Şark klasiklerinden birinde anlatılır yanlış hatırlamıyorsan Feridüddin Attar'ın Mantıku't Tayr isimli kitabındaydı. Hikaye şöyle:
Zamanın birinde sevdalı bir çift varmış. Kız Dicle'nin bir yanında, oğlan ise diğer yanında yaşamaktaymış. Oğlan, sevdiğine kavuşmak için gün aşırı Dicle'yi o azgın sularına aldırmadan geçer sevdiğinin yanına ulaşırmış. insanlar onun Dicle'yi nasıl geçtiğini anlamakta zorlanırlarmış. Öyle ya aşık olmayan anlayamaz bu işi.
Gel zaman git zaman oğlan bu işi alışkanlık haline getirmiş. Günün birinde sevgilisinden ayrılırken yüzüne dikkatlice bakmış ve:
-Ey canan senin yüzünde güzelliğini kapatan bir ben varmış yeni fark ettim.
Kız bu durumdan mahzun olmuş.
Oğlan evine gitmek için Dicle'ye adımını attığı zaman o azgın sular onu yutmuş ve bilinmeze doğru sürüklemiş.
işte o zaman her ikisi için de aşk tutulmuştur. Sevgilinin kusurlarının göze batmaya başladığı gün aşk işte böyle tutulur.