aşk,
sigaramın ucunda dumandan külden senden yani ateşten ibaret
çekiyorum içime işliyorum yüreğime
seni sevgini
her çekişte iç çekişlerimde ortak oluyor bana
sevdan bir sigara kadar yakın
sigaramın dumanı kadar uzak bana
külüyüm sevdanın
ateşinle yanarken dumanınla kayboluyorum
bitmeden sigaram bir yenisini sarıyorum sararan parmak uçlarımda
tıpkı tıpkı sararttığın yüreğime sevdanı sararcasına
defalarca bıkmadan
sen gitmek için çabalarken ben defalarca sarıyorum sevdanı yüreğime
aşkım sevdan bir sigara kadar yakın dumanı kadar uzak bana
ateşinle yanarken küllerim bile sızlıyor külüyüm sevdanın
ayağının altında eziyorsun her defasında
aşk sigaramın ucunda dumandan külden senden yani ateşten ibaret
yakıyorsun her defasında
bir kadına şiir yazacak kadar uzak kalmak istemem
şayet uzaksa sevdama gönlüm
yollara düşerim
ne kağıt ne kalemdir derdim
şayet mahsus mahal ise mekanım
ucu yanık ipek mendil beklerim
hayal ederim sevdamı
tarar gibi saçlarını tel tel
günleri kararım
bir deste kağıtta fal açar gibi
mahzun bir papatyada taç yaprağı misali
poyrazda tutuşmuş saçların gözlerimde
yolunu beklerim
bil ki şiir gibi bir mısrada dökülüyorsa göz yaşlarım
sana kavuşamaz ellerim
şiir vedadır
sana veda edemem
şayet vakitsiz bir sızı girerse aramıza
sengi mezarıma şu yazılsın
"seviyorum seni kadın."
şimdi saat sensizliğin ertesi
yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
avutulmuş çocuklar çoktan sustu
bir ben kaldım tenhasında gecenin
avutulmamış bir ben...
şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
ki bu yaşlar
utangaç boynunun kolyesi olsun
bu da benden sana
ayrılığın hediyesi olsun
soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..
şimdi iyi niyetlerimi
bir bir yargılayıp asıyorum
bu son olsun be..bu son olsun!
bu da benim sana
ayrılırken mazeretim olsun!
şimdi saat yokluğunun belası
sensiz gelen sabaha günaydın!
işi-gücü olanlar çoktan gitti
bir ben kaldım voltasında sensizliğin
hiç uyumamış bir ben...
şimdi dişlerimi sıkıp
dudaklarıma kanamayı öğrettim
ki bu kızıl damlalar
körpe yanağında bir veda busesi olsun
bu da benden sana
heba edilmiş bir aşkın
son nefesi olsun...
kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
beyninin içindekileri anlayabilmek
ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
bütün saatleri öylece durdurabilmek için
çıldırasıya paraladım kendimi
lanet olsun!
artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
olsun be! ne olacaksa olsun!
bu da benim sana
ayrılırken şikayetim olsun
sen olmazdın tanrının adaleti şaşmasa.
seni tarif mümkündü lisanları aşmasa.
daha nice güzeller yaratırdı sıradan,
seni yaratıyorken bu kadar uğraşmasa.
arz-ı hâl etmeye cânâ seni tenha bulamam
seni tenha bulacak kendimi asla bulamam.
Selikî
mana: halimi sana arz etmek için, sevgili seni yalnız bulamam
seni yalnız bulunca da kendimi bulamıyorum
Senden baska kimse bilmesin istiyorum
Gozlerimin nasil aska cagirdigini
Bakislarimin nasil gel diye haykirdigini
Gozlerimden, belli oluyor seni sevdigim
Ellerimin aradigi ellerindir geceler boyu
Mumkun degil, bu sevgiyi bicaklayamam ki
Ne yapsam, dolmusum artik, saklayamam ki
Ellerimden belli oluyor seni sevdigim
Nasil bekliyorum ozlemle, goruyor musun?
El ayak cekilsin, sonsuz bir gece gel
Tarama saclarini, oylece gel
Dudaklarimdan belli oluyor seni sevdigim
Baska yanginlara benzemez bu yangin, sonmez
Bir sey var her yerimi tutusturan yakan
Bu sensizlikte sebil cesmeler misali akan
Gozyaslarimdan belli oluyor seni sevdigim
Sevgilerin en olmezini sana sakladim, gel
Simdi denizler en mavi, ormanlar en yesil
Seninle olayim da dunya umurumda degil
Dinle; kalbimin vurusundan belli oluyor seni sevdigim
Tanımadığım bütün kadınlar adına seviyorum seni
Yaşamadığım bütün çağlar adına seviyorum seni
Enginlerin kokusu sıcak ekmeğin kokusu adına
ilk çiçekler adına eriyen kar adına
insanın ürkmediği temiz kalpli hayvanlar adına
Sevmek adına seviyorum seni
Sevmediğim bütün kadınlar adına seviyorum seni
Kim yansıyor bana sen değilsen ben kendimi pek az görüyorum
Sensiz uzayıp giden bir çöl görürüm yalnız
Geçmiş ile bugün arasında
Bütün bu ölüler vardı atlayıp geçtiğim samanın üzerinde
Delemedim aynamın duvarını
Yaşamı sözcük sözcük öğrenmem gerekti bana
Unutur gibi
Benimki olmayan bilgeliğin adına seviyorum seni
Sağlık adına
Yalnız kuruntu olan her şeye karşı seviyorum seni
Zorla tutmadığım bu ölümsüz yürek adına
Sen kuşku sanıyorsun kendini oysa akılsın
Sen başımda yükselen güneşsin
Güvendiğim zaman kendime.
bir gece daha sensiz
hava biraz puslu
her yerde yosun kokusu var
bebelerde ilk derse yetişmek korkusu; uykudalar
kasketim bile, bir köşesi eksik selamladı tekneleri
denize açılan dehlizler boyunca
esrik bir tebessüm gözlerimde
ve sevgili hasreti
bu gece insanlığı bedava öğretiyor midyeler
sahildeki avcılara her takıldığında
sahi zulamda ne'm kaldı?
geceye bir gem vuracak kadar daha şarap
bir izmarit sigara
birkaç da virgülüm kaldı
sabahı yaklaştıran noktalara
--spoiler--
Seni Düşünmek
Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...
--spoiler--