benimdir efenim. gerek yok dünyada yapılacak daha önemli işler var. ha bunu geçte olsa anlamış biriyim. dünyayı gezmek gibi bir çabanız olsun mesela. illa hormonal olarak kadınlara ihtiyac duyuyorsanız sex zaten kendiliginden gelip sizi buluyor.
dünyanın en akıllı erkeğidir.
ulan biz çabaladık da noldu?
kızın götünü kaldırdık da kaldırdık.
hangi kıza hayvan gibi davranırsanız peşinizden o kadar çok gelecektir.
peşinde koştuğunuzsa siz ona yaklaştıkça daha da gidecektir.
Belki de tanıdığı gibi biri çıkmış olmayabilir kadın. Erkek hayal kırıklığına uğramış olabilir. Hayatında ilk defa birisini sevmiştir o da hüsranla sonuçlanmıştır.
kadınları çözmüş erkektir. akıllı adamdır. sonunda gerçek aşkı bulacak ve deli gibi sevilecek adamdır. kadınlar kendisinin peşinden koşan erkeklere aşık olmaz. bak sevmez demiyorum, birlikte olmaz, evlenmez demiyorum. aşık olmaz. arada çok büyük fark var. peşinden bir yıl veya daha fazla koştuğu kızla bir ilişki yaşayan erkek yok mu? elbette var, hem de çok. ama o ilişkilerde tüm yük erkeklerin üstündedir. zira elde etmeye çalışan erkek olmuştur, kadın zaten peşinden koşulan kişi olmanın verdiği özgüvenle erkeği parmağında oynatır...
"madem aşk yok, o kız niye onunla?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim. bunun birçok sebebi var. kız ilgiden bıkmıştır, tıpkı çocuğu sussun diye istediğini alan anne gibi erkeği susturmak için onunla birlikte olur. kız, vicdanlı ve iyi niyetli bir kızdır, erkeğe ilgi duymadığı halde erkeğin bunca çabasının boşa gitmesini istemez ve birlikte olur. kız, ilgiden hoşlanıyordur, "belki tekrar bulamam böylesini" diyerek ego tatmin aracını kaybetmekten korkar ve erkeği yanında tutar. ama sebebi asla erkeğinki gibi kör kütük bir aşk olmaz. zira bize altın tepside sunulan şeylere pek aşık olmayız. allah böyle yaratmış işte nefsimizi.
şöyle bir örnek vericem, belki absürd olabilir ama konuyla bağlantısı var bence. yetenek sizsiniz'e gelen yarışmacıları düşünün. mesela kumla resim yapan bir abi vardı, adam işine öyle hakim ki yeteneğiyle jüriyi etkiledi ve tek kelime etmeden finale kadar çok rahat geldi. bir de saçma sapan arabesk rap şarkılarda dans edip jüriye yalakalık yapan yarışmacıları düşünün. evet bu yarışmacı da belki bi üst tura çıktı ama jürinin ve halkın acıma duygusunu kullanarak. ama birinci yarışmacı tamamen karşı tarafı etkileyerek çıkıyor üst tura. bazen de jüriye ne kadar yalvarsa da sonuç değişmiyor. işte erkek de böyle olmalı. arabesk rapçi gibi duygu sömürüsü, acındırma ile değil kendi karakterinizle kadınları etkilemelisiniz. kadınları sürekli onlar uğruna neler yapabileceğinizi göstererek elde edemezsiniz. sadece karşısına çıkacaksın, duruşunu ortaya koyup ilgini hissettireceksin (bak hissettir diyorum, söyle demiyorum!) ve çekilip kadının ne yapacağını izleyeceksin. o gelirse gelir. gelmezse de zaten ağzınla kuş tutsan o kadın ikna olmayacak. o yüzden "beni sevmen için daha ne yapayım?" gibi nafile sorular sormayı bırakın. seven gördüğü şeyle sever zaten.
kadının peşinden koşulmaz. kadının karşısına çıkılır, aşık edilir veya ret yenir. bu kadar. o peşinden koşma muhabbetleri tamamen amerikan romantik komedilerinin pompaladığı sahte aşk ritüelleri. öyle filmlerdeki gibi yıllarca peşinde koşan bir erkeğe aşık olan bir kız yok gerçek hayatta. kadınları onları sevdiğinize ikna etmeye çalışarak kendinize aşık edemezsiniz. asla! dolayısıyla bir kadının peşinden koşmak saçmadır, gereksizdir, kadının uzun vadede, size aşık olmak şöyle dursun, sizi yapışkan ve nefret edilesi bir erkek olarak görmesine neden olan bir durumdur. şahsi tecrübemle sabit.
günümüz erkeğidir. mina kudumun Bebeleri daha kendi götüne sahip çıkamıyor kaldı ki bir kadına mı sahip çıkıp onun için çabalayacak. iki hafta onunla gönül eğlendiriyor iki hafta bununla gönül eğlendiriyor ortada ne aşk var ne sevgi. aPaçi kılıklar sizi. nerde kolay lokma hepsi orda. benden size abi tavsiyesi gencolar "ucuz etin yahnisi yavan olur".