Business information management gibi istediğim bir bölümünü burslu kazanabilecek olmama rağmen maddi ağırlığı yüzünden yazmadığım ulan acaba kötü mü ettim diye düşündüğüm üniversitedir.
yeni öğrenci kayıtlarını oldukça düzenli ve hızlı hallederek beni şaşırtmıştır. o kadar kişiye rağmen 5-6 dakikada 10 kişi alıp sıranın başındaki masadan sonuna kadar işlemleri yapa yapa ilerleyerek sonununda bilkentli olarak çıktığınız bir sistemleri var. bu aşamayla ilgili kayıt günü gelmeyen ve gelecek yıllarda kayıt yaptıracaklar için birkaç tavsiye vermek istiyorum:
*kayıt için ilgili yere vardığınızda orada bir masa göreceksiniz; oradan sıra numarası, kütüphane ve spor salonu kağıtlarını alın ve sıranızı beklerken doldurun. yanınızda bir kalem getirirseniz iyi olur, diğer türlü masalara dağıtılmış kalemlerden bulmanız gerek ki oturan ve kalemi kullanmayan birisinden isteyin. masadan kalkan kimsenin arkasında kalem bıraktığını görmedim. beklerken çay ve kahve bedava ancak su ve poğaça gibi şeyler paralı.
*yerleştikten sonra adresinize gelen rehberde 8 vesikalık istendiği yazıyor ama kayda girdiğiniz ilk masada 7 tane isteyecekler, şaşırmayın ve 8. vesikalığı cebinizde hazır tutun. kimlik kartı için 8. vesikalık taratılıp geri veriliyor ve kayıt çıkışında elinizde bir vesikalık artıyor.
*öncesinde internetten doldurup çıktısını sizin ve velinizin imzalayacağı öğrenci bilgi formunu bir kere gönderdikten sonra form üstünde oynama yapamıyorsunuz ancak endişelenmenize gerek yok, kayıt sırasında ilgili masadan form bilgilerinizi hemen değiştirebiliyorlar.
*spor salonuna kaydınızı yaptırın bence, zaten ücretsiz.
Hayaldi gerçek olamadı. Bilkent üniversitesi, Türkiyenin ilk özel üniversitesi olarak bir çığır açtı. Fakat sosyal faaliyetler açısından Bilkent özellikle haftasonları ve yaz aylarındaki ölü kimliğinden bir türlü kurtulamadı. Bilkentte hayat, sınıflar, kütüphane, bilgisayar laboratuvarları ve yurt arasında sıkışıp durmuş durumda.
gerçek anlamda okumak büyük adam olmak için gidenler için harika bir eğitim kurumu yok ben illa tiki concon olcam diyorsanız o da olur mümkündür bilkentte.
2012 yerleştirme sonuçlarının ardından büyük ihtimalle kayıt yaptırmaya gideceğim üniversitedir. dışardan duyduğum kadarıyla beğenmeyeceğim üniversite. buradan okuduğum kadarıyla bana çok katkıda bulunacak üniversite. bakıp göreceğiz.
17.06.2012 itibariyle 2000'e yakın öğrencisi mezun olmuş okul. fotoğraflara bakıp bakıp iç geçirdim gün boyunca. seneye gelsin ben de mezun olayım ben de kep atayım istiyorum. o değil de fakülte olarak okulun en iplenmeyen fakültesiyiz ancak bilkent ilk defa bir şeyde kıyak geçmiş bize. yakalıklarımız harikalar. cüppelere en çok yakışan bizimkiler. ilk defa bölümüm bir işe yarayabilir. ben de mezun olayım artık. sırf o cüppe ve yakalık ikilisi için bile mezun olurum o derece.
bu arada mezun olanlara yeni hayatlarında başarılar dilerim. yolunuz açık olsun bilkenters!
insanların genelleme yapmaya bayıldığı üniversite..öğrencilerin üçte biri bursluyken onlar hakkında %70inin babasının şirketi var yazılması trajikomikliğin alasıdır.diğer üniversitelerden daha fazla tiki barındırır, doğrudur ama öğrencilerin hepsini aynı kefeye koymak ciddi beyin deformasyonu gerektirir.genel eğitimini bölüme geçmeden bilemem ama hazırlık eğitimi birçok okula taş çıkarır zira diğerleri mezun olup giderken bizim hala süren busel eğitimimiz cope, fce gibi sınavlarla uğraşmamız buna bir kanıttır. ayrıca buselda birçok yabancı hoca bulundurmak da, akademik ingilizcenin alasını vermektedir.
bu üniversiteden mezun olanların %70'i aile şirketlerinde veya aile ile yakın temas ahbapların yanında iyi paralara çalıştırılırlar. öyle kariyer.net'miş, cv'miş falan uğraşmazlar. elbette bir cv'leri vardır ama üzerinde fazla durmaya gerek yoktur. işleri hazır gibidir. 30 yaşında okuyanları vardır. içinde gram endişe yoktur. çok rahattır. gittikleri her yerde boktan işler çıkarırlar, suçu yanındaki diğer kişilere atarlar. sürekli şakşaklanırlar, ahbap ilişkilerinden dolayı hataları yüzlerine direk vurulmaz. artık sıçıp batırma noktasındaysa babasının kulağına haber yollanır. direk zenginlerin yanında çalıştıklarından çabuk level atlarlar, bir bok oldum sanırlar. 30'una bile gelmeden, 1 yıllık iş tecrübeleri bile olmadan müdür bile yaparlar.
bunların burunları havada olur. benim burnum havada değil diyeni bile biraz kurcalayın iki dakikada patlak verir, hemen ezmeye çalışır. başka bir şeyi yoktur çünkü boştur. ne yetenek vardır ne bilgi.
siz istediğiniz kadar yetenekli ve bilgili olun. size yapılacak finansman yardımının 10 katı bunların en isteksizlerine bile yapılacaktır. kısacası bunların arasında adam olduğunu sanan çoktur ama adam olan bir kaç tanedir. önünüze alın 10 tanesini sorgulayın. yukarda yazdıklarımın %60'ı kesin tutar.
bunlar kendileri bir bok yaptımı hemen gururla sunarlar çevrelerine. halbuki siz her gün aynı şeyi yapıyorsunuzdur. kendi ayakları üzerinde durduklarını sanırlar oysa siz o esnada üniversitede okurken aldığınız 5000-7000'lik krediyi üç ayda bir ödüyorsunuzdur. onların üniversitede harcadıkları minimum 100.000+'ı hatırlamazlar bile. siz 1-0 handikaplı başlarsınız, onlar 2 gol avantajla. sonra stay hungry stay foolish yapma ya. adam mı sikiyonuz derler gerçi artık o da mümkün değil göçtü gitti...
bu yazdıklarım kimin için mi gelsin hayvan gibi yardırıp, çalışıp, didinip "ulan o kadar kastım hala istediğim yere varamadım" diyen, başarılı olduğunu ama hak ettiğini alamadığını gözlemlediğim kardeşlerime gelsin. evet bu sikiklerden bir kaçınıda gözlemledim arkadaşım olmuşlar bir şekilde. on numara yerlerdeler.
evet aslında bu durum ülkenin neden bu kadar sikik olduğunu açıklıyor çünkü bu ülkede güç ve finansı elinde bulunduranların sikko kişiler olması ve ardından gelenlerinde aynı şekilde sikik olmasından kaynaklanıyor.