Hoşgeldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoşgeldin kadınım benim hoşgeldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
yanlış adresteydik,'kimliksizdik' belki
sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
biz mi yanlızdık, durmadan yağmur yağardı
üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken
gidersen kim sular fesleğenleri
kuşlar nereye sığınır akşam olunca
sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
bir de seni ekliyorum susuşlarıma
selamsız saygısız yürüyelim sokakları
belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
yüreğimize alırız onları, ısıtırız
gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam
gidersen kar yağar avuçlarıma
bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
yangınları anımsatıyor genç ölülere artık
bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
isyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
devriyeler basıyor karartılmış evleri yine
gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
bir tufan olurum sustuğun her yerde
--spoiler--
gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
onlardan kalbime sevda geçmiyor
ben yordum ruhumu biraz da sen yor
çünkü bence şimdi herkes gibisin
yolunu beklerken daha dün gece
kaçıyorum bugün senden gizlice
kalbime baktım da işte iyice
anladım ki sen de herkes gibisin
büsbütün unuttum seni eminim
maziye karıştı şimdi yeminim
kalbimde senin için yok bile kinim
bence sen de şimdi herkes gibisin
--spoiler--
nazım hikmet
Bugün sen bir bakışsın,ben ondan sızan yaşım
Sana bütün ömrünce uyan bi arkadaşım
Yalnız senin önünde herkese asi başım
Yere geçercesine yere eğildi kadın! (bkz: faruk nafiz çamlıbel)
bunu yıllar önce yine bir sözlükte görmüş ve kopyalamıştım. adam ne yazmış demiştim içimden. yazan belki bilinen biridir, belki de sadece bir sözlük yazarı. eğer öyleyse şimdi aramızda da olabilir. buradaysan eğer ve okuyorsan sağlıcakla kal. ya da masaya iki kere vur.
--spoiler--
2000 yılının aralığında hayatıma bir daha çıkmamak üzere giren, 2005 ocak ayında adı artık benimle anılmasa da hayatımda var olmaya devam eden, benim için olan değerini ifade edecek kelimeyi bulmanın imkansız olduğu dünya güzeli bir varlık. karşı olduğum ve kaçtığım askerliği, kendisini biraz olsun unutturacağı düşüncesiyle kurtarıcı olarak görmemi sağlayan, askerde her gece elimin üzerindeki isminin dövmesine bakıp gözyaşıma davetiye çıkartan diğer yarım. kağıt kaleme sarılıp dertlerimi anlatma çabası içerisindeyken aşık olduğum şehirden ve aşık olduğum kadından dörtyüzküsür kilometre uzakta yüzlerce sayfa mektubu bana yazdıran, gri ve puslu dünyada gökkuşağı gibi olan insan, birlikteyken o'nu kaybetmektense kendi hayatımı kaybetmeyi göze alabildiğim, ama sevgisini çekmesine asla tahammül edemediğim, kabullenemediğim, beni son öpüşünün üzerinden dört sene geçmesine rağmen halen "hergün" hatırlanan, gözlerime hüzün bırakan ve o hüzünlere başkalarını aşık eden, yazdığım her programın içinde adı mutlaka geçen, bana bir ömür boyu kendisine aşık olarak kalma cezasını veren, "o" yanımda olmasa bile verdiği ceza ile dünyayı yaşanılabilir hale getiren, insanlık tarihinde bilinen bütün manevi güçlerden daha güçlü olarak bedenimi esir alan "karşı kıyının güzel kızı"
--spoiler--
ağlıyormusun tıpkı sende benim gibi
boğazın düğümleniyor mu adım aklına gelince tıpkı benim gibi
düşünüyormusun tıpkı benim seni düşündüğüm gibi
özlüyormusun tıpkı benim gibi
her duyguyu hissetsende sevemessin tıpkı benim gibi...
aşk sarhoşluğu ile çalarsın kapısını,
içeri alır.
güzel sohbetin ardından,
sevimli olmaya çalışır.
hizmetçisi hastadır o gün,
senden yardım alır.
önlüğü geçirir farkına varmazsın,
temizlik yaptırır.
memelerini açar,
göz zevki tattırır.
akabinde kaliteli şarabı sana aldırır.
minisini giyer,
bu kez arabasının faturasını yollatır.
verir,
donun dahil herşeyini alır.
gider,
kâlbinde yara bırakır.