dün gece 7 öğrencisini kaybeden üniversite. yeni yıl eğlencesi için bir evde toplanan gencecik bedenler doğalgaz zehirlenmesinden dolayı hayatını kaybetmiştir.
sticker ınız yoksa 3 nolu kapıdan selam vermek suretiyle girebileceğiniz okuldur. mozart diye bir cafe barındırır sandviçleri çok kötüdür. (ilgililere duyurulur) radyo bilkenti merak ediyorsanız direk kapısından içeri girebilir hatta girmeyip camdan dj i uyuz edebileceğiniz okul tipidir.
ödevleriyle, sınavlarıyla, lablarıyla, lab asistanlarıyla(!), bazı hocaların ingilizcesinin türkçesinden daha iyi olması sebebiyle ders aralarında bile sorulara ingilizce cevap vermesiyle beni bitirmiş üniversitedir.
ama buna rağmen seviyor muyum: kesinlikle.
ama gelmeyi düşünenlere tavsiye edermiyim: çok çalışmayı göze alıyorlarsa evet.
söylenene göre eskiden bedava olan yemek ve kitap şu an itibariyle * paralı olan eğer 2. bölüm sayısal ve eşit ağırlık puanlarında ilk 500'e girene 370 tl. diğer giren burslu arkadaşlara da 275tl. burs vermekte olan güzide okullardan biri.
-hocam karl marx kiiiim?
-marks & spencer ın sahibi kızım.
bu diyaloğu duyabileceğiniz üniversitedir. ayrıca kusturuncaya kadar ödev sunum vesaire yaparsın. essay research paper yazmaktan anan ağlar. basit bölüm ya da yatarak geçilecek bölüm diye birşey yoktur. en kral burslusu bile çalışmazsa maymun olur.** açıkcası gelmeden önce iyi düşünülmesi gereken bir üniversite. öss den daha ağır bir tempoyu kaldıracak bir bünyeye sahip değilseniz uzak durun.
ama her türlü zorluğa katlanmanızı sağlayacak bir kampüs hayatı ve arkadaş ortamı vardır. bir daha dünyaya gelsem yine bilkente gelirdim.*
tanım: insanı çok yormasına rağmen okunası bir üniversitedir.
2006 yılında sayısal iki puanıyla ilk 500'e girerek yerleşmiş olan burslu öğrencilerine 250 tl*, 2008 yılında aynı derece ile yerleşmiş olan öğrencilerine 370 yl vererek adalet gibi bir kavramdan habersiz olduğunu gösteren üniversite.
türkiye'nin en iyi ikinci üniversitesi olarak gösterilen özel üniversite. kendimi bildim bileli ifrit olurum şu özel üniversitelere, baba parasıyla gelen elemanlarla nasıl türkiye'nin en iyisi olabildiklerini de merak etmekteyim. akıllı gençlerimizin boğaziçi, odtü yerine burs verdiği için tercih ettiği bir yerdir aynı zamanda.
kampüse girilmesi anlatıldığı kadar zor olmayan hatta çok kolay bir şekilde giriş yapılan kocaman bir araziye sahip olmasına rağmen bana özel üniversite havası katamamış. bir devlet üniversitesi gibi gözüken ankaranın tepesine konuşlanmış ayrı bir şehir olarak nitelendirilecek olan üniversite.
mühendislik bölümlerinde adamın bir taraflarını terleten bir eğitim veren üniversitedir. diğer bölümleri de kolay değildir, ancak mühendislik kadar da zor değildir.*
edit: dur lan madem ağzımı açtım devam edeyim. şimdi bilkente hep paralı okuyanlar gelmez. burslu insanlar da vardır yüksek dereceleri olan. ha kimileri diyecek ki, para için geliyorlar burs için cart için curt için. evet lan para için geliyor doğru söylüyorsun. adam fakir ne yapsın? okul yurt veriyor, eline de üç beş biraz para veriyor. harç ödemiyorsun bilmem ne. kimse, önyargılı insanların diline düşmemek için ailesini zorda bıraka bıraka, batıra batıra üniversite okumak zorunda değil. ilgilenenler olursa, bilkent'in eğitimi de bir sürü devlet üniversitesinden daha ciddidir. "bütünleme sınavı olacak mı?" dediğinde topluca bir nah çekerler ayrıca.
muhendislik ve fen fakultelerinin harbi zor olmasiyla beraber hic bir bolumunun de yatarak bitirilemeyecegi universitedir. gecen hafta gorustugum isletme son siniftaki bir kiz bana haftaya 1 rapor ve 1 sunumu oldugu soylemisti. ve bu okul zaten gecen hafta acildi. ayrica en kolay bolumlerden biri olarak gosterilen guzel sanatlar ve ic mimarlik fakultesinde binalarin isiklarinin hic sonmedigi geceleri ve sabaha kadar calisan ogrencileri de gorebilirsiniz bu okulda.
iktisat zoor meeh meeh diye dolaşırken, hukuk ve mühendislik öğrencilerinin halini görünce, oha biz ne rahatmışız denir.
ha bir de iktisat ders programı değişmiştir. baya güzel olmuş ve kolaylaşmış. 2009 ve sonrası girişliler faydalanabilecek bu güzel programdan. economic theory dersleri ikiye bölünmüş, bela ders java ve ekonometri 2 kaldırılmış. bunun yerine işletme ve finans dersleri eklenmiş falan. kolaylaşmış bana göre ama adamına göre değişir tabii.
akademik gereklilikler dışında hiçbir şeye vakit bırakmayan, şöyle gidip de o güzelim kütüphanesinde 1-2 saat gönlümce dergi okuyamadığım, çimlerine yatıp da uyuyamadığım üniversite. vermesenize artık ödev.
isterse MIT olsun içinde okuyanlar sayesinde hiçbir yere varamayacak üniversite... sahtekarlığın, iki yüzlülüğün, içten pazarlığın, ne istediğini bile bilmeyenlerin bulunduğu oyun bahçesi.
bünyesinde makine mühendisliği * açılan üniversite.
ha bir de bu okulun güvenlik anlayışı çok gariptir. dışarıdan arabalarıyla gelen ve okulun öğrencisi olmayan, hatta öğrenci bile olmayan insanlar, şuraya gidiyorum derler, kimlik bırakır ve girerler.
fakat siz, öğrencisi olarak, stickersız bir arabayla, okul bitmiş bile olsa, girmeye çalışırsanız (lan bi de kolaylık yapsın diye gösterdimdi ben o öğrenci kimliğini) sizi almazlar. ben yabancıyım diyerek girebilecektim ama?
niye böyle birşey olduğunu sorduğunuzda ise, biraz önce onu söyleyenin güvenlik şefi olduğunu, kendilerinin birşey diyemeyeceğini söylerler.
sonra arabanıza atlarsınız ve okula girersiniz (hiçbir işlem yapmadan, kimlik bırakmadan) ve hiçbirşey olmamış gibi yolunuza devam edersiniz. işte böyledir bilkent üniversitesinin güvenliği.
recep akdağ a yüzyılın ayarını vermiş üniversite. protestodan sonra birisi sosyete üniversitesi demiş. e aslan parçası recep akdağ çocuğunu yollarken deseydin ya şimdi niye diyorsun?
hazırlık olarak güzel mantalite açısından saçma bir protesto hazırlayan öğrencilerin okuludur. Orada sağlık haklarının güvence altına alınması, ülkemizde sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmayan insanlarımız, hastanelerde rehin kalan hastalar vs. gibi konular hakkında bu şekilde bir protesto yapılsaydı alınlarından öpredim. Ama al A4 kağıdından yapılmış Atatürk posterini eline, git orda eylem yap! işte bu örnek Türkiye'deki sözde muhalefetin Atatürk'ü bir put gibi kullandığını gösteren en güzel örnektir. Sıkıştığın zaman al eline posteri git eylem yap. Protesto ederken söyleyeceğin sözün yok mu? Olmasa da olur elinde Atatürk posterin var ya, o seni kurtarıyor herşeyden değil mi?
Statükocu kafa her yerde aynıdır, Bilkent'te de olsa aynıdır, Oxford'da da olsa aynıdır.