bir aşkın enkazını kaldırmak

entry55 galeri0
    5.
  1. ...her askta dönmedolaptayım ve kesiliyor elektrik ben en tepedeyken...
    5 ...
  2. 4.
  3. 15000 km oteden arayip bir sesini duymak istediginizde onun telefonu erkek arkadasina vermesi ile tezahur eder.
    2 ...
  4. 3.
  5. zor olana kalkışmaktır. yürüyüp ardında bıraktığın enkaza bakakalmak varken ufak bir mutluluk bulma ümidi ile kırıntılar aramaktır.
    1 ...
  6. 2.
  7. bu işte çok usta olunmadığı sürece denenmemelidir. usta olmak için de geçmişte epey bir yıkıma uğramak gerektiği için bu ihtimal gözardı edilerek şu söylenebilir ki; enkazı kaldırırken yapılan en ufak bir hata kalıntıların üzerinize devrilip enkazdaki yerinizi sağlamlaştıracağından bırakın sizinle yaşasın enkazlarınız, yanınızda kalsın. hayatta yeni bir yere, gönlünüz aşkta yeni bir yere yerleştiğinde o enkaz artık size acı veren bir yıkıntı olmaktan çıkıp hatırladıkça tebessüm edip yanınızdakine sıkı sıkı sarılmanızı sağlayacak bir anı olarak kalacaktır.
    3 ...
  8. 1.
  9. öyle vinçlerle ve büyük büyük kamyonlarla değil. hatta, onlarca işçi kiralayıp da paldır küldür taşımalarını izleyip onlara emretmekle de değil. "Aman arkadaşım, o biblolar ilk yılımızın anısına alınmıştı. dikkat et kırılmasınlar. aman hocam lütfen biraz daha yumuşak davranın o çerçeve ve içindeki fotoğraf ilk randevumuzun tek somut kanıtı" diyememenin acısıdır.

    tek kişilik bir savaştır bu. düşmanın da kendinsindir, dostun da. ve, en kötü tarafı, savaş alanı yüreğindir. kanlardan bakılmaz olunur bazen. bazense ıssızlığın orta yeridir. sessizlik kulak zarlarını zorlar. uğuldar her şey. bir melodi çok tanıdık gelir, karanlık sokaklarda tek başına yürünülürken. ilk dans edilen şarkıdır bu. beyoğlu'nun arka sokaklarındaki bir bardan gelir. içeriden küfürler de gelir. konsmatrislerin pezevenklere ettiği küfürler. sen ise sadece o şarkıyı duyarsın. o muhteşem gece, dans ederken o'nunla, ayaklarına basmamak için dikkat ettiğin o gece hayatınızın fon müziği olan şarkıdır bu.

    koşar adımlarla uzaklaşırsın o ara sokaktan. ne ağır bir yüktür bu. ve, ne büyük bir yıkım. en aşağılardan sesler duyarsın. yıkılan bir aşkın enkazı altında kalmış olan hayallerin sesleridir bunlar. bir bebeğin ağlamasını anımsatır. gerçekleşemeyecekleri için can veren hayallerdir bunlar. her biri acı çekerek can verirken banyoya koşulur. çırılçıplak bir şekilde eller duvara yaslanıp su açılır. tepeden aşağı inerken buz gibi su ağlanılır. gözleri kırpmadan. ve yüzün şeklini bozmadan. suya karışır gözyaşları. doyana kadar ağlanılır.

    yorgun argın bir hastane odasında açılır gözler. o kadar ağır ve yorucu bir görev üstlenilmiştir ki, o kadar yorucu ve zorlu bir eylemmiş ki bir aşkın enkazını kaldırmak, yoğun bakıma alınmıştır ruh. sol tarafta onlarca cihaz vardır. sağ tarafta ise anne!
    dudaklar açılıp bir şey söylenmek istenir anneye. belki, "seni çok seviyorum" cümlesi. belki de "özür dilerim."

    dillendirilemez hiçbir şey. insan olmanın ne kadar zor bir zanaat ve sanat olduğu kabul edilir o hastane odasında. çıkılmak istenmez dışarıya. dünyaya. hayatı yaşamaktan korkulur. onun içindir ki, "anne" denilir sessizce. o melek de size yaklaştığınızda tek bir ricada bulunulur:

    "beni rahmine geri alır mısın?"
    51 ...
© 2025 uludağ sözlük