Anlamadığım aklımın hafzalamın almadığı bi ba$lık ve yorum trafiği.
Efenim öncelikle biliniz ki mitin, eylem, konferans, ot, bok vb. ne derseniz diyebilirsiniz bunların amacı son 24 saat içinde ki israil'in yaptıklarına nazaran gösterilen tepkidir.
Ne arap götü yalamaktır, ne de partiçilik.
Senin ülkenden bi adam (bak türkiye diyorum iyi oku) yardım götürüyo bu zulümden ezilmi$ halka. Ama daha karasularına 77 deniz mili kala o amk oro.pu çocuğu saldırıya geçiyor. ve (bak türk vatanda$ı diyorum) senin insanını öldürüyor.
Kıçından teorem üretmeden önce gemi de hangi milletten insanların olduğunu bil.
Toplanan insanlarla aynı değerleri paylaşmayanlar için anlamsız bir aktivitedir. Mesele tamamen bir paylaşım ve bakış açısı meselesidir. Öyle ki toplantıyı yapan kitle, olayların vehameti karşısında şu satırları yazan Haaretz gazetesi yazarı ile bile ortak payda da buluşabilir:
--spoiler--
Bir savaş insanlara kendilerine ait korkunç gerçekleri söyler. Bu yüzden dinlemesi çok zordur.
Gazza savaşına dürüst bakmaktan kaçındık. Şimdi uluslararası sularda bir grup insani yardım gönüllüleri ve aktivistleri üzerine açılan ateşte, ikincisini kaybetmek üzereyiz. israil için bu ikinci Gazze savaşı ilkinden çok daha acı ve bedeli ağır olacak
israil askerleri ve politik liderleri 2008 sonlarında Gazze'ye girerken Hamas'a bir ders vermeyi umut etmişti. Ve başardı da.
Hamas, israil'e karşı savaşmanın en iyi yolunun israil'i kendi doğal silahları olan tehdit, siyasi engelleme, hiddet gibi unsurlarla başbaşa bırakmayı öğrendi.
Hamas, iran ve Hizbullah, israil'in Yahudi devletine karşı kuşanabileceği en güçlü silahın Hamas yönetimindeki Gazze üzerine uyguladığı ambargo olduğunu öğrendi.
Burada, israil'de hala birşey öğreniyoruz. Biz Artık israil'i savunmuyoruz. Biz bir işgali savunuyoruz. Ve bu kuşatma israil'in 'Vietnam'ıdır.
şehitlerimiz için de bu kadar üzülürler miydi diye merak ettiren eylem. elbetteki filistini destekleriz, oradaki insalık kıyımına karşı çıkarız ama önce kendi içimizdeki sorunları çözmeye yönelsek daha iyi olmaz mı? bu demek değildir ki kendi sorunlarımızı çözene kadar dışarı bulaşmayalım ama şehit haberlerinin geldiği şu sıralarda insanların kendi şehitleri için değil de filistinde olanlar için birşeyler yapmak istemesi düşündürücüdür.
dün 7 şehidimiz vardı... haberlerde sadece satır aralarında gösterilen. 45 sn. vatan için yitirilen canlar... ve biz yıllar önce kendi geleceğini göremeyen, topraklarını parça parça yahudilere satan, şimdi kendi ülkelerinde yabancı olan filistin için gemi gönderiyoruz, canlar veriyoruz. bu arada, bizi osmanlı zamanında arkamızdan vuran araplar için... dönün kardeşim evinize, bırakın taksim meydanında şov yapmayı, daha geçen hafta 30 can toprak oldu kömür için.. o zaman neredeydiniz?
yardım gemilerine yapılan saldırıyı ve israil yönetimini protesto edenlerin toplandığı mitingtir. ancak aynı duyarlılığın iskenderun'daki terörist saldırı için gösterilmemiş olması bu milletin ayıbıdır.
ispanya kadar olunamamıştır. milyonluk mitingleri geçelim bir tek miting dahi yapılamamıştır. bu çaresizlik ve bu aymazlık terörü beslemektedir. terör örgütünün terör örgütü olduğu konusunda bile ülkede yaşayanların bir ortak söylemi yoksa, ortak bir teröre karşıtlıkta birleşilememişse, terör örgütü ile halkın ya da halkın bir bölümünün arasına bir çizgi çekilememişse bunun adı ancak ve ancak ayıptır.
böyle olunca da islamcı-dindar kesimin kendi duyarlılıkları konusunda eylem yaptığını görüyoruz. herkes kendi canı yandığında bağırmaktadır. tekel işçisi sahipsizdir, şehit aileleri sahipsizdir, madenci aileleri sahipsizdir, herkes sahipsizdir. ateş düştüğü yeri yakmaktadır. bu nedenle nisbeten daha örgütlü olan topluluklar, örneğin taksim'de toplanan islamcı-dindar kesimler çok daha kolaylıkla biraraya gelebilmektedir. bu duyarlılığın ve bütünleşmişliğin toplumun her tabakasına yayılması gerekmekte ve hatta herkese yayılması gerekmekte.
medyanın terörist saldırılar konusundaki tutumu bellidir. olabildiğince küçük hatta önemsiz görerek ve göstererek sözüm ona terör örgütünü sevindirmemek adına böyle davrandıklarını söylemektedirler. lakin bu koca bir ayıptır. terör örgütü gülmek, eğlenmek için saldırmamaktadır. belirli bir ciddiyet ve disiplin altında kendisine biçilen rolü oynamakta ve canlar almaktadır. medyanın tutumunun geçmişteki "üç beş çapulcu" anlayışından daha öte bir anlamı yoktur. devlet terör konusunda gayrıciddi davranmakta ve her şehit haberinden sonra "kanları yerde kalmayacak, yolumuza devam edeceğiz, son çırpınışları bunlar" gibilerinden laflarla günü kurtarmaktadır. şayet terör örgütü gülüyorsa asıl bu laflara gülüyordur, emin olun.
açılımı eline yüzüne bulaştıran, çok değil daha 1,5 sene evvel gap'ı bitireceklerini bölge insanına iş ve istihdam sağlayacaklarını, 2-3 milyar dolar ödenek ayırdıklarını söyleyenlerin iktidarında söylenenlerin hiçbirisi ama hiçbirisi yapılmamıştır. kan akmaya devam etmektedir. olan bu ülkenin gençliğinedir. yazıktır, günahtır.
