ilk 6 haftada dalga geçilirken şimdi korkulan takım.. 6 hafta sonunda gs ve fb'den 12'şer puan gerideyken şu an itibariyle gs'den 1 puan önde ve fb'den 1 puan geridedir. bunun en büyük sebeplerinden biri beşiktaş'ın takım futbolu oynaması, maksimum seviyede yardımlaşmasıdır. sivok,ferrari ve ernst'in cezalı olduğu eskişehir deplasmanı bu sayede kazanıldı. sonrasında ankaragücü, trabzon, fenerbahçe ve son olarak sivas galibiyetleri.. üstelik gol yemeden..herkes içten içe beşiktaş'a imreniyor ama laf atmaktan da geri durmuyorlar.. atsınlar, kimsenin ağzını büzemeyiz.
birlik ve beraberlik olduğu sürece beşiktaş'ın bileğini zor bükerler.. rakiplerimize selam olsun. yandaş medyaya da öyle..
şampiyonlar liginde cska'yı yenince uefa'ya katılacağı yönünde duyumlar aldım. ben de isterim böyle bir şey olmasını ama durum tam olarak böyle değil. eğer manu wolfsburg'u yenerse, kartal isterse 10-0 yensin yine grubu 4. bitiriyor. o yüzden önce wolsfburg'un puan kaybetmesi beklenecek.
başarıyı kupa almaktan ibaret olarak görenler için pek başarılı gözükmese de şaibesiz aldığı bütün kupaları alın teri kokan mazisi temiz takımdır.
bu ülkede "halkın takımı" sıfatını en çok hakeden genelde emekçi, sosyalist kesmin taraftarı olduğu; ambleminde türk bayrağını taşıyan, kırmızı rengini savaş sonrası siyaha çeviren takımdır. memleket olaylarıyla sürekli alakadar olanların, devlet meselelerini irdeleyen; kendilerini sorumlu hissedenlerin takımıdır. sporu kupa kazanıp müzeye koymaktan çok ülkenin gençliğini yetiştirme amacıyla kullananların takımıdır.
(bkz: gündoğdu marşı)
fenerbahçe ve galatasaray arasındaki ölümcül rekabetten feci şekilde faydalanan takımdır. çünkü bir galatasaraylı için kendi takımının şampiyon olamaması 1 sorun oluşturuyorsa aynı zamanda fenerbahçenin şampiyon olması 5 soruna sebep olmaktadır. tam tersi de geçerlidir tabi. son zamanlardaki kötü gidişlere rağmen fenerbahçe ve galatasaray camialarındaki sessizlik de bundandır.
aldığı kupaların tamamının temiz olduğunu iddia etmek duygusal ve taraflı bir yaklaşımdır. 2003 yılında kazandığı yüzüncü yıl şampiyonluğu, 2006 ve 2007 de türkiye kupasını al(dıttır)ıp, federasyondaki dayılara götürmeler hiç öyle masum bir tarih getirmiyor önümüze.
forzabesiktas.com da güzel bir şarkı eşliğinde son 3 maçın golleri verildiği takım. tamam ben bile inanmıyordum alay edenlere ohooo her senemı şampiyon olucaz diyordum. çok alay yedim bildiginiz gibi değil ama arkama bakıyorumda penaltıdan kasımpaşanın golünü ve galatasaraydan yenen 3 golu çıkarırsak sadece 2 gol yemiş. ben hayatımda beşiktaştan böyle bi istatistik görmedim.
alışmışız sakarya deplasmanında 1-0 galipken panter martinez ile cangelenin cinligi ile gol yemeyi
geçen sene 2-0 lardan maç çevirmeyi
sadece 2 gol yediğiiniz için kutluyorum her yerinizden öpüyorum
ayrıca;
bir kaç takımın en etkili 4 ismiyle beşiktaşın 4 ismi:
son haftalarin en büyük balonu. fenerbahçe gibi son haftaların hatta lig başladığından beri en kötü futbolu oynayan fenerbahçe'yi yendikleri an balona ilk üfürüğü attılar. yaş ortalaması anaokulu sınıfı ortalamasını geçmeyen bir manchester united takımını yendiklerinde ise ikinci üfürüğü salladılar. en son bizim mahalle takımına bile yenilen sivasspor'u da kazayla attıkları bir golle yendikleri için şu an ligin efendisi konumuna geldiler.
ula beşiktaş la bu. iki hafta sonra yine iç karışıklıklar çıkar birkaç yenilgi alırlar ve her şey eskiye döner.
ankaragücü, eskişehirspor, trabzonspor, fenerbahçe, sivasspor fikstüründen tek puan kaybetmeden ve tek gol yemeden ayrılmıştır. zorunuza gitse de gitmese de, en iyi sezonunuzda da en kötü sezonunuzda da beşiktaş en kötü kadrosuyla da en iyi kadrosuyla da ensenizde.
üstelik henüz formda olmayan bir hücum hattıyla ensenizde. üstelik defansından daha kaliteli bir hücum hattı olmasına karşın sakat holosko, sakat delgado, sakat tello, formsuz nihat'a rağmen ensenizde. dua edin ki hiçbiri form tutmasın, sahaya çıkmaya korkarsınız.
semt bizim aşk bizim, son barikat optik barikatı, kartal gol gol gol, alen abi sen manyakmısın, akaretler, tüpçü, şerefinizle oynayın - hakkınızla kazanın, seba başkan, siyah beyaz-ölüm yaşam..
ankaraspor maçını dışında beşiktaş 14 maçta 14 gol attı. böyle bir istatistik en son 70'li yıllarda vardı.
beşiktaşlı olarak yazıyorum bu takım şampiyonluğu veya başarıyı haketmiyor. futbola ihanet olur. gerçi türkiyede hiç bir takım top oynamıyor ama bu kadarda gol kabızlığı olmaz. savunma iyi ama bu türkiye ligi için önemlimi.
avrupada gördük ne olduğunu. ayrıca böyle başarı gelmez.
devre arasında temizlik şart. mustafa hoca artık nobre,tabata,nihat,yusuf,serdar özkan gibi bitik ve asla düzelmeyecek adamlardan vazgeçecek. yerlerine kimleri bulur onu kendi bilecek.
taraftarı olmakla gurur duyduğumuz,
şerefin, hakkın, asaletin sembolü,
vazgeçilmez tutkumuz.
maç skorlarının hiç bir zaman sevgiye engel teşkil etmediğini,
sıfırın altında yanında olmak için on binlerle bir araya geldiğimizdir.
alnımızın akı, yüreğimizin karası,
ona duyduğumuz aşkı,
kendi kendimize kanıtladığımızdır.
soylenenlerin aksine bu sezon cok iyi giden takim. muhtesem fener le bir puan farki olan, firtina gibi galatasaray in bir puan onunde devam etmktedir lige. futbol sadece gol degildir. yediginden fazlasini atarsan iyisindir. hic yemiyorsan fazla gol atmana gerek yoktur. cunku 5-0 ile 1-0 arasinda verilen puan bakimindan hicbir fark yoktur. sadece gol atamiyor diye takima basarisiz diyemezsin. bu takim gecen senenin iki kupali sampiyonudur ve bu sene sampiyon olmak icin icin en oturakli kadroya sahiptir.
nispeten daha az nitelikli kadro yapısına rağmen hiç değilse rakiplerine göre daha fazla takım olma vasfı taşıması nedeniyle şu anda işleri toparlamış görünen ekip. son diyarbakır beraberliğine rağmen. en büyük dezavantajı, gol atması beklenecek oyuncularının müzmin kabız oluşları. nobre santrfor değil, aslında futbolcu bile demeye bin şahit lazım. nihat kahveci atıp atacağı golleri mazide bıraktı, bundan sonra senede 5 gol ortalamasını aşması mucize. en golcü hüviyetindeki bobo eşref saatine denk gelirse yılda 15 barajını zorlar, onun da önünü mustafa denizli kesiyor, nobre aşkına sola çekerek. batuhan potansiyel olarak büyük golcü, lutfedip incelmeye,futbol oynamaya karar verirse. holosko, geri döndüğünde, form tutarsa ikinci devre 4-5 aralığında skor yapabilir. baktığında defansta da, orta sahada da kazma kontenjanından mebzul miktarda oyuncusu mevcut, ancak forvet hattında yapılacak köklü bir değişiklik bu takımın önünü açar, demirören' e rağmen. hatta rüştü sörf yerine bol bol gol bile yese bu iş olur. formül basit, nobre, kahveci, bobo gidecek yerine adam gibi golcüler alınacak. delgado da dönmemeli, tabata'dan kurtulunmalı. nobre gönderilirken üç- beş tane de çakmalı, yıllardır bize mıh sıçtırttığı için. el değmişken kahveci nihat ta ihmal edilmemeli, yılda bilmem kaç milyon euro'ya karşın lütfen oynar gibi yapıp hep bana rabbena dediği için. kargaşa da tüpçüye de iki tane ekleştirsek fena olmaz, nasılsa gideceği yok anasını satiim.
yalan dünyadaki tek gerçek olmanın yanında aşkın nirvanaya ulaşmış halidir. hiç bir aşkla kıyasa sokulmıcak bi aşkla bağlanır insan bu takımın renklerine.