madem sen o kadar şereflisin dün hakemin lualuayı atmak istememesini de söylesene. ersana maçın başında gösterdiyi sarı kart pozisyonundan daha ağırını yaptı lualua. ama ikinci sarı çıkmadı.
Şununcu değil, üçüncü büyük, ve fazla bile muamele görüyor. Bjk taraftarının takımını haddinden fazla sevmesinden kaynaklanıyor bu isyanlar, başarıya ulaşamamayı kabullenememesinden. Hala bjk taraftarı olmayı ayrıcalıklı, gururlu, şerefli diğerleri şerefsiz mantığından kurtulamıyorlar. Kin kusmadan sesleniyorum bjknin gücü ve büyüklüğü bu, her sene şampiyonluk bekleyip sonra nereye saracağınızı bilemiyosunuz.
son maçtaki oyuncuların tavrı, bu tür bahanelere sadece gülünecek hale getirmiştir. mustafa pektemekle mi şampiyon olacağız lan biz? kurtarsın diye oyuna soktuğun adama bak. hakemler hatalı kararlar verdi eyvallah da bir tek beşiktaşa yapmadılar. en fazla beşiktaşa yapmış olsalar bile bahane olamaz ulan bu. en fazla 3 maç kaybet hakem hatasıyla. sen böyle ruhsuz oynadıkça hiç bir cacık olmaz. dün akşam gökhan törenin neden oyunda kaldığını kimse açıklayamaz. neden tolgayın çıktığını da açıklayamaz. elinde cenk gibi adam var, mustafa ile 15 dakika harcadın boş yere. elinde kerim frei var, gökhanın bir şeyler yapmasını bekliyorsun. olcaydan bir şeyler bekliyorsun. sosa dışında uğraşan futbolcu yok sahada iki-üç haftadır, hala hakem makem, bırakın arkadaşım. şampiyonluğu verdiniz. yine ümitlendirip utandırdınız bizi.
aylardır girmediğim sözlüğe zorla soktunuz beni gökhan töre kavga etmedi kavgayı ayırdı, mustafa çulcuya göre
akhisarın 3 kırmızısı var ama biz ağlağız he? bunlara hep renklilerin orospu çocuğu beyanatı denir !
burada konu olan Beşiktaş'ın hangi maçı iyi oynadığı hangi maçı kötü oynadığı değil, kaç maçta ne kadar hakkı yendiğidir.
buradan renklilere sesleniyorum, oğlum hiç bir bok değilsiniz, kendinize saçma sapan şehir hikayeleri uydurmayın, biz böyle büyüğüz, şöyle büyüğüz diye falan, Beşiktaş herşeye rağmen son dakkalarda yaptığı aptallığa rağmen, sahasız, hakemsiz, tffsiz, ligin amına koduysa şimdiye kadar, siz bu kadar eksi şartlarına rağmen, sadece ve sadece o çok övündüğünüz takımlarınızla, Beşiktaş'la rekabet halinde olmayı başarabildiyseniz, şuana kadar, bir düşünün bakalım asıl büyük kim?
evet birisi demişki, gs için biz 8. olduk sesimizi çıkarmadık, pek güzel söylemiş, o senede gs.nin sahası yoktu, yarım devre olimpiyatta oynadı, samiyen'e dönmek zorunda kaldı, o sene Beşiktaş kadar sıkıntılı olmasa da ona yakın şartları vardı, ama götü başı dağıttı, uzun süreler 10. sırasının altında mücadele etti, küme mi düşecek ihtimalleri doğdu, son anda zorla 8.liği kurtardı. Beşiktaş ise çok daha zor şartlarda, tepeye oynadı ve hala oynuyor, şimdi bir daha düşünün bakalım büyük kim?
birisi tff başkanı beşiktaş'lı demiş, koyayım ben onun beşiktaş'lılığına, bu sene Beşiktaş'ın en büyük düşmanı odur zaten, götü üç buçuk atıyo, bu yönetim benden alınan devasa enkazı adam edip, şampiyon yapıp, efsane olur da, benim son kalmış yarım kuruşluk itibarım tümden mi göt olur diye,
bu sene Beşiktaş'ın şampiyon olmasını en istemeyecek adam tff başkanıdır, ne diyosunuz siz.
Beşiktaş maçlarında , ne oluyorsa bu hakemlerimizin bazı duyularına bişeyler oluyor, tıp dünyası incelemelidir durumu, belki yeni bir sendrom keşfedilecek.
yani, gözünün önünden, oyuncu formasını falan çıkarıp maç oynanırken, sahayı terk ediyor, sonra tekrar vazgeçtim deyip, formayı giyinip tekrar oyuna giriyor, bunlar görüntülere göre hakemin tam önünde yaklaşık bir kaç metre mesafede cereyan ediyor, ama hakem maçtan sonra allah allah gerçekten bunlar oldu mu, ben niye görmedim acaba , diyor.
mesela bir başka oyuncu, yine görüntülere göre , hakemin hemen dibinde, önüne gelene, ana, avret, bacı, sülalede kim varsa dümdüz gidiyor, hem de dakikalarca, ama hakem sanki tatlı bir melodi dinlermiş huşu içinde kendisini takip ediyor,
mesela yine başka bir oyuncu, taç çizgisinde topu alıyor, karşında beşiktaş'lı defans oyuncusunun çizgiyi tam kapattığını görünce, tesadüfen! tam orada olan yan hakemin neredeyse ayaklarının dibinde, topu bir güzel 2mt çizgiden dışarı çekerek, karşısındaki oyuncuya harika bir çalım atıp, tekrar içeri sokuyor, yan hakem öyle bir şevk ile devam işareti veriyor ki, orta hakem de o gazla, sanki kontra atağa katılıyor,
yine mesela, bir derbide daha, bir oyuncu, demba ba'yı, bir serbest vuruşta, ceza sahasında önce belinden kavrıyor, usta bir hamleyle havaya kaldırıp künde pozisyonuna getiriyor ve bastırıp puanı alıyor, bunlar hani bu sene istediler mi her karara etki eden kale arkası hakemin tam bir metre önünde oluyor, ancak o yardımcı hakem, hareketin güzelliğine kapılım, benden de iki teknik puan diyor..
neyse bunlar o kadar çok ki bu sene yaz yaz bitmez, ama yazık değil mi bu kadarı,
bu arada elbette Beşiktaş'ın hele şu son iki antep ve Akhisar maçında kaybettiği saçma puanlarla, herşeye rağmen elindeki şampiyonluğu kendi eli ile hediye edişi için, bahaneler ardına sığınmak değil niyetim,
ancak böyle acı duyduğumuz zamanlarda da, geçmişte uğranılan bu kadar zalimlik ve haksızlık insanın içinde daha bir depreşiyor, siz de hak verin be kardeşim.
Sene başında bende diğer gsliler gibi bjk iyi oynuyo, bu sene hakediyolar falan diyodum. Sonra bu hakem, federasyon falan bu taraftarı soğuttu beni bjkden ve Biliçin değerini bilmemeleri. Anlayamadığım bjknin durumu la ligadaki valencia gibi bunun yanında hala hakem baskısı oluşturmaya çalışıyorlar. Bi kere sen bu ligin üçüncü sıradaki büyük takımısın, birincilik muamelesi bekliyosun. Dünyanın her yerinde en büyükler korunur.