ördüğü duvarların yıkılışını mutlulukla izleyen insanları aklıma getiren durum. Belki ilkel yaşamdaki "ev yapmak" ya da barınmak mefhumunun, modernitenin getirdiği sosyal yaşam bağlamındaki muadili bu. Taşradan bir örneği bile vardır: kadınlar, yok etmek istediği siğillerin çevresine kalemle halkalar çizerler**. bir insanı, bir düşünceyi, bir duyguyu, bir korkuyu yok etmek için etrafına bir duvar örmek yeter nihayetinde; etrafına duvar örülen şeyler, kendi içinde kuruyup kaldılar hep. Bir insanın kendi etrafına ördüğü duvarlar da bu kapsamda tabii.