bir arkadaşın şu tepkisiyle karşılaştım paylaşmak isterim, ki sizlerin de böyle arkadaşları olmuştur olayları abartan..
5-10 dakika kadar bir ortamda durduk ve oradan ayrıldık. arkadaşımın ulan kız gitti ya demesiyle nooluyo lan? oldum kim gitti dedim.. abi dedi 2 saat kesiştik kızla içeride... ya bi sttir git dedim, güldüm. insanlar insanlara bakar , gülücük atar hoş şeyler abartmayalım.
uzun zamandır bir kız tarafından kesilmedim.
görülüp beğenilemedim sevilip sayılamadım.
işte ben böyle görülmeyenin saf bir erkeğim.
ben de görülüp beğenilmek istenilen erkeğim.
yalnız güzeller beni de görmeni dilek ve arzu ederim.
karşılığında sizlere de teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
dik dik size bakıp sırıtmaktadır. bi süre sonra size doğru hareketlenmeye başlamıştır. içinizden sağlam bir oha çekersiniz. yaklaşır ve kocaman bir tebessümle: " merhaba, ben eşinizin arkadaşı x, geçenlerde tanışmıştık, hatırlamadınız mı?"
aşırısı, paranoyaklığın belirtisi sayılabilecek bir durum.
sap sapa bir cafede oturuyoruz. ortam güzel. muhabbet, şamata güzelcene akıp gidiyor. bir süre sonra gözüm yan masada oturan kız grubunu fark ediyor. içlerinden biri bana bakıyor. sonra bir daha bakıyor. sonra tekrardan bakıyor. daha sonra içimdeki o şeytani dürtü, adrenalin salgısını hızla arttırmaya başlıyor. oturduğum yerde şöyle bir yayılıyorum, kızla olan açımı iyicene ayarlamaya çalışıyorum. sağ yapıyor sola yanaşıyorum, sol yapıyor sağa yanaşıyorum. ortamdaki muhabbete de arada bir eğiliyorum tabi. ağzım kulaklarıma varmış bir vaziyette, arkadaşlarımın yüzlerine doğru kasıla kasıla bakıyorum. hafifçe eğilip tam söze girecekken, hemen yanımdaki eleman atlıyor:
- kankiler ulan bu yandaki kız sabahtan beri beni kesiyor ya. harbiden bak ciddiyim. dikkat ettim de ben güldüğüm zaman o da gülüyor. kız da güzel ama haa allah var...ve sonrasında devam eden benzer cümleler.
o anda tabi başımdan kaynar sular dökülüyor. hayallerim buhar olup bir bir gökyüzünün o sisli mavisine karışıyor. morarmış bir vaziyette öylece oturup kalıveriyorum.