Nikolay Gogol'un aynı adlı eserinden, Hüseyin Kefeli tarafından sahneye uyarlanan bu yeni oyunda, Aksenti ivanoviç, yaşadığı kimlik bunalımı, toplumla uyuşmama hali ve saplantılı büyük aşkı neticesinde, aklının kendisine oynadığı oyunlarla yüzleşmek zorunda kalacaktır...
"Bir saat uzak kalsam canımdan, sanki bir yıl gibi gelir, nefret ederek kendi hayatımdan, böyle yaşamak mümkün mü?"
Gogol'un en sevilen eserlerinden biridir. Çevresindeki insanlar tarafından soylu bir adam olmadığı için ciddiye alınmayan, alay edilen devlet memuru poprişçin'in akıl hastanesinde sona eren hikayesidir. Sevdiği kadını asil bir adama kaptırması poprişçin'in yaşamında güç ve statü sahibi olma isteğini artırır. Görmezden gelindiği toplumda artık önemli bir yere sahip olmak ister. ispanya kralı? Neden olmasın?
Ülkemizde de geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren (bkz: genco erkal) ve (bkz: Erdal beşikçioğlu) bir delinin hatıra defteri'ni çok başarılı bir şekilde canlandırmıştır.
hasbelkader oturduğumuz bahçe avlusunda bir masa ve sandalye... yığınla içilmiş sigara izmaritleri....
ve bitki adına yüzlerce saksıya dikilmiş kaktüs...virane bir bahçe....
cinayeti detayına kadar anlatmış-tı meçhul kişi, hatıra defterinde....
delil(!) olarak üstüne atladık.
işin ehli yetkiliye ev baskını veya gözaltı için yaptığımız baskı, ''taşak mı geçiyorsunuz, herif senaryo yazmış buraya. muhtemelen roman yazarı bir deli!!!
bi bok çıkmaz bundan.
herif kafayı kırmış, anlayamadınız mı''deyince kalakaldık.
mayıs 2000