şimdi diyeceksiniz ki be amına koydumun adamı ergen misin nesin. ama işin aslı öyle olmuyor be usta...
Nasıl oturduysan yalnızlığın kucağına, hiçbir çırpınış fayda etmez. sultan süleyman seni istemeye gelse evine, yine bir yalnızlık hissi, yine bir dibe vurmuşluk... böyle olunca, açması muhtemel çiçekleri de kurutuyor insan. bildiğiniz gibi çiçekler insanların konuşmasından, hareketlerinden ve ilgisinden etkilenen canlılar. sen bir çiçeği sulamazsan, tatlı kelam edemezsen ve ilgilenemezsen sabah bir kalkmışsın ki çiçeğin boynu yana düşmüş, kahverengileşmiş öylece çıtır çıtır ediyor yaprakları... buna moral bozmayan insan, insanlığını detaylıca masaya yatırıp incelemeli bence.
birinin bilmemkaç milyon dolara yalı almasının yanı sıra aynı ülke vatandaşının, belediye tarafından yıkılan bir gecekondudan arta kalan tahta parçalarını toplayıp evine yakacak olarak götürmek zorunda olması.* ve daha kötüsü dostlar, hiçbir şey yapamamak...
gözbebeğiniz gibi baktığınız ford transit journeyinizin şarampole yuvarlanması. siz canınızı kurtarmışsınızdır ama ayne şey o araç için geçerli değildir.
