bu kadar büyütülecek bir şey olmadığı kanısındayım. sizin öğretme yeteneğinize kalmış. sonuçta erkekler de ofsaytı bilerek doğmuyorlar. biz ofsaytı öğrenemiyoruz siz çamaşır makinesinin nasıl kullanılacağını bence şartlar eşit. alttan almak gerek.
bir şeyi bir insanın anlaması o işi anlamaya konsantre olmasıyla ilgilidir. birazcık ilgi duyuyorsa ve o an sizi dinliyorsa anlattığınız anda %80'lik kısmını "kesin olarak" kavrayacaktır.
ha ama sen öküz gibi davranıp ananın karnından ofsayt bayrağını tutarak çıktığını sanıp kıza "ahhahahaha sen şimdi ofsaytı da bilmiyorsundur. bak sana anlatacağım anlayacaksın." dersen
anlamayınca da öküzün ötesine geçip " bunu 10 yaşında kuzenime anlattım o bile anladı dersen."
kız da bütün kibarlığıyla anladım der ve kenara çekilir.
taa ki bir sonraki zorla ofsayt dinletisine kadar.
o yüzden bir kadın sizden istemedikçe onlara ofsaytı anlatmamaya özen gösteriniz.
eğer ki futbola merakı varsa, kaşısındaki erkeği şaşırtabilir. ama benim gibiyse hiç anlatmayı denemeyin yani. bu konuda sizlere gayet katılıyorum. şimdi anlatın 5 dakika sonra yine sorarım. vazgeçtim valla he deyip geçiyorum.
kızlara ofsayttan bahseden geri zekalıların da olduğunu görmemizi sağlamış olan durum. yai bir hatunla ofsaytı ne bok yemeye konuşursun ki. erkekle konuşması bile mallıkken hatunla... la neyse ben birşey demiyorum.
erkeklerin çok büyüttüğü bir mevzudur. maç izlemeyen, futbolla ilgilenmeyen biri olarak ben bile tek anlatışta anladım. sanırsın izafiyet teorisini anlatıyorlar. büyüttükçe büyüttüler bu konuyu da yahu.
Şöyle ki : Mangoya girdiğini düşün. Yanında bir arkadaşın var. O kişi seninle aynı takımda yer alıyor. Karşı takımda da sevmediğin kızlar var. Lakin Mango öylesine kalabalık, öylesine kalabalık ki anlatamam. Sende takım arkadaşınla beraber bir bluzu beğendin. Karşı takımdaki sevmediğin kişilerde aynı bluzu beğendiler. Ama siz bu bahsedilen bluzu onlardan daha önce kaptınız. Kasanın kale olduğunu düşünelim. Karşı takımdaki kızlar da kasaya ulaşmamanız için savunma yapıyorlar ve kasanın önünde dikilmiş bekliyorlar. Senin de şöyle bir planın var. Takım arkadaşına diyorsun ki "Sen kasanın arka tarafına geç, ben sana bluzu atayım, ödemeyi yap ve bluzu alalım." Arkadaşın kasanın arkasına yani kızların arka tarafına geçiyor ve sen bluzu ona fırlatıyorsun. Bu durumda ofsayta düşersiniz. He ama böyle yapmazsanız, sevmediğin o kızlarla yüzyüze, tartışarak, çirkefleşerek aralarından sıyrılıp kasaya ulaşır, ödemeyi yaparsanız ofsayta düşmezsiniz. Ama şöyle bir şansınız da var. Sen tam bluzu fırlatacağın sırada arkadaşın kasa önünde savunma yapan kızların yanında durur ve sen fırlattığın anda koşmaya başlarsa ofsayta düşmeme ihtimaliniz var. Fakat zamanlamayı çok iyi ayarlamanız lazım. Çelişkili bir durumda gözler yan hakeme (bu durumda yan hakem kasiyer oluyor) çevrilir. Yan hakem devam etmenize izin verirse ve sizde bluzun ödemesini yapabilirseniz hem gol olur, hemde ofsayta düşmemiş olursunuz. işte ofsayt böyle birşeydir.
ve esasında bu ofsayt anlatma problemi de körün attığı kuyuya taş misali suyu çıkartılıp espri diye sunulmaya çalışıyor. en aptal kız bile bu aptalca şeyi anlayacak kadar kapasitelidir. ama işte biz erkekler ''oo yeaa salaklar bilmiyorlar, mallar'' gibisinden kendimizi üstün görme kompleksiyle bok atma yarışında hız kaybetmiyoruz.
kızların ofsaydı bilmemeleri veya 22 kişinin bir futbol topu peşinden koşma hikayesi medyanın bizim ve onların zihinlerinde oluşturmuş oldukları zırvadan öte değildir.
dolayısıyla hafife almayın onları. esasında başbakan veya halkları yönetecek kişiler kadın olmalıdır. bir evi idare eden ve çeviren de onlar değil midir?
gereksiz bir konuşmadır. anlamak için bir erkeğin yardım ve tanımına da zaten ihtiyaç yoktur.
"korner ve kale vuruşu dışında; rakip takımın yarı sahası içindeyken, top, pası atan kendi takımından futbolcunun ayağından çıktığı andan itibaren, pası karşılayacak olan forvet (veya ataktaki bir futbolcu) ile kaleci arasında, (kalecinin takımından) başka bir futbolcunun olmaması halinde, atağa geçen kaleye yönelmiş futbolcunun düştüğü durumdur" denilirse kız niye anlamasın?
veya:
korner ve kale vuruşu dışında; a takımının oyuncusu b takımının oyuncusunun yarı sahası içindeyken, top, a takımından bir futbolcunun ayağından çıktığı andan itibaren, pası karşılayacak olan yine a takımı forveti (veya ataktaki bir futbolcusu) ile b takımı kalecisi arasında (kalecinin takımından) başka bir futbolcunun b takımı yarı sahası içinde olmaması halinde, atağa geçen, kaleye yönelmiş a takımı futbolcusunun düştüğü durumdur.
-bak şimdi şurası bir mağaza.
+evet.
-şimdi burası 10.00'da açılıyor değil mi ?
+evet de ne alak.
-dur dinle! şimdi kapılar tam açıldığında sen ve şu kadın hücum edecek oraya.
+Saçlarını yolarım onun!!! ilk ben gireceğim hıh.
-tamam işte. kapılar açıldığı anda o kadın mağazaya yakınlık olarak senden daha öndeyse o ofsayttır.
+aa bu kadar basit mi ?
-anlamadın değil mi ?
+evet.
-şu metrisinnnn önüüüüü...
