Diyojen'e sormuşlar, bir insanın zeki olduğunu nasil anlarsınız diye. "Konuşmasından demiş". Peki ya konuşmuyorsa demişler? "O kadar zekisine daha rastlamadım demiş".
çok zor bir olay değildir, yalnız olmassa olmazı, sizin onu yorumlayabilecek zekanızın olması şartıdır. peşpeşe yaptığı 3 espriyi de ciddi anlamda beğenip güldüğünüzde, iki ayrı sorunu küt diye hallettiğinde, televizyon izlerken kanal ismi söylemek yerine 23. kanalı açarmısın diye seslendiğinde... bunun gibi birçok daha ince detayla anlaşılabilir...
bi tutam şaka bi tutam ironi bi tutam tezat bi tutam tariz bi tutam hicv bi tutam kinaye bunları karıştırın karşınızdakine sunun. sonuçlara göre değerlendirmenizi yapabilirsiniz.
çağrışım gücüne bakarsınız, arkadaşlarıyla sohbetlerini dışarıdan dinlersiniz. bu sayede daha ziyade düşünme hızını öğrenmiş olursunuz ama bu, zeki olma durumu tarafından kapsanan bir özelliktir. yani bu tespit yöntemleri amacına hizmet eder.
bir süre dinledikten sonra "oha oha nereden girdi nereye çıktııı gördün mü!?" gibi tepkiler veriyorsanız evet bu kişi zekidir.
örneğin saat 13:31'i gördüğünde birisinin kendisinden nefret ettiğini düşünmekle yetinmeyip bunun kim olduğunu bulur, 13 uğursuzdur, 31 erkek mastürbasyonunu temsil eder ve çağrışım haritası cinselliğe doğru dallanır...
13 + 31 = 44, 4 tane rakam var: 44 - 4 = 40 yapar ve siyasete sarkar...
1
1 1
1 2 1
1 3 3 1 binom üçgeni çağrışır ve oradan da masonların üçgen şeklindeki amblemi akla gelir (genel anlamda matematik konuları bu aralıkta kaynar gider).
sizin aklınıza gelmeyen ve gelmesi de mümkün olmayan bir şey düşünüp söylemişse, en azından sizden zekidir. espri yapma yeteneği de direkt zekayla alakalıdır. hayalgücü ( imagination is more important than knowledge, einstein) de önemli bir kriterdir. soyut kavramları düşünebilme, empati yapabilme, duygularını yoğun yaşamak, güçlü bir hafıza, ilk söylendiği anda en karmaşık cümleleri bile anlayabilmek de zeka belirtileridir.
zekanın biraz daha ileri seviyelerinde, 6. his de denilen, eldeki mevcut verilerden yola çıkarak olabilecek olayları büyük bir oranla beraber tahmin etme, öngörme yeteneği de zekaya aittir.
tabi bir de deha vardır, zekayı aşmış kavramdır, artık atom altı dünyayı, kuantum fiziğini, metafiziği anlar, tanrıyı kavrar, hayatı ve kendi benliğini, bilinçaltını algılar, ya sanatçı-bilim adamı olur, ya da akıl hastanesinde misafir.
zeka her zaman mutluluk, başarı ya da diğer somut pozitif kavramları peşinden getirmez, sosyal çevre, aile, yaşanılan duygusal travmalar, şans ya da şanssızlıklar, alkol, uyuşturucu ya da sigara bağımlılığı, hareketsiz yaşam, stress, uyku ve beslenme bozuklukları gibi etmenler de zekayı çok etkiler.
ama dışardan bir insanın zekasını anlamak için, hayatını nasıl yaşadığına, nelerden zevk aldığına, sevgilisine, kıyafetine, (süper şeyler giyip süper saç modeli olması demek değildir, aksine çoğu zeki insan dağınık saçlı ve sıradan kıyafetlidir) dinlediği müziğe, okuduklarına ve en önemlisi nasıl konuştuğuna bakılarak anlaşılabilir.
ya da doğrudan sorulur sen zeki misin diye, evet zekiyim diyorsa aptal, hayır değilim diyorsa zekidir.
karşı geldiğiniz görüşlerine zaman geçtikçe katılmaya başlarsanız o insan gerçekten zekidir. ha bir de esprili adam çok zeki olur hayata dışardan bakıp yorumlayabilmek akıl ister.
tek çare oturup biraz muhabbet etmektir. insanoglu ne kadar zeki olduğunu konuştukça gösterir. üst seviyede bir zekaya sahipse sizin onu anlayabilmeniz için sizde de belirli bir cevher olması gerekmektedir. aksi takdirde zeki bünye sıkılarak muhabbete devam etmeyecektir.
