türkiye cumhuriyeti altında yaşayan herkes gibi ben türküm değil kürdüm diyorsa ırkçılık yapan kendisidir.*.şöle birşey varki bakıldığında bende genetik olarak türk değilim lakin sorulduğu yerde türk'üm diyorum,bana her sabah andımız okumak koymuyordu,yada rumca eğitim verilmemesinin hiç bi zaman bana yapılmış bi hakaret olduğunu düşünmedim,Burası türkiye ve eğer burda yaşamak istiyorsanız bazı şeyleri kabul etmeniz gerekmekte.ayrıca terör örgütü yandaşları olan partilere giden oy sayılarına bakarsanız,oranın ne kadarda yüksek olduğunu gözünüzden kaçmaz.Ayrıca büyük şehirlerdeki gecekondu mahallerine,torbacılara,pezevenklere ve diğer gayrimeşru iş seçeneklerine baktığınızda karşınızda hep kürtler vardır genel olarak,ki kabul edelim bi kürtten daha kötü birşey varsa oda dejenere bir olmuş kürttür.büyük ihtimalle büyük şehre uyum sağlıyamamıştır,ama tam olarak kendi kültürünüde yaşayamaz,öyle bir arada kalırki tam olarak bir sosyal atık halini alır.Yanlış anlaşılmasın eleştirdiğim kıyafetleri,şivesi yada vs. birşey değil,eleştiridğim kısım benim özgürlüğüme dokunan kısmı,yoksa ne yaparsa yapsın umrumda değil.eminim şimdi burdan ırkçı olduğum çıkarımını yapanlar olucaktır,ama değilim gerçekten,şöyleki üzülüyorum onlar için,gerçekten kötü durumdular,ama işte kazandıkları bir nokta varki ; cehalet mutluluktur,o dejenere olmuşluklarıyla,o cehaletleriyle öyle mutlulardırki,yanında ben olduğumu umursamadan sevgilime laf atabilirler ve bundan mutluluk duyarlar,yada senin saçın uzun diye ''babasıda oğlum var diyo şuna bak'' der sana ; mutlu olup gülüşürler.
evet kürtleri seviyorum,ama kendi köyünde kalmış olanları.
kürtlerin hepsinde olmasa da çoğunda görülen genel davranış şekillerinin sebep olabileceği yanlış önyargı.
Ev arkadaşına Telefon açıp 'nerdesin' diye sorduğunda 'markette alış-veriş yapıyorum' diyorsa ve siz eve gittiğinizde buz dolabı tam takırsa, önce 'bizim istanbul'da lokantalarımız var' deyip sonra ev kirasını vermemeye çalışıyorsa, karşına geçip ermeni soykırımı yalanını savunabiliyorsa, hatta osmanlı'ya dahi baskıcı olduğu gibi safsatalarla dil uzatabiliyorsa, evi ayırırken fatura parası diye kaşla göz arasında sizden ardı ardına paralar talep ediyorsa, ölü yiyici gibi evde işe yarar her eşyayı ve hatta sizin eşyalarınızı kendine maletmeye çalışıyor, karşılığında size bozuk bir çamaşır makinesi bırakıp bunu iyilik olarak görüyorsa, sadece pilav yapıp çok zengin yemek kültürü olmasından bahsediyorsa, fırsat bulup coşunca, en ufak karşılıkta bir anda susunca, gözümüzün içine baka baka yalan söyleyince, birisinin arkasından ana avrat sövüp 2 dakka sonra yanına geldiğinde can dostu muamelesi yapınca, evden çıkarken kirayı vermemek için ev sahibine haber vermeyelim diyorsa insan tek bir kürt'e bakıp tüm kürtlere yanlış bir olumsuz bakış geliştirebiliyor.
tümden varım denebilecek önermedir,düz mantık yürütürsek pkk kürttür o zaman bütün kürtler pkk'lıdır ben pkk'dan neret ederim o zaman kürtlerden'de nefret ederim kürtleri sevmediğime göre karşılaştığım bir kürdü de sevmem diyebiliriz.
birincisi mallıktır ikincisi çocukluk,üçüncüsü ve en önemliside ırkçılıktır.türk olduğu için almanyada köpek gibi tuvaletlerde çalıştırılıp, kafası sadece türk olduğu için tuvalaetin deliğine sokulmak istenen bir türkün yaşadığı ile aynı olaydır.
Milletimiz, birbirini yaftalamaya pek meraklı malesef. Örneğin, bir adam izmirliyse dinsizdir, doğuluysa kesin kürttür kürtse kesin bölücüdür, sivaslı yada tokatlıysa alevidir, maraşlı yada konyalıysa yobazdır vs. yani herkes bir şekilde diğerini aşağılama ve ayrıştırma derdinde.
olayı özele, yani başlıkta verilen, kürtlerin sevilmemesi durumuna getirirsek, toplumun büyük kesiminde kürtlere karşı bir önyargının olduğu yadsınamaz. fakat bu önyargıyının tamamen haksız olduğunu da söylemek yersiz olur. çünkü kürtler genellikle gettolaşmaya meyilli, devleti sevmeyen, en ufak olayda kürtlük kimliğini öne çıkarmaya çalışan, sürekli ayrımcılık edebiyatı yapan bir topluluktur maalesef. yani bir devlet kurumunda bağıra çağıra etrafa hakaret eden biri varsa muhtemelen kürttür.
ülkemizde, abd'de eskiden zencilere uygulanan ırçılık benzeri bir durum, hiçbir zaman, hiçbir etnik kökene yapılmamıştır.yani hiçbir zaman kürtler otobüse binemez yada kürtler eğitim, sağlık gibi haklardan faydalanamaz durumu olmamıştır. aksine büyük şehirlerde en çok para getiren işler hep kürt kökenli insanlar tarafından yapılmaktadır marketçilik, otobüs işletmeciliği vs.,devlet kürt ailelere çocuklarını okula göndersin diye para ödemektedir,ama kürt toplumunun çoğunluğu kendisine ayrımcılık yapıldığını savunuyor. bu da samimiyetsizlik doğuruyor tabi ki.
bu başlıkla ilgili son olarak değineceğim konu da; bir laz size ben lazım dediğinde bu herhangi bir fikir yada düşünce uyandırmaz. ama bir kürt ben kürtüm dediğinde bu ister istemez olumsuz bir fikir uyandırır. çünkü o bunu kendisinin senden farkını belirtmek için söylemiştir. yani kürtler her olayda her durumda kürtlüğünü ön plana çıkarmaya devam ederlerse, kendilerini ötekileştirmeye çalışırlarsa kusura bakmasınlar ama millet de onları öteki olarak görmeye devam eder.
peki ben kürtleri seviyor muyum, bir insanı etnik kökenine göre tanımadan, anlamadan, düşüncelerini bilmeden sevmemek ilkel bir yaklaşımdır. şimdiye kadar hiç kimseye kürt diye uzak durmadım. yani yukarda yazdıklarımı ırkçılık olarak değerlendirenler yanılır.
Hiç kimsenin annesini, babasını, ırkını, seçme şansı olmadığı gibi, hiç kimsenin de benim kutsal vatan topraklarımı bölmeye hakkı yoktur. Türkiye cumhuriyeti sınırları içersin de yaşayan ve Türkiye cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan her vatandaşın Türk olduğu kabul edilmesine rağmen, Türkiye cumhuriyetini kuran Türk halkına türk milleti denilmiş olmasına rağmen ve buna rağmen kürt kökenli vatandaşların, büyük bir bölümü olmasa da hiç te azımsanmayacak olanı bölücülük faaliyetlerin de bulunuyorsa hiç kimse kusuruma bakmasın ama azımsanmayacak olan o kısım sevilmezler, sevilmeyeceklerdir.
Şu sorulara lütfen yanıt verilsin;
-Bu ülkede kürt cumhurbaşkanı oldu mu?
-Bu ülkede kürt başbakan oldu mu?
-Bu ülkede kürt genelkurmay başkanı oldu mu?
-Bu ülkede kürt milletvekilleri oldu mu?
-Bu ülkede kürt bürokratlar oldu mu?
-Bu ülkede kürt sanatçılar olup kasetleri milyonlar sattı mı?
şüphesiz ki, bu soruların cevabı biliniyor. o halde sorun nedir? sorun tabii ki siyasetçilerimizin basiretsizliğidir. insanlar arasında hiç bir sorun yok sorun siyaset. ve siyasetin ahlakı yoktur, ahlakın siyaseti vardır ki, bu da yeteri kadar mide bulandırıcıdr.
kürt kimliğini üst kimlik haline getirdi ise sevmemekten çok uzak durma hali karşılığıdır.
türk üst kimliği ile övünerek, kürt yaşayan kardeşlerimiz sevilmez mi?
5 parmağın 5 i de bir değil! bu ülkede hiç mi kürt polis albay vali vs. yokki bu derece faşizanlık yapılmaktadır...
türkiyede nasıl çeşitli milletler varsa ve çoğunluğun olduğu milletin haklı olarakta bazı talepleri varsa okul tv radyo vs. gibi yerine getirilmelidir. nedenine gelince de almanyadaki türklerin imkanlarını ve sahip oldukları hakları hatırlatır empati ve düşünme kavramlarını ele almanızı rica ederim.
Bir çok kürt arkadaşım var. Çokta eski ve iyi arkadaşlarım. Evimi, paramı pulumu paylaştığım insanlar. Yalnız arada bir aklıma geliyor. Türkiye'de iç savaş çıksa, kürtler devlet kurmak için baş kaldırsa(olacak birşey değil de, varsayım sadece), o benim canım çiğerim olan arkadaşlarım acaba ne yaparlar? işte bu paranokyaklığım yüzünden, onlara karşı içimde hep bir tereddüt var. Asla dışarıya yansıtmadığım. Ama bazı kürtler vardır, 10m uzaktan bakınca harbi sevmiyorum. Ön yargılı olduğumu bildiğim halde, yıkamıyorum. albert einstein dediği gibi; "bir insanın ön yargısını kırmak, atomu parçalamaktan daha zordur." Adam insanları iyi analiz etmiş cidden.
önyargılı, boş insanların yapabileceği saçma genellemelerden biridir.Bu ırkcı imitasyon milliyetciler çoğu zaman karşısındakinin kökenini bilmeden atıp tutarlar. Faşizan söylemlerinin bitiminde küçük bir tebessümle kürt olduğunuzu belirttiğinizde yüzlerinde malca bi ifade belirir. Bazıları lafı cevirmek için çırpınır bazılarıysa arsızca bi tutum sergiler ki onların arsızlığı sizi enterese etmez. Cahille cahil, kendini bilmezle kendini bilmez olunmaz.Bilirsinizki her insan geleceğe karanlık taşımaz. Bi mahsunluk çöksede üzerinize bigün bu ayrımcılığın biteceği umudu dayanma gücü verir.
gerçek olmayan şeydir. ben mesela berke diye bir yavşağı isminden dolayı sevmemezlik etmem. o isme sahip insanın yavşaklığı yüzünden sevmem. kürtlerin sevilmeme sebebi de budur. teröre karşı tepki koymak bir yana, terörün arkalarında durmaları. kibarca yazıyim dedim.
kendi hayatımdan örnek vermek istiyorum izin verirseniz; bir kez kötü bir tecrübem oldu. bir daha böyle bir şeyle karşılaşmadım; lakin küçük yaşta başıma gelmesi epey sarsıcı olmuştu.
efendim, ortalama 20 yıl önce kadıköylü ermeni bir ailenin evladı olarak dünyaya geldim. ortaokula kadar pek hissetmedim ; anam babam da, etraftan da hissettiren olmamıştı fazla bunu. her neyse. bir gün, -yanlış hatırlamıyorsam 10. sınıftaydım- sınıfa yeni biri gelmişti. (not olarak belirteyim, liseyi ermeni okulunda okumadım.) sınıfa sonradan gelmenin ne kadar fena bir şey olduğunu bildiğim için arkadaş olmak istemiştim kendisiyle; yalnız kalmasın, sıkıntı çekmesin diye. o hafta gayet iyi anlaşıyorduk kendisiyle; bütün günümüzü beraber geçirmeye başlamıştık. günlerden bir gün, sınıfa geldiğimde her zamanki yerinde oturmadığını gördüm (yanımda oturuyordu normalde). arkaya bir yere geçmişti. derse geç kaldığım için bir şey diyemedim ama ilk tenefüste hemen gidip neden yerini değiştirdiğini sordum. henüz 16-17 yaşında olan ve günlerdir hiçbir sorunumuz olmadan güzelce anlaştığımız o gençten "ben senin ermeni olduğunu bilseydim senle arkadaşlık yapmazdım" cümlesini duyduğumda sarsıldım.
yani nasıl olabilirdi, bir insan nasıl böyle bir cümle kurardı? aile terbiyemiz mi, toplumsal değerlerimiz mi, dünyaya bakış açımız mı, dini inançlarımız mı, neyimiz çok farklıydı da gencecik bir çocuk böyle bir cümle kurabiliyordu? çok üzüldüğümü hatırlıyorum... arkadaşlık kavramının bu kadar basit bir şey olduğuna, kimliklere bu denli bağlı olduğuna inanmak istemiyordum. anlaşıyorsak insan olarak anlaşıyoruz. birini seviyorsak insan olduğu için seviyoruz; bunu ırkıyla, diniyle, rengiyle, herhangi bir kimliğiyle bağdaştırmanın mantığı nedir? ben yine aynı kişiydim, yine aynı sevdiği, vakit geçirdiği arkadaşıydım; seçemediğim lanet olası bir ırk yüzünden mi şimdi bir anda sevmemeye başladı? nasıl bir şey bu?
tabii ben ona kızmıyorum. 20. yüzyılın başında türk ve ermeni halklarının arasını açan batılı devletler günümüzde de halen daha bu nefreti körüklüyor. birçok yabancı ermeni sitesinde de aynı şekilde akıl almaz bir nefretle türklere sövülüyor; nasıl bir insanlık, nasıl bir ahlak, nasıl bir tanrı inancı buna olanak sağlıyor, izin veriyor bilemiyorum ama -fazla mahsun kırmızıgülvarileşmeden* belirtmeyi çok isterdim lakin olmuyor- insanlar türk, kürt, ermeni, laz, fransız, italyan, arap, vs. oldukları için iyi ya da kötü olmazlar. her insan bir anadan doğar, etten kemikten oluşur; içinde bulunduğu toplum onu belli şekillere sokar. sevgi ve kardeşliğe inanan herkes ise toplumun dayattığı şeylerden, bu artık paslanmış olan zincirlerden kurtulur ve insana insan olduğu için değer verir. üç günlük dünya yahu, sultan süleyman'a kalmadı, kimseye de kalmaz; iyi geçinelim, kimse kimseyi kırmasın...
can evimizden yediğimiz darbelerle, o yirmilik delikanlıları toprağa düşürenleri sevmiyoruz. bu vatanın birliği, bütünlüğü uğrunda !!!şehit!!! oldulular. fakat içlerinden bazıları dağdaki itlere aynı tabiri kullanıyorlar. işte bunları sevmiyoruz. o rus bu çocuğu aponun resmini açanları sevmiyoruz. barış köprüsü diye haykıranları sevmiyoruz.... vs daha çok yazılır da işte sorun burda, (kurunun yanında yaşın da yanmasını engelleyemiyorsun).
editto: her kürt terörist değildir. her müslüman nasıl hizbullah değilse. bu düpedüz ayrımcılıktır. asıl faşizanlık budur. ırkından dolayı insanlar sınıflandırılamaz. sevin artık birbirinizi.
fa$ist insan dusuncesidir. birde ornek vericek olursak, gürcü kökenli sevgilimin ablasi olacak $ahsiyetin kürt olmam gerekcesi ile beni sevmemesidir.
Tabi hep sormak isteyipte sormaya cesaret edemedim.
(bkz: sen nesin ulan)
bir insanı ırkından veya milletinden dolayı değil; takındığı siyasi/bölücü kimlikten dolayı sevmemektir.
insanı elinde bulunmayan seçemeyeceği özelliklerden dolayı değil; anayasaya karşı gelmeyi seçtiği için sevmemektir. anayasanın 66 ncı maddesinde tc vatandaşı olan herkes türktür lafzını bilmediği, karşı koyduğu için sevmemektir.
insanın doğduğu bölgeye göre değil; anasını bacısını gavurların tecavüzünden, babasını dedesini sömürgeden, kölelikten kurtaran "ata"sının "ne mutlu türk üm diyene" lafzını görmezden geldiği için sevmemektir.
insanı esmer olduğu veya kaba konuştuğu için değil, aynı memlekette yaşadığı insanlara karşı kendinin farklı olduğunu iddia ettiği için; kendini başkalaştırdığı için sevmemektir.