bazı kaliteli yazarların(!) kullandığı "zor zar" sözünün yanlış olduğunu bilip zar zor şeklinde yazabilen gelişime açık hevesli ve istekli yazarlardır. asla diğer bazı ukala yazarların söylediklerine kulak asmazlar ve durmadan, yılmadan çalışıp yol alırlar.
"ama.. ama... hayır durun vurmayın! ben de yazarım! nasıl size o hak tanındıysa bana da tanındı! abilerim, ablalarım ne olur beni de anlayın! bakın, bakın ben de cumle kurabilyorum." demeleri isteniyorsa, zamanınız bol olsun. *
anlatım bozukluğu içeren aşağılamacıktır.
beşinci nesil olduğu halde denmesi saçmadır, zaten beşinci nesillerin entry girme yetileri vardır. ama sanırım böyle düşünen yazarların bazı yetileri eksik. *
uludağ sözlük' ün varoluşunu belirli nesillere mal etmek sözlüğe yapılacak en büyük haksızlıktır. diğer bir açıdan bakıldığında birinci nesil haricindeki tüm nesilleri çaylak olarak kabul etmekte son derece gülünç bir durumdur. beşinci nesil olmamama rağmen neden bu nesile hümanist bir açıdan baktığım sorunsalı da tamamen yazar olan kişiye yukardan bakmadığımla alakalıdır. sözlükten soğumamın bir nedeni olan alakasız ve gereksiz başlıkların birçoğunun sahibi yeni nesil olsa da yapmam gereken şeyin girdiğim ilk entrylere bakmak olduğunun bilincindeyim.
çoğunluğu, kendilerini eleştiren yazarcıklardan daha güzel ve anlamlı entryler giren sözlük neferleridir. keşke bu saçmsalığı üreteceklerine, 5. nesil aslanları gibi sözlüğe katkı yapsa tembeller.
yazar olduğu sanan zavallılardır,zamanla burada yeri olmadıklarını anlayacaklardır.her cümlelerini sağdan soldan duyarak yazarlar düşüncesiz,embesil,tüketici,işe yaramaz canlılardır.aralarında fotosentez yapanlar dahi vardır.bu yazılanlar çıplak okunmamalıdır,boş buldukları yerlere girme kabiliyetleri vardır.
1. 2. 3. veya 4. nesilden olmalarını bir bok sanıp entry girmeye çalışan, ancak aslında bir bok bilmediği için mütemadiyen saçmalayan yazarcıklardan daha makbul olan yazarcıklardır.
aslında sorun 5. nesil olmak değil, uludağ sözlüğün, bilgi kaynağı olarak sağlam bir yerde duramamasında. şöyleki sözlüğe, hangi nesilden önemli olduğu olmaksızın giren bir yazar, sözlükten bağını çok zor kopartabilir, 'yazma isteği'nin önüne geçemez ve sürekli başlıklara entry girer, bu kişide her entry girdiği başlıktan 2-3 tane bilgilendirici entry okusa, kendini geliştirecek, nasıl yazması gerektiğini görecek ve 3-4 ayın sonunda nesil farkı gözetmeksizin ortaya kaliteli bir yazar kadrosu çıkacak. ne yazıkki uludağ sözlükte durum böyle değil, din ile ilgili bir başlık açılır, altına hemen 'din dogmadır sorgulanamaz' entry'leri girilir, fenerbahçe, galatasaray ile ilgili bir entry girilir, pes oyununda doğru düzgün taktik bile yapamayacak ergenler küfürleri havada savuşturur, yada örneğin sözlüğün en sevdiği konu olan bekaret, bekaretle ilgili herhangi bir başlığa bakın 4. entry'e gelinmemişken, birileri birileri modernlik dersi vermiş, diğerleri insanların ne kadar şerefsiz ve geniş olduğundan bahsetmiş. bütün bunları gören yeni yazarlarda, 'sözlüğün derdi bana mı kaldı?' deyip, onlarda akıllarına gelen herşeyi yazıyor ve durum kötü bir kısırdöngüye giriyor. olay nesil kavgası yada başka hiyerarşik yapılanma kavgaları değildir, bence 5. nesille ilgili açılan başlıklarında, 1. nesillerin bir bok olmadığını söyleyen yazılarında hepsi sadece geyik. ben üniversite çağına gelmiş, belki zorunlu askerlik görevini bile bitirmiş insanların bu kadar, komik kavgalara gireceğini sanmıyorum yada ben çok olgunum bilemiyorum. olay sözlüğün yazı kalitesizliği ve yeni gelen yazarların kendilerini bu ortama adapte etme sorunudur.