iyi taraftardır, güzel taraftardır ama içlerinde büyük bir eziklik her daim vardır. bak, ezik taraftar demiyorum dikkat et.
her galatasaray maçı öncesi 92 93 sezonundan 8-0'lık ankaragücü maçını hatırlarlar; ama beşiktaş'ın ankaragücü'nü o sezon istanbul'da 4-0, ankara'da ise 6-0 yendiğini unuturlar. yıllardır kötü yönetilmenin, hatalı transferlerin acısını hakemlerden çıkartmayı da adet edinmişlerdir.
Bundan yaklaşık 1,5-2 ay önce beşiktaş'ın sahasında istanbul belediyesporla oynadığı maçta abdullah avcı'yı satılmakla suçlayan belkide yine aynı adamın katkısıyla takımının şampiyonluğa ulaştığı taktirde ne yapacağını merak ettiğim taraftardır...
ne zaman inönü'de beşiktaş yenilse, ilk suçladıkları hakem, sonra teknik direktör, sonra başkan, sonra futbolcular ve sonra masörler olmak üzere sövgü dolu tezahüratlara başlayan, rakip takım taraftarlarına saldıran, kadınından erkeğine herkesin holiganlaştığı bir yapısı var.
anlamadığım şey; süper bir uyumun var tribünlerde, süper sloganların ve bu sloganları destanlaştıran tezahüratların var da, neden yenildiğinde de güzel şeyler yapmıyorsun ey taraftar. neden rakip takımı fenerbahçe olsa da alkışlayamıyorsun. ya da neden sessizce terketmiyorsun stadı.
bana ne derseniz deyin ama gidin bi real madrid taraftarının barcelona'dan 6(altı[vi]) gol yediği maçta bile gıklarının çıkmadığı o anları izleyin. lütfen artık futbolu futbol gibi izleyelim amınakoyim. artık ilerleyelim, sokak kültürünü, serseri taraftar desteğini atalım üstümüzden.
lüt
fen
not: evet, trabzonspor taraftarıyım. benzer şeyleri kendi takımımın taraftarlarına da söylüyorum. her takımın taraftarlarına söylüyorum. çünkü türkiye'de maalesef takım böyle yobazca tutuluyor.
ve siz beşiktaş taraftarları, bu yazdıklarımı tüm takım taraftarlarına diyormuşum gibi okuyun. burda amaç futbolun da değil, insanlığın körelmemesi. hatta bu yazıdaki en baba amaç, futbolu iki rakip takım taraftarının yanyana izleyebilmesi. ben bir trabzonsporlu olarak, en samimi arkadaşımı fenerbahçeli olmasına bakmaksızın seçip, onunla fenerbahçe-trabzonspor maçını yanyana oturup izleyebiliyorsam, sen bunu neden yapamayasın ki?
aslında şampiyonluğu o kadar da önemsemeyen taraftarlardır. bu yüzdendir ki sevinmek için sevmedik sloganını söyleyen taraftardır. onlar için önemli olan sahada takımı için savaşan futbolcuları görmektir. futbolcularla ilgilenmezler, ruhlarıyla ilgilenirler. futbolcunun yeteneği sınırlı da olsa sahada savaştığını görmesi onlar için daha önemlidir.
tabi böyle bir taraftar olunca diğer takım taraftarlarının çekememesi çok normaldir.
beni tanıyor musunuz ? bu soru için farındayım ama nasıl olsa benim için delirecek, coşacak, bana itaat edeceksiniz. bu döngüyü lehinize çeviremezsiniz.bir taneniz şimdiden uyruğuma girdi bile.. direnmek yerine tadını çıkarmaya bakın.
tanım: iyi sevişen taraftardır. erkek- dişi farketmez.
ligde bulunduğu konumu haketmediklerini, önümüzdeki sezon şampiyonlar ligi'nde cinsel obje olarak kullanılınca anlayacak olan taraftarlardır. çarşığğğğ.
(bkz: 12 nisan 2009 galatasaray fenerbahçe maçı) nın sonucundan sonra puan farkının da her iki takımla 7 ye çıkmasından dolayı yaşananları gevrek gevrek izleyen taraftardır. haftaya iddaa kuponunda da gs ve fb nin rakiplerine kırmızı kartlardan dolayı basmaktan çekinmeyecek kadar da piçtirler.
fenerbahçe senfonisi'ni yapan fazıl say'ın "tezahürat konusunda kimse çarşı'yı geçemez, biz onlara rakip bile olamadık." şeklinde değerlendirdiği taraftardır.
al oku belki beynin idrak edebilme yetisi kazanır.
sadece futbol değil ,gündemi takip edip ,gereken her konuda tepkisini gösteren duyarlı taraftardır.
en yaratıcı örnekleri;
alayına sobe ulan, çocuk pornosuna hayır!!!
hepimiz mustafa kelamliz.
hepimiz ozon tabakasıyız.
beşiktaşlıyız savaşa karşıyızdır.
takımları oyun oynamadığı zaman "bu takım niye oynamıyor" hocam diye hocasına yüklenen takımdır. bazıları gibi para sıçmayan takımdır bu yüzden hakkını futbolda arar karanlık işlerde aramaz. iddaa ediyorum bu ülkede herhangi bir takım aşkından bahsetmiyorum bütün aşkların kralı beşiktaşın taraftarındadır hiç kimse ama hiç kimse bir şeyi bu kadar sevemez. verdiği sosyal mesajlar actığı pankartlarda sadece beşiktaşa olan sevgilerini değil ülkelerine olan sevgiyi gösterir. takımı 11 sene değil kıyamete kadar şampiyon olamasa bile onlar da kıyamete kadar beşiktaşlıyım derler.