ezilmişliğin duruşudur. her puan kaybı sonrasında bık bık bık konuşarak duruşlarını belli ederler. penaltı atacak oyuncun yok daha ne bık bık konuşursun.
böyle bir maçta nas koyduk eheheheh diye bağıran gerizekalıların anlayamayacağı duruştur. biz nolursa olsun takımımızın yanındayız. oyuncularımızı her ne kadar eleştirsek de, her ne kadar yararlı olmadıklarını düşünsek de bazen takıma, onlar bizim beşiktaşımız gibi canımızdır, kanımızdır!
eksileyen fenerli, merak ediyorum acaba bu maçı hakkımızla aldık diyebilecek kadar midesiz misin?
kumla oynayan köpekleri, kendi takımlarında oynasa bile, şampiyonluğu getirecek, şampiyonlar ligi şampiyonu yapacak hareketi yapmış olsalar bile asla savunmayacak bir duruştur.
savunabilenler utansın, takımından değil, kendinden utansın.
şerefinizle oynayın hakkınızla kazanın diyebilen taraftardır ayrıca, başarıya giden her yol mübahtır diyebilen müptezellerin duruşundan farkını müptezeller göremez.
alınacaklar olacaktır, sinirlenenler olacaktır ama şunu söylemeliyim ki, dünden itibaren yoktur öyle bir duruş.
maçı satmaları ihtimalinden falan bahsetmiyorum. inanıyorum ki yoktur öyle bir olay ama kendi mağlubiyetlerine, ligi dördüncü bitirdiklerine sevindikleri için söylüyorum. çünkü fenerbahçe nefreti beşiktaş sevgisinden öteye geçmiş.
fenerbahçe nin köpeği olmadığını,kimin köpek olduğunu 17 mayıs gecesi cümle aleme gösteren duruştur.Rakibini mağlup edince köpekli balon uçurtmayan, rakibinin teknik direktörüne kapıcının oğlu göndermesi yapmayan, sahayı kazmayan, duruştur.Kimsenin azına alamıyacağı Sahada şerefiyle oynayıp hakkıyla kazananların duruşudur o.
bu başlık çok koydu bana açıkça, insanları (rakip taraftarları) kırmadım, entarilerime bakanlar bilir.
amma, aştınız, yaşı tutmayan bazı ergenler höykürüyor. bu ülkenin en önemli bağımsızlıkçı
sivil toplum örgütüdür, çarşı.
bir kere daha anladım ki, hep hedefte, iftirada, suçlanmada olup ta en vatanseveriz, herkese karşıyız bir-tek mustafa kemal'e değil diyerek en büyük biziz.