sonradan parayı bulan çocuğunu diğer çocuklarından daha çok sevmesi.. "sevmek" derken nasıl yapmacık bir sevgidir, nasıl insanı insan dan soğutan bir sevgidir, anlatılmaz..
kızı saçmasapan nedensiz bir neden ile eşinden ayrılmak istediğinde kızına;
kızım, dur ne yapıyorsun, bu evcilik oyunu mu? öyle canım istemiyor denerek evlilik bitirilir mi?
nedir olanlar ne yapmak istiyorsun?
demeyerek, "tamam o zaman hemen bitsin" diyerek bir yuvanın ayakta kalmasına yardım etmeyerek yıkılmaması konusuda köstek olmak.
belkide türlü türlü şeyler söyleyerek buna neden bile olabilmek...
bir akşam eve elinde hediye olarak getirdiği fenerbahçe forması ve şortudur. baba olması hatrı ile birşey denmez içe atılır, ama sonra bu hediyelikler alınıp sobaya atılır.
çocuklarına baba şevkati,baba sevgisi vermemesi,karısına sevgi saygı göstermemesi,çocuklarına doğruluğu dürüstlüğü adam olmayı öğreteceğine içip içip eve gelmeyi,ağızdan sürekli küfürler duymayı,her zaman yalan söylemeyi öğretmesidir mesela. resmen ağzından çıkacak doğru bir sözü özlersiniz,o derece yalanlara karanlığa bataklığa boğulmuş bir hayattır çünkü onunki. her yaptığını o sonsuz şevkat sevgi abidesi biricik anneniz affeder siz de affetmek istersiniz siz de sevmek sıcaklığını hissetmek istersiniz ama olmaz,olmaz,olmaz.. her defasında aynı şeyler gene tekrarlanır,ona rağmen o melek,eli ayağı öpülesi biricik ananız sizin mutluluğunuz için elinden gelen herşeyi yapmakta,kendi sağlığından olmaktadır. bunu bilirsiniz,görürsünüz ve babadan bir kez daha nefret edersiniz.. yanınızdayken hiçbir zaman varlığını değil her zaman yokluğunu hissetmişsinizdir. ebedi yok oluşuna siz çoktan hazırsınızdır zaten. hayatı çevrenizdeki arkadaşlarınız kendileri,sevgilileri için yaşarken sizse anneniz ve babanızın adam olması umuduyla yaşarsınız.
iki çocuğu varken cadaloz anasına uyarak memleketine yeni bir kadınla evlenmeye giden babadır. sonuç pabuç pahalıya gelmiş tıpış tıpış evine geri dönmüştür. *