akşam evde yorgun argın oturmuşum esra erol'la evlen benimle seyrediyordum ki bir anda aklıma cocostar düştü. hemen mutfağa seyirttim, o çekmece senin bu dolap benim aradım taradım bulamadım. hay talihimi sikiyim dedim kendi kendime, neden zor günler için bir paket saklamazsın ki bir köşeye.
aklıma düştüğüne göre hemen almak gerektiği içgüdüsüyle kapşonlu siyah montumu giydim eşortmanımın üstüne, ayağımada adidaslarımı geçirdim ve en yakın bim'in yolunu tuttum.
bim, bizim mahalleye iki sokak uzakta. fazla uzun bir mesafe olamamasına rağmen yolda bayağı üşüdüm. kendimi can havliyle içeri attım "hay amk taşşaklarım bile büzüşmüştür soğuktan" dedim kendi kendime.
reyon aralarında cocstar aramaya başladım, orkitler, cipsler, kolalar derken ilk reyonda olduğunu farkettim. hemen beş paket attım sepete. acaba dedim bide lecola'mı alsam? alıyım almıyım alıyım almıyım derken dalmışım..
- pardon..yardımcı olabilirmiyim? diye bir sesle irkildim.
o esnada alt rafdaki kolalarla ilgili olduğumdan sesin sahibinin yüzünü değil kirli ve ufak papuçlarını gördüm ilk başta. aman allahım yukarıya doğru gözümü kaydırınca ne göreyim??
yeşil eşortmanlı kızın ta kendisiydi bu. hay lanet şeytan uğruna kalıp kalıp sabun harcadığım , kasık ağrısından heder olduğum hayallerimin kadını karşımda duruyordu ve bana yardımcı olmak istediğini söylüyordu.
+tabi olabilirsiniz dedim o davudi ses tonumla, beş paket cocstar aldım ve yanına lecola da alsammı diye bir türlü karar veremedim. sizce almalıyım?
-oooh dedi bu ses tonu..bu ses tonu.. dedi ve bakakaldı yüzüme.
tabi muhabbete girerken hesaba katmadığım bir şey vardı o da can alıcı ses tonum. defalarca kere sadece konuşarak orgazmın doruklarına ulaştırdığım kadınlar geliverdi aklıma. dudağımı sola doğru çemkirerek brus vilis bakışımı atmamıştım oysa ki.
+bayan kendinize gelirmisiniz, lütfen yardımcı olacakmısınız bana yoksa olmayacakmısınız?
-bence dedi lekolayı iki litre almalısın, belki akşam misafirin olur ne dersin??
bu lafı söylerken bacaklarını dizlerinden bükmüş sağa sola hafif hafif sallanıyordu ve işaret parmağıyla çenemden pipime doğru dikey bir çizgi çekti.
içimden bir ses bu gecenin eğlenceli geçeceğini söylüyordu..
yeşil eşortmanlı kızın bu tavırları beni biraz etkilemişti. uzun zamandır da sevişmiyordum, nerden baksan birbuçuk saat olmuştu sevişmeyeli. adresimi kasadan aldığım fiş'in sütüne yazdım ve ordan ayrıldım.
Acele eve gitmem gerekti zira yeşil eşortmanlı kız gelmeden en az üç posta boşa ateş etmeliydim ki kız fazla zarar görmesin. kapıyı açar açmaz soluğu banyoda aldım, beş el ateş ettim. elimle yokladım biraz yumuşamış gibiydi iyice emin olabilmek için lavabonun kenarına doğru hafif bir şekilde vurdum pipimi. "tokk" diye bir ses geldi ve lavabonun kırılan parçası büyük bir gürültüyle yere düştü. elimden gelenin hepsi buydu artık bundan sonrası yeşil eşortmanlı kızın kendi sorunuydu.
Saçlarımı attırıklı elimle düzelttim (saçların gür ve güçlü olması için ayda bir kez yapılmalı) ve salona geçtim.
-hemen başlayalım seyiluk dedi, meme uçlarımı ısırman ve kalçalarımı cımcırman için sabırsızlanıyorum.
+tamam bebek sen nasıl istersen, soyun geliyorum
Evimin oturma odasında halının tam ortasına domalttım yeşil eşortmanlı kızı, tam ortası olması önemli benim için. simetri hastalığım var çünkü. kurbanlarımı ya yatağın tam ortasında ya halının desenlerinin tam birleşme noktasında beceririm ben. bu da benim hastalığım yapacak bir şey yok.
+gözlerini kapatırmısın? dedim. ilk görenler garip tepkiler verebiliyorlar ve bundan hiç hoşlanmıyorum.
-ayy yoksa çokmu küçüüğk dedi sırıtarak.
+ahh be bebeğim bi susarsan görürsün
-tamam tamam başlyalım hadi, zaten sende konuşmamalısın bak sesini duydukça boşalıyorum.
+Yaa bi susu amına koduuum sussss!!
-aahyy tamammı çaktınmı çiviyi?? hiç acımadı aynı aşı olur gibi sanki sivrisinek ısırığı ihihihi
Çok sinirlenmiştim. sinirden bütün damarlarım ortaya çıkmıştı, geriye doğru çekildim olanca hırsımla çakıyordum ki.
"Aaaynı yoooldaaan geeçmişiz biz aaynı suuudaaan iiiçmişiiiz biz"
Hay amına koyayım gene mi seçim var lan? dedim. nooluyo amk?
Benim jeton sonradan düştü, tabi yaa bu benim cep telefonumdu. bundan bir hafta önce belediyede halletmem gereken bir işim vardı telefonuma bu melodiyi yükledim ve o şekilde gittim belediyeye. ben tam orda olduğum sırada arkadaşım telefonumu çaldıracak ve işlerim hızlanacaktı. tabi ülkücü bıyıklarımı kesmeyi akıl edemediğim için planım tam bir fiyasko olmuştu ya neyse.
Sehpanın üstündeki telefonu almak için belimi doğrultmamla odanın diğer köşesindeki 37 ekran tv'nin üstündeki 34 yıllık çini vazoya çükümün çarpması ve vazonun kırılması bir oldu.lanet olsun dedim kendi kendime neden bütün aksilikler beni bulur ki?
Neyse dedim yeşil eşortmanlı kız,
+ 6-7 çivi çakayım ondan sonra banyodaki lavaboyla beraber hepsini toplarsın. hem hizmetçi kıyafeti giyersin 3-5 çivi de öyle çakarım cila niyetine.
Telefonun ekrnındaki ismi görünce şok olmuştum, arayan bildiri dağıtan solcu kız'dı. daha sabah 14 posta gitmiştim buna, neden gene arıyordu ki? fazla umursamadan bastım no'ya. amaaan dedim btünü herkesi de ben sikemem ki?
Bütün hevesim kaçmıştı yeşil eşortmanlı kızda halının ortasında gözleri kapalı bir şekilde beni bekliyordu. usulca yanaştım arkasına arka taraftan bacaklarının arasına sırt üstü yattım.kendimi yukarı doğru çektirdim ve başladım memelerinin uçlarıyla oynamaya. memelerinin uçları o kadar kahverengiydi ki anlatamam.
Hassssiktiirrr kahverengi meme uçlarını görünce aklıma geldi, ben cocostarları sigara almak için girdiğim bakkalda unutmuştum. kalk dedim yeşil eşortmanlı kız hemen giyin ve git bu evden! senin yüzünden geceyi cocostarsız geçireceğim!
+oooh seyiluk bir küfürlü cümle daha kur boşalıp gidiyorum, yeaa bi ses bu kadarmı sikici olur? oooovvvv ıııhhhaa
-yahu kadın bi gidermisin!
lanet olsun sanada yuvarlak kalçalarına da kahverengi meme uçlarına da..sikerim böyle işi sokarım böyle belediyecilik anlayışına!
Not: hikayenin herhangi bir yerinde "hülasa" kelimesini kullanmayı o kadar istedim ki anlatamam, fakat yanlış yerde kullanmaktan çekindim. affedin..
tanım: mantıksızdır, madem bim'e gittin cocostarın muadili walfstar diye bir çikolata var hem daha ucuz hemde aynı lezzet.
bim e gidip cocostar istemenin hemen ardından bön bön bakışlarla karşılaşmaktır. cocostar ne arar la bim de diye de iğrenç bir espriye maruz kalabilirsiniz.
