30 yaşına gelmiş saçları hafif kırlaşmış. Saklalırı bıyığı tam yüzüne otururduğu sıralarda. Caddenin aşşağısından eski püskü bi masada onu bekleyen kadına. Merhaba dediği zamandır. Saçlarındaki kırlar alnında buruşuklar yaşanmışlık naraları sunarken karizmanın ilahi partküllerini savuruyor masanın üzerine.
Olmazları olur ettiği, yapamazsın denilenleri yaptığı, imkansızı başardığı, zor olanı kolay uzağı yakın ettiği halde;
istifini bozmadan havaya girmeden artisleşmeden en mütevazi haliyle kendini bozmadığı an'dır..
Ha bi de unutmadan, duştan çıkıp hafif nemli hatununa yaklaşıp burnunun dibine kadar usulca girip burnunun ucunu öptüğü an'dır.
Esi yada sevgilisini mutlu ettigi.
Durustlukten vazgecmeyip hatasini kabul ettigi andir.
Esini veya seugilisine kol kanat gerdigi andir.
Cesur oldugu andir.
saatini düzlediği an.
kirli sakalını hafifçe kaşıdığı zaman.
kendinden emince konuştuğu an.
kravat düzelttiği an.
kolları ile sarkıtlardan veya betonlardan tutunarak konuşurken kas gösterisi yaptığı an.
Yanindaki kıza bakan baska bir erkeğe kafa attığı andir. En rezil olduğu an da o kafayi yiyen erkeğin durumuna düştüğü andir.
Iki tanim birden oldu ama olsun.
Çikolata yerken "istiyor musun?" diye sorduğunda sevindiği andır.
Yüzüne baktığında boş yere seninle aynı anda güldüğü andır.
Kalın sesiyle gözlerinin içine baka baka bir profesyonel edasıyla politika, tarih, ekonomi, bilim anlattığı andır.
Bilsen de "aaaa gerçekten mi" havalarına filan girersin kendini bir şey sansın diye. *
Tam burnunu karıştıracağı anda, yakalanirim endişesinden kaynaklı bir el cabukluguyla işaret parmagini şakak kısmına getirip düşünceli José morinho bakışı yaptığı andır.