aptal ya da erkek müsvettesi oluyorsunuz...
yani en basiti onlar bile neye aşık olduklarını bilmiyorlar ki erkekler yollarını düşünüp bulsun...
ya da hiç bişi yapmayın, hiçbir şey olmayın... anı yaşayın o da o anı sizle yaşamak isterse yanınızda olur istemezse de güle güle...
o an nefret ettiğiniz bir şarkıyı dinliyor, deliler gibi eşlik ediyor, kafa sallıyor, gülümseyin. şarkıya bayılıyormuş gibi yapın. ortak bir yanınız olduğunu düşünecektir.
okuduğu kitapla/izlediği tv programıyla ilgileniyormuş gibi yapın. entellektüel olduğunuzu düşünecektir.
küçük detayları gözden kaçırmıyormuş gibi yapın. (tokasının rengi bile olabilir.) ince düşünceli biri olduğunuzu düşünecektir.
sizinle konuşurken dünyanın en güzel kadınıymış gibi bakın. sizi kolay etkileyebileceğini düşünecektir.
yanınızdan geçen o masal gibi hatuna kendisi bile ağzını ayırıp bakarken siz hiç ilginizi çekmemiş gibi yapın. sadık olabileceğinizi düşünecektir.
dünyanın en usta yalancısı bile olsanız yalan söyleyemiyormuş gibi yapın. saf olduğunuzu düşünecektir.
hiç işiniz olmasa bile arada bir çok meşgulmuş gibi yapın. önemli biri olduğunuzu düşünecektir.
birlikte olmak için çıldırsanız da onunla sadece uyuyabilecekmiş gibi yapın. güvenilir bir insan olduğunuzu düşünecektir.
öyle olmasa bile seviyormuş gibi sarılın. onu kokluyormuş gibi öpün. kendisine aşık olduğunuzu düşünecektir.
erkekler için çok zor değil bunları yapmak. genel geçer durumlardan birkaçı... aslında öyle olmadığınızı çaktırmayın yeter. bizlerde bunları bile bile aşık olalım sizlere. gördüğünüz üzere sandığınız kadar zor değiliz.
bunu erkekler değil de kadınlar söylüyorlar! evet, kadınlar. daha baştan kendisini mutsuzluğa hazırlayan, sorunsuz ve mutlu bir ilişki düşünmek istemeyen kadınlar!
çünkü bu tip kadınlar, kendini cidden seven ve değer veren erkeği, kıldan tüyden sebeplerle bırakırlar. en klasik bahane de "sen çok iyisin, ben seni hak etmiyorum" şeklindedir. sonra bu kızlarımız kendilerine müstehak bir ayıya çatarlar, mutsuz ilişki yaşarlar, sonra mutsuz oldukları zaman, tüm erkekler hepiniz aynısınız derler * ya da kendisini çok seven o çocuğa dönmek isterler ama o çocuk kendini çok seven birisiyle mutlu mesut olmuştur bile.
edit : eksilemeye niyetleyeceklere söyleyeyim, bu yazdıklarımı arkamdan uydurmadım, bu gerçekleri kadınlar sölüyor. ayrıca, yolda yürürken gördüğünüz pek çok sevgili bu durumda.