carsi olmazsa daha iyi olacak taraftardir. zira klübü kendi cikarlari dogrultusunda yönlendiriyorlar. demiroren'in adamlaridirlar su an. carsi yani. samimi bjk taraftari harbidir. carsi gibi kaypak degil yani.
çarşı=beşiktaş taraftarı
beşiktaş taraftarı kimsenın adamı değildir.aynı şekil çarşıda kimsenın adamı değildir lakin adamı olsaydı 36 amigo 1 yıl ceza yemezdi.lakin olsaydı *yıldırım demirören tribünleri bitiriceğim demezdi.
öncelikle beşiktaşım aşktır.dahil olduğum bu taraftar topluluğu herşeye değerdir.beşiktaşımızı yaşayanlar burada uzun entryler girmeye gerek görmezken bazı ezikler paragraflarca yazmıştır yine de kinlerini tam olarak kusamamışlardır. öyle bir yaradır ki bu hiç bir ilaç ka-pa-ta-maz. kartallara bin selam olsun...
türkiyenin insanlarından oluşan aynı Türk insanının karakter özelliklerine sahip taraftar grubu. Bunu söylememin sebebi; anlık küçük başarılara çok sevinen, avrupanın genelinde başarısı olmayan bir takıma sahip olmasına rağmen takımına büyük gelen ve avrupada ki belkide en iyi organize olmuş ve çalışan taraftar grubudur. Aynı Türkiyede bir Türk olmak gibi yani...
bir galatasaray'lı olarak en sevdiğim adamlar bu taraftar grubuna ait. eşcinsel falan değilim. ki homofobik de değilimdir.
bu taraftar grubuna ait arkadaşlarımla geçirdiğim keyifli vakitleri kolay kolay hiç kimseyle geçiremiyorum.. beşiktaş delisi kankamla pes oynarken aldığım zevki hiçbir insanla pes oynarken alamadım ben.
beşiktaş sempatizanı eski ev arkadaşımla beyin jimnastiği yaparken her konu hakkında konuşmamızdan aldığım hazzı hiçbir insanla sohbet ederken alamıyorum ben.
beşiktaş'ı körü körüne savunmayan çocukluk arkadaşımla ana caddede yürürken o an hissettiğim güven duygusunu hiçbir takımın taraftarıylayken duyumsayamıyorum ben.
bu bir stil meselesi. insan, kendisini kendisi yapan her şeye göre şekillenir. en basit örmekle takımının logosu kartal olan, takımının logosu aslan olan bir takımın taraftarından bir yılana ya da bir sıçana yaraşır hareketler gördünüz mü hiç?
kendini bilmez bir kaç kişi hariç bu takımın taraftarının asla ve asla takımına ve takımına olan sevdasına çemkirdiğini görmedim ben.
bir gün nasip ve kısmet olursa eğer, inönü stadyumu'na gidip de yukarıda bahsettiğim her hangi bir beşiktaş sevdalısı gerçek insanla bağırmak isterim o büyük kulüp için.
entresan bir taraftar grubu. Türkiye de yaptıkları işleri bir çok taraftarı grubu yapamamıştır (bkz: çarşı). Fakat sanki son zamanlarda özellikle amigo optik in cezaevi süreci ile başlayan ve ölümüyle de devam eden bir sürecin ardından eski benliklerini tribün ruhunu gitgide kaybetmektedir. Burda optik abiye * değinmeden edemiyeceğim. kendisi beşiktaş için bir çok fedakarlıklar yapmış olayına bile girmeden, beşiktaştan hiç bir maddi olanaklar beklemeden bu işe başkoymuştur. Şu anda oluşan tribün olaylarında, kendisinin aralarında olmadığı için bu tip olayların yaşanmakta olduğunu düşünmekteyim.
Yönetimle tribünün bu kadar karşı karıya gelmesi, bence bu denli başarılar yaşamış ve daha da yaşamak için ellerinden geleni yapmaya çalışan demirören heyetinine yaptıkları yanlıştır. Bir çıkar söz konusudur bu konuda. Bu adamlar birşeyler yapmaya çalıştıkça son dönemlerde karşı karşıya gelmeleri bence talihsizliktir. Zamanında Aziz yıldırımın yaptığı temizleme operasyonunu demirörenin yapmasını da doğru buluyorum. Galiba bu konuda en şanslı takım galatasarayıdır. Şu ana kadar çok olaylı bir şekilde yönetimle karşı karşıya gelmemiştir. Ayrıca alpaslan dikmen öldükten sonrada çizgilerini aynı şekilde korumuşlardır.
Tribün çıkarcı olmamak zorundadır. Yıldırım demirörende evet geldiği zaman bir çok yanlışları olmuştur. Zaten o taraftar demirönerini o koltuğa oturtmuştur. herkezin üzerinde durduğu, ağız birliği etmişcesine konuşulanlar, "Yaptığı en büyük yanlışın arkasına aldığı tribünü bir gün karşıma alırım diye düşünmeyişidir" şeklindedir. Ama düşünmüş galiba. Karşımda aziz yıldırımdan bu konulardan nasıl hareket edilir dersi almış bir demirören görmekteyim. Eğer kulübe zarar veren, medya ya konu eden bir taraftar varsa karşında yapılması en doğru harekette budur.
kendilerini pek sevmesem de itiraf etmeliyim ki türkiye'nin en iyi taraftar grubudur kendileri.
Bir bursaspor taraftarı olarak şunu söylemeliyim türkiyenin en iyi 2 taraftar grubu artık tartışmasız biçimde texas ve çarşı haline gelmiştir ancak acı gerçek çarşı bizden daha iyidir,bunun nedenlerine geldiğimizde çarşının beşiktaş gibi milyonlarca taraftarı olan bir kulübün taraftar grubu olması,istanbul faktörü vs. vs. dir,buradan şunu çıkarıyorum ayrıca çarşı elindeki çok sağlam iki koz nedeniyle bizden iyidir,şartlar eşit olsa ne olur ona bakmak lazım birde.
Kısacası sevmesem de saygı duyduğum bir taraftar grubudur.
hiç sevmesemde beşiktaşlıları evet kabul etmek gerekirki en iyi taraftar en coşkulu taraftar onlarındır ve inanıyorumki beşiktaş hani olur ya bazı takımlar taraftarsız hiç birşeydirler ve bazı takımların taraftara ihtiyacı bile gerekmez ama beşiktaş kesinlikle ihtiyacı olan bir takımdır bir bütündür çarşı ile onlar.
şampiyon olamadıkları her sezon kesinlikle şaibeye kurban giden büyük takımın taraftarlarıdır. şaibe olmasa 1959'dan beri kesintisiz şampiyon olacaklardı da işte şaibesaray, fenerasyon falan, güzel şeyler...*
tüpçüyü istifaya davet etme sebebi kaybedilen birkaç maç olduğu sanılan taraftar gurubu. halbuki duruşu olmayan, sürekli kazık yiyen ve yıllardır -kupa kazandırsa bile- kulubü kötü yöneten bir yönetime tepki göstermiştir. asla anlık değildir. bugünlerde susmuş olmaları sadece takımın havasını bozmamak adınadır.
Beşiktaş ne kadar başarısız olursa, taraftarının performansı o kadar artar. Daha fazla başarılı olabilseler, sanırım bu kadar çeneye vurmaz. Yani bu yaratıcı Beşiktaş taraftarı olayı bence sadece başarısızlıktan kaynaklanan bir durumdur. Sahada hiç bir şey göremezsiniz fakat onlar der ki; Taraftar nasıldı? sizde böyle taraftar yok, zaten herkes bizi kıskanıyor, marşlarımızı çalıyor vs. şeklinde havalara girerler. Halbuki diğer 2 büyük takım taraftarı Bjk ile ilgilenmezler. Hayatlaranın merkezine rakip olarak gördükleri Fenerbahçe'yi ve ya Galatasaray'ı koyarlar. Bjk taraftarı rakip olarak anılmak ister. Bunun içinde tribünde çok yaratıcı olurlar. Biraz kızdırmak, biraz dikkat çekmek için olsa gerek. Yoksa diğer 2 büyük takım taraftarı, biz şampiyon olamazsak beşiktaş olsun diye bir istekte bulunmazdı. Yani rakip olarak görmemelerinden kaynaklanana bir durum olduğunu düşünüyorum.
ne oyunculara, ne yönetime, ne yıldızlara, ne stat ve tesislere, ne paraya, ne bilete sadece ruha beşiktaş'a aşık olmaktır... beşiktaşkı yaşamaktır... üzgünüm sevgilim anlaşamadık siyah beyaz aşkı paylaşamadık diyebilmektir... sevgiliyle beşiktaş arasında bir kıyaslamanın mümkün olamaması demektir... elindeki her imkanı beşiktaşımız için feda edebilmektir... sadece beşiktaş taraftarı diye hiç tanımadığın adamlarla sabahlara kadar içmektir... her zaman kafanın güzel olmasıdır... duyarlılıktır, protestliktir, halkçılıktır, anarşistliktir bir nevi, şairliktir kısacası aşık olmaktır hemde ölene kadar....
sabırlı olan taraftardır demeyi çok isterdim ama sabırsız bir taraftartır, mağlubiyeti sindiremez, tepkisini ağır bir şekilde ortaya koyar, en büyük özelliği ise sevinmek için sevmedik diyebilmesidir.