bir kadına bağlılık sözü verdi ise ; o kadına bağlı kalmasını -yazarın tabiri ile onunla yetinmesini- takdir etmek, verilen sözün varlığını inkar etmektir. burada öncelikle yanlış olan şey erkeğin zaman içinde tek kadınla yetinme becerisini yitirmesi değil, en başta koruyamayacağı bir bağlılığın sözünü vermesi olurdu.
eğer herhangi bir kadına bağlılığını sunmadıysa zaten isterse bir kadınla yetinir isterse on kadınla isterse hiç kadınla. o durumda takdir edilecek / yerilecek bir davranış zaten yok.
binaenaleyh, olması gereken şeyleri takdir ederek gereksiz bir değer atfetmek yerine olmaması gerekenleri yadırgamaya odaklansak toplum adına daha eğitici olur diyor, saygılarımı sunuyorum.
Normal olan durumdur. Erkek başka kadın falan istemez yalnızca sevdiği kadını ister. Çocukluk ve kalbinin kimseye ait olmadığı yıllarından kalma bir alışkanlıkla başka güzellere gözü kayabilir belki. Ama bu sadece başıboş geçmiş uzun yılların getirdiği bir alışkanlıktır ve bir ehemmiyeti yoktur. Bir erkeğin ikinci bir kadına ihtiyacı yoktur. Çünkü hayatında olması yönünde karar kıldığı kişide aradığı "her" şey vardır.
işbu entry ne istediğini bilen, belli bir zeka seviyesindeki erkekler gözetilerek yazılmıştır. Kişilik ve zeka sıkıntıları yaşayanlar başka başlık altında işlenebilir.
sadece bir kadına sadık kalmış erkektir. sanki hayata bir daha geleceksin dediğimdir. başka çiçeklerden bal almaya da baksana. anlamak çok zor bu insanları.
işin ekonomisi böyle. Ihtiyaclar sınırsız kaynaklar kit. Bu kıtlığa akıl da dahil. Peki aklı kit birinden ihtiyaçlarını minimize etmesi beklenebilir mi? Belirsiz. Iste tüm ekonomi kuramlari ve örgütsel teoriler bu belirsizlik uzerine inşa edilir. Herseyin önceden kesin bir öngörüyle tahmin edilebildiği bir düzlemde ekonomi yapılamaz. Tum ekonomik teoriler insanı akıl yoksunu olarak farklı bir deyişle otoriteden akıllı değil seklinde görür. Evet, herşey kaotik bir sekilde belirsizdır. Bu durum çerçevesinde sistem, ahlak din insan hakları romantizm gibi araçları da kullanarak bireyin asgari seviyede yetinecegi kadarına kanı gelmesini zorunlu kılar ki bu düzen dışına çıkan insan aforoz edilmeye, yanlizlasmaya hattâ linç edilerek yok edilmeye mahkum kılınır.