efendilikte zirveye oynuyorsun hiç bozma, böyle devam et. yoksa bozuşuruz. peşinen söyleyeyim, duyduğum en iyi iltifat olarak ben belirlemedim, sana en iyi söyleyeceğim şeylerden biri de budur diyerek söylenen bir söz olarak hafızamda kaldığı için belirtiyorum.
Yetkisini kullanarak Haksızlık ve hadsizlik noktasında zirve yapmıs birine haddini bildirmiş madara etmiştim. Bu durum birçok kişinin hoşuna gitmişti. Bunlardan biri olan Amir konumundaki bir bayan arkadaş: "valla helal olsun sana. Sen var ya sen, sapına kadar erkeksin..!" dedi.
Utandım. Bir bayandan böyle bir iltifat beklemiyordum. Nadir olur, ne diyeceğimi bilemedim.
kazakistanda çaycı tarafından edilen
"sen jaksı adam"
bir de rus hanımefendi tarafından alışveriş merkezinde yemek yediğimiz sırada yanağımdan makas alınarak edilen "милые" lafı vardı ki rusça bilen arkadaşlar yere yattı sonradan öğrendim ben de anlamını ama fırsat kaçmıştı.
hmmm lisede hande kirpiklerin ne kadar güzel lan demişti. dersanede gonca senden çok iyi baba olur demişti. kızlarla iç içe yaşamadığım için bu kadar. ben karşı cinse soğuk davranan biriyim..
birkaç hafta önce, patronumun annesinin bana yöneltmiş olduğu soruda gizli idi bu iltifat. şöyle ki;
diyalog halindeyizdir. bir ara sazı elime almışımdır ve uzun uzun mevcut gündem hakkında yorumlar yapmaktayımdır. bu esnada pek saygıdeğer gönül hanım da, sükûnet ile beni dinlemektedir. sözlerimin bitişinin hemen akabinde, şu soruyu yöneltmiştir;
- spiker olmayı düşündün mü hiç? ya da dublaj yapmayı?
patronumu hiç sevmem, ama gönül hanım'a inanılmaz saygı duyarım ve de severim. mamafih; o'nun gibi bir insandan bunu işitmek, beni çok mutlu etmişti.
2017'de, 7 ocak'ta yağan yoğun kar yağışı sebebi ile, bir grup arkadaş 4x4 aracımızla belgrad ormanı'na daldık. belli bir mesafe ilerledikten sonra kontrolünü kaybetmiş ve yoldan çıkmış bir araç ile karşılaştık. aracımızda vinç yoktu ve onların aracında da vinç yoktu. aksilik bu ya, strap da yoktu. kurtarmaya çalıştığımız arkadaş grubu üç kız, iki erkekten oluşuyordu. tahminimce iki çift ve bir sap (kadın olan) vardı. beni tanıyanlar bilir, direksiyonum kuvvetlidir ve evveliyatında lisanslı olarak offroad yarışlarında boy göstermişliğim vardır. tüm tecrübemin vermiş olduğu güvenle; "sen in abi, ben bir deneyeyim" dedim. sonrasında bindim aracın direksiyonuna ve başladım vitesle pedalları tokatlamaya. geri vitesten bire, birden geri vitese atmam arasındaki fark, göz açıp kapanacak kadar kısa öyle söyleyeyim. bir nevi, oturduğunuz yerde ileri geri hareket yapmak gibi araca yaptırmaya çalıştığım. neyse, bir süre uğraştıktan sonra lastik izini buldu ve yolu tuttu. araç, saplandığı yerden çıktı. akabinde, o soğukta bile stresten dolayı terledim. eldivenlerimi çıkardıktan sonra sigara yakmaya niyetlendim. işte o esnada sap dediğim kadın yanıma geldi ve dedi ki;
- eldivenlerini takabilir miyim? ellerim çok üşüdü..
"tabii ki" dedim ve eldivenleri ona verdim. o sırada bir yandan sigaramı tüttüm, bir yandan da elemanlarla tanışma muhabbeti yaptım. yaklaşık bir dakika sonra kız yine yanıma geldi ve dedi ki;
- gülümsemenin sıcaklığı eldivenlerinin içine kadar işlemiş.
ağzım açık baktım kıza. vallahi çok mutlu oldum. manyak bi' iltifattı bence. eşeklik bu ya, telefon numarasını almadım.. bul beni!