Kadının kim olduğuna bağlıdır.Bazen yaptığım birşeydir sokakta gördüğüm çirkin afedersiniz yani benim öyle algıladığım kızlara laf atarak onore etmek veya gülümsemek.Biliyorum ki bu onları mutlu edicektir.Eğer bu yaşlı bir teyzeyse çok tatlı veya tonton olduğundan bash edebilirseniz.Annenizse bash etmiyorum çünkü annemle facialar yaşamışımdır aramızdaki iletişim kaktüsle-güneş arasındaki kadar olabilir ancak.Her neyse asıl "kadın" dediğimizin sevgili olduğunu biliyoruz.
-Güneşin doğuşuyla batışı arasında sen varken birşey yok sen yokkense tüm gereksizler sıkışmış sanki.
-Gök yüzünde kayan yıldız olsaydın diliceğim dilek geri dönmen olurdu ancak dönmene gerek yok sevgilim çünkü ben zaten senle geliyorum.
-Bir papatya olsaydın ellerimde yapraklarını seviyor sevmiyor diye harcamak yerine kokusuna ruhumu gömerdim
-Bir şarkı olsaydın en güzel notalardan oluşan ben de seni çalan teller olurdum sevgilim
-Hayatım bir yapbozsa sen tek parçasısın eğer kalbim bir pusulaysa sen daima kuzeysin Bahar Kokulum
-Sana aşk adını verdim sevgilim tek hece 3 harften oluşuyorsun ancak okunman bir ömür sürüyor
-Gözlerin tapınak gibi her anımı ibadete adamak istiyorum,melek kalbinse berrak bir ırmak misali boğulmak istiyorum
-Gök yüzüne bak gelinciğim tüm yıldızlar yanıyor.Kalbim bir yıldız olsaydı sence hangisi olurdu?Onu şimdi göremezsin bitanem bekle birazdan doğacak.
Gibi sözler olabilir ancak bu sözler kalpten gelmedikçe "bir kadına söylenebilicek en güzel şey" değil "bir kadına söylenebilicek en büyük yalan" olur.
aranizda hicbir para iliskisi bulunmayan ve bulunmayacak bir estetik cerrahin yuzunuzu inceleyip on uzerinden dokuz demesi ve akabinde aslinda on derdim ama bazi ufak tefek kusurlar var cerrah olarak gozumden kacamayan diye eklemesi. bu iltifatin guzelligi soyleyenin profesyonel gorusunu yansitmasinda, ve dolayisiyla sozun yavsak degil ama rasyonel bir temelden gelmesinden kaynaklaniyor. ha tabi kendisi bilemedigimiz (!) sebeplerden abartiyor olabilir durumu biraz, ama abartsin noolucak, bir kadina soylenebilecek en guzel seylerden birini soyledigi gercegini degistirmez. insan denilen dingil inanmaya razi olduktan sonra her guzel soze, aslinda rasyonelmis, profesyonelmis, suymus, buymus bos.
--spoiler--
BiR KaDıN için En GüZeL CüMLe..
Adam akşamdan kalma büyük bir baş ağrısıyla uyanmış zorlukla gözlerini açarak, yatağından doğrularak... şöyle bir etrafına bakmış komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri ütülenmiş durumda aspirinleri içerken komodindeki not dikkatini çekmiş
"sevgilim, günaydın. kahvaltın mutfakta. ben alışverişe gidiyorum. erken dönerim seni seviyorum."
kalkıp giyinmiş ve mutfağa gitmiş bakmış oğlu kahvaltı ediyor ve kendi servisi ve gazeteleride masanın üstünde duruyormuş oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş "evlat dün gece neler oldu biliyor musun?" oğlu; dün gece sarhoş olarak eve geldiğinde saat üçü geçiyordu. önce koridordaki sandalyeyi devirdin ve ardından kustun, daha sonrada yüzünü odanın kapısına çarptın ve bir gözün morardı. adam şaşırmış vaziyette: anlayamadım. neden o zaman her şey temiz, kahvaltı hazır ve gazetelerim alınmış?
Çocuk:
onu mu soruyorsun? annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp, pantolonunu çıkarmaya çalıştığında;
bayan, beni yanlız bırakın "BEN EVLi BiR ADAMIM" dedin...
--spoiler--
en kötüsü ise: "fark etmez". ki bence bir insana söylenebilecek en kötü şeydir. ne fark etmez lan, ne? ediyor ki sormuşuz. sonra bıdır bıdır konuşuyorsunuz.
