kızarken ağlamaklı olur ya hafif gözleri dolar. Yanakları kızarır, seni parçalamak üzere olan kaplan gibi bir bakış atar bi yandan da gözlerinin içi parlar anlarsın o an seni ne kadar sevdiğini.
Velhasıl kelam böyle bakacak kız arıyorum.
-ayağı bir yere takılıp da sendeleyince hemen etrafta biri var mı diye bakma çabası içindeyken.
-ani bir çarpışma olduğunda kaşları çatıp, dudakları büzüp, burundan soluyarak o ifadeyle size bakması ve hafif iterek yola devam etmesi anında.
-güzel bir sevişmeden sonra göğsünüze başını koyup arada size bakarken.
-dağınık saçlarını eliyle toplarken ağzına sıkıştırdığı tokayla tuttururken.
-yemek yerken, dişlerini fırçalarken, uyurken, üşürken, banyodayken, tuvalette bile, tatlılar..
telaş telaş ayağınızı uzatmanız için sandalyeyi ayaklarınızın dibine çektiği andır o an. uzun yolculuklar sonrasıdır muhtemelen. hem fiziki, hem duygusal anlamda.
ya da ne bileyim yemek masasını kurarkenki hali de fazlaca tatlı gelebilir.
ya da bulaşık makinesini çalıştırma çabası verirken. hele bir de kıçında o kısa şortu ile, oturduğunuz yerden manzarası varsa ve arada bir de dönüp size bakmayı ihmal etmiyorsa.
ya da düşündüm de en tatlı olduğu an yolda yürürkenki halidir. arada göz göze gelirsiniz, elleriniz çarpışır falan.
belki de imalı imalı "git" dediği andır. öyle kendi halindedir ki, onu o halde bırakıp da kapıdan çıkıp gitmeyi bir insanlık suçu olarak algılamanız mümkündür.
ya düşündüm de sabah sizden daha erken kalkıp sonra gelip tekrar yanınıza yattığı an sanırım en tatlı olduğu andan da tatlı olduğu andır hele bir de gözlerini dikip "uyanma, daha erken" derse misal.