Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
istanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.
bir vapur gecer kabataşa dogru.
yarin kokusu gelir vapurdan püfür püfür.
fırından yeni çıkmış taze ekmek gibi.
yeni yapılmış taze bir cacık gibi.
kurufasulyenin yanında kırılmış soğan gibi.
bütün hafta giyildikten sonra çıkarılmış çorap gibi.
.... usulcacık okşar vapuru yanar elleri.
böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
en uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu
kesmemeye
laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
bütün kara parçalarında
afrika dahil
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
önce sesin gelir aklıma
çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm
güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli
sonra cumartesi günleri gelir
sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum
bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.
kırk kere söyledim bir daha söylerim
savaşta ve barışta, karada ve denizde,
düşkünlükte ve esenlikte
zamanımız apayrı bize göre
yan yana olduk mu el ele
aç kalsak ağlamayız biliyorum.
içim güvercinleri okşamış gibi rahat
sen yanımdayken ister istemez
geniş meydanlarda akşam üstleri
üst üste üç kere deniz, üç kere çınarlar.
sen yanımdayken ister istemez
uzak ırmakları hatırlıyorum.
ara sıra düşmüyor değil aklıma
yabancı kadınların sıcaklığı
ama allah bilir ya, ne saklayayım
yanında ihtiyarlamak istiyorum.
Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Gün senden ışık alsa bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse...
Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!..
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince,
Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince,
Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım;
Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende ilâh'ın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın,
Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!
Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
Dinmez! Gönlün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı.
Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler...
Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma "Kaabil";
imkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!
--spoiler--
Seni Düşünmek
Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...
--spoiler--
bir gece daha sensiz
hava biraz puslu
her yerde yosun kokusu var
bebelerde ilk derse yetişmek korkusu; uykudalar
kasketim bile, bir köşesi eksik selamladı tekneleri
denize açılan dehlizler boyunca
esrik bir tebessüm gözlerimde
ve sevgili hasreti
bu gece insanlığı bedava öğretiyor midyeler
sahildeki avcılara her takıldığında
sahi zulamda ne'm kaldı?
geceye bir gem vuracak kadar daha şarap
bir izmarit sigara
birkaç da virgülüm kaldı
sabahı yaklaştıran noktalara
Tanımadığım bütün kadınlar adına seviyorum seni
Yaşamadığım bütün çağlar adına seviyorum seni
Enginlerin kokusu sıcak ekmeğin kokusu adına
ilk çiçekler adına eriyen kar adına
insanın ürkmediği temiz kalpli hayvanlar adına
Sevmek adına seviyorum seni
Sevmediğim bütün kadınlar adına seviyorum seni
Kim yansıyor bana sen değilsen ben kendimi pek az görüyorum
Sensiz uzayıp giden bir çöl görürüm yalnız
Geçmiş ile bugün arasında
Bütün bu ölüler vardı atlayıp geçtiğim samanın üzerinde
Delemedim aynamın duvarını
Yaşamı sözcük sözcük öğrenmem gerekti bana
Unutur gibi
Benimki olmayan bilgeliğin adına seviyorum seni
Sağlık adına
Yalnız kuruntu olan her şeye karşı seviyorum seni
Zorla tutmadığım bu ölümsüz yürek adına
Sen kuşku sanıyorsun kendini oysa akılsın
Sen başımda yükselen güneşsin
Güvendiğim zaman kendime.
Senden baska kimse bilmesin istiyorum
Gozlerimin nasil aska cagirdigini
Bakislarimin nasil gel diye haykirdigini
Gozlerimden, belli oluyor seni sevdigim
Ellerimin aradigi ellerindir geceler boyu
Mumkun degil, bu sevgiyi bicaklayamam ki
Ne yapsam, dolmusum artik, saklayamam ki
Ellerimden belli oluyor seni sevdigim
Nasil bekliyorum ozlemle, goruyor musun?
El ayak cekilsin, sonsuz bir gece gel
Tarama saclarini, oylece gel
Dudaklarimdan belli oluyor seni sevdigim
Baska yanginlara benzemez bu yangin, sonmez
Bir sey var her yerimi tutusturan yakan
Bu sensizlikte sebil cesmeler misali akan
Gozyaslarimdan belli oluyor seni sevdigim
Sevgilerin en olmezini sana sakladim, gel
Simdi denizler en mavi, ormanlar en yesil
Seninle olayim da dunya umurumda degil
Dinle; kalbimin vurusundan belli oluyor seni sevdigim
arz-ı hâl etmeye cânâ seni tenha bulamam
seni tenha bulacak kendimi asla bulamam.
Selikî
mana: halimi sana arz etmek için, sevgili seni yalnız bulamam
seni yalnız bulunca da kendimi bulamıyorum