''Pembe hayaller kurmadık hiç bir zaman siyah beyaz dünyanın çocukları olarak.
Ya siyahı oynadık ya beyazı seslendirdik...
Ama hiç bir zaman umutsuz bakmadık O'na; Beşiktaşımıza''
ligin rengi. galatasaray da fenerbahçe de beşiktaş olmazsa anlamsızdır. galatasaray ve fenerbahçe de büyük kulüplerdir ancak beşiktaş' ın bambaşka bir duruşu vardır.
bu sezonki maçlarını izleyen tarafsız herkes, televizyonun başından gülümseyerek kalkmaktadır. inşallah böyle devam ederler.
2008-2009 sezonunun 7. haftası itibariyle sessiz sedasız bir $ekilde 2 beraberlik, 5 galibiyetle, ligin en fazla gol atan 2.* ve en az gol yiyen* 2. takımı $eklinde garip bir istatistikle liderliğe oturmu$ takımımız.
ho$ ligin son haftasında oturmak daha makbul ama, $imdiden alı$tırma yapalım*, ilerde zorlanmayız diyor kendilerine yarı$ta ba$arılar diliyoruz.
lige iyi bir başlangıç yapmış takım. böyle bitirmesi umuduyla izliyoruz maçlarını. umuyoruz ki ligdeki birincilik mücadelesini kazanır da bu sefer yükseklerde taşırız kupayı.
Hafta başından sonuna kadar en çok özlenendir. Zaman onu sevdiğin zaman, durur o zaman geçmekte bilmez hani. Nice çocuklar doğar, büyür seninle, uğruna ölürcesine. Nicelerimiz el bağladık senin için, her maçta yenesin şampiyonluk hasretimizi bitersin diye. Sevmek mi ?
En büyük olduğuna inanmışçasına sevdik seni. Sen bize sporun ahlakını öğrettin 2. olup, şerefimizle olduk demesini, 8 gol yiyen kaleciyi bağrımıza basmayı sen öğrettin. iyi bir Beşiktaşlı olmak için iyi bir insan olmayı senden öğrendik. Sendin bunca yıl sevdiğimiz seveceğimiz, aşkların hepsine ders verircesine hani deplasmandan, deplasmana koşarcasına sevdiğimiz sendin. Bazıları, yıldızlarını gözümüze sokmaya çalıştı, senin göğsünde taşıdığın ay yıldızı görmezcesine, farkımızı bilmezcesine. Seyirci ve taraftar arasında ki farkı inönü de öğrendik sayende.
yaşanmadan anlaşılmayacak sevda, üç-beş kendini bilmezin üzerine laflar ederek stres atma çalıştıkları türkiye'nin en büyük futbol kulübü. oysa gidip 31 çekseler daha çok rahatlayacaklar. burada ettikleri laflar kendilerine dönmeyecek, kadıköy'de fener'i ağlattık mı üzülmeyecekler.
