sahne aynen şudur: kadın aşktan ölmüş bir halde sabah uyanır ve yanında geceyi geçirdiği erkeği yoktur. bir anlık panikle kalkar yataktan ve koşarak evin içinde aramaya başlar. mutfaktan gelen seslerle yavaşlar hareketleri. sessizce mutfağın kapısına yönelir.karşısında aşık olduğu erkek üzerinde sadece boxerı ağzında sigara ile muhteşem bir kahvaltı masasının yanında omlet çırpmaktadır. kadının ayakları yerden kesilir.. tabiri caizse uçarak usulca beline sarılır. ahanda budur en yakışan hal.
canini yaksa bile durustlukten taviz vermemesi; en ofkeli anlarinda dahi metanetini koruyarak bundan siyrilabilmesidir. farkindayim iki tane oldu ama bu durum ikisinden birini secme zorunlulugu getirmez. (bkz: sinavda iki kisinin birinciligi paylasmasi.)
bu oyunu gerçekten doğalmış gibi oynayan erkek her zaman kazanır. oyun olduğunu o da bilir ama "cool" görüntüsünden ödün vermez.
gel gelelim "kıskançlık" faktörü de buna dahildir. sırf ruh hastası kız arkadaşı, onu kıskandırmak için olmamış şeyleri olmuş gibi deklare edip; "seviyo mu-sevmiyo mu" testlerinden geçirildiğini bildiği içinde numara yapar, bi nevi kıza istediğini verir.
