bir devlet geleneğinin (sürgün,techir) şu zamanda dahi kaybolmadığının göstergesi durum.
osmanlı da da kan davalarında ailelerden biri sürülür (göç ettirilir) ortam yatıştırılırdı. bu günse vaziyet bir fermanla hallolamayacak kadar zordur.
trakya halkı'nın bu göçettirilmeye olumlu bakmaması da anlaşılabilir bir durum. peki sorun nasıl çözülür? çözülmez. bu bir coğrafyanın geleneksel yapısı malesef. ne vicdana ne mantığa sığmayan, berdel gibi bir geleneksel figür kan davası.
her kan davasında tarafları alıp trakyaya, egeye bilmem akdenize yani kendi coğrafyasından alıp başka bir yere götürürsen ne göçe zorladığın ne de göç bölgesindeki vatandaşını mutlu edemezsin.
devletin kontrolsüz bir şekide silahlandırdığı köy koruyucularının, köyleri korumak yerine köylüleri saçma, salak bir nedenle katletmesi sonucu olarak yapılması öngörülen uygulama. devlet köy taşımakla olunmuyor, devlet 44 kişi öldürülmeden önce önlemlerini alarak olunurdu.
kısa zaman diliminde taşınılan bölgede namus cinayetleri, kan davası gibi insanlık suçları büyük artış gösterecek ve bu kimilerinin " bak böyle olaylar sadece doğuda değil batıda da yaşanıyor" cümlesini kurmalarına vesile olacaktır.
artık resmen kırklareli'ne taşınmışlardır. hükümetin bu ülkeden ve bu ülkenin insanlarından ne kadar haberi olduğuda böylece anlaşılıyor. zira ne bir kürt trakya insanıyla uyuşabilir, onlar gibi yaşayabilir, ne de bir trakyalı bir kürtle anlaşabilir. hükümet hala osmanlıda yaşadığını sanıyor heralde ama bu yapılanın osmanlıda olduğu gibi işe yaramayacağı kesin. ayrıca hükümet böyle yaparak bir türlü ele geçiremediği trakya bölgesini kendisine potansiyel oy verecek insanları depolalıp oralarıda ele geçirmeyi planlıyor olabilir*
Aileleri koruma altına alma adına yapılan fakat yerleştirilen insanların adreslerinin çarşaf çarşaf yayınlandığı ve son tahlilde anlamsız hale gelmiş techirdir. doğru bir fikri yanlış uygulamaya koymak doğruyu da götürüyor malesef.
zaten yapılmış olan bir işlemdir. bilge köyü olmazsa başka köy olur ama şu an trakyada bircok dogu göcmeni yaşamaktadır. aslolan bundan sonra batıdaki insanların mecbur kalarak doguya goc etmeleridir
bu bölgede yaşayan biri olarak, bizzat kırklareli'de yaşayan biri olarak kınadığım, çok tepkili olduğum olaydır. istemiyoruz biz kardeşim burada istemiyoruz! bu kadar basit! buranın insanı kendini, kendi bölgesini yıllardır savundu tıpkı karadeniz gibi. ne bir pkk sloganı duydu buranın insanı, ne bir afişi gördü bundan sonra göt ister onu yapmak. ancak birisi bunu yapmaya kalkarsa sonuçları çok kötü olur. hele de milletin öfkesinin doruk noktasında olduğu bir zaman ve bir yerde. cumhuriyetçi-milliyetçi duruşun en yoğun yaşandığı yerde. bir ateşlemeye bakar. bir vatandaşın kızına sarkıntı olunmasına, bir gencimize saldırılmasına. ondan sonra çıkıp faşist kırklareli, faşist trakya demeniz de işe yaramaz. adam gibi oturacaklarsa otursunlar ama bunu zannetmiyorum. ilk zamanlar sorun çıkarmasalar bile bir gün başlayacaklardır kaynamaya. aman diyim size, aman. kendi iyiliğiniz için yapmayın. burası benzemez oraların havalarına çarpar adamı mazallah.
çözüm değil, çözüm isteyen ortamı yok etmeye yönelik bir harekettir. sen her kan davasından sonra onu bunu oraya buraya taşıyıp insanları yerinden yurdundan etmeyi çözüm zannedersen çözüm adı altında bi sike benzemeyen iş yapmış olursun.
böyle beceriksiz hükümetin yanında ırkçılık yapan trakyalılar da işin tuzu biberi olmaktadır. o insanların hayatı kararmış zaten o katliam sonrası, bir de siz vırıldamayın ırkçı söylemlerle diyorum kendilerine ben de bir trakyalı olarak.
