Annedir o kişi. Dışarıdan üzgün, kırılmış bir şekilde gelirsin. Kapıyı çalarsın. Kapıyı açan annendir. 'Hoşgeldin oğlum' diye seslenir sana gülümseyerek. işte o gülümseme ne kadar kederin varsa alır götürür. O gülümseme hayat verir sana.
Tam da şu anda ne yapıyor derken, sözlükte de bahsi geçen insandır. Bir gülümsemesi, herşeyi ama herşeyi unutturur, resmen yeniden doğdurur.. Gozlerinin içi güler allahsızın. Bir de tatlıdır ki sorma..
Bir gülümsemesiyle gerçekten yaşama döndürüp yediğin yemeklerden zevk aldıracak, en boktan havada bile o günü güzel gösterecek, dinlediğin şarkılarda farklı ezgiler duymanı sağlayacak ama aynı zamanda söyleyeceği tek kötü sözle dünyanı yıkacak insandır. Bu yüzden bağlılık iyi değildir, ne kadar kötüdür desek de hepimizin yaptığı şeydir bağlanmak. Kimimiz bazı buruklukları olan mutlu insanlar olarak devam ederiz, kimimiz savaş gazisi gibi çıkarız bir gülümseyişi hayat veren insana olan aşkımızdan...
Annedir. Ama çoğu değer görmez. Beklemezde zaten. Benim annem bu dünyada en önemli en bilgili en düşünceli ve bana bu dünyada en çok değer veren demeye dilim varmiyor melek diyebilsem acimaz derdim ama insandır. Ona bu dünyada belki çok güzel ve sonuna kadar hakettiği guzellikleri yaşatamıyorum. Belki ona hakettiği değeri veremiyorum. Ama o benim annem. Onun icin canımı veririm. Bu belki abartı gelecek ama öyle birisinin ona zarar verme ihtimali olsa o ihtimali yaratan odakları en uç noktalarına kadar bertaraf ederdim. O benim annem. Keşke istediği bir şeyi iki etmeden onun önüne getirebilsem. Ama uzakta mecburiyetlerle ayrılmış durumdayız. Ve ileride bu sacmalik yüzünden çok uzulecegim. Buna eminim.