Ilişkilerin hep 3. ve daha da çok olarak 5. senesinde ayrılık gelebiliyor. hatta evliliklerin bile 5. senesi çok riskli deniliyor. çift taraflı dikkatli olunması ve biraz toleransın arttırılması gerekiyor.
kendimi mehmet coşkundeniz gibi hissettim yahu.
dört senelik sevgiliden ayrılmaktan çok farkı olmadığından, yaşanan güzel günler hoş hatıra, acılar ilerisi için ders, yürekteki aşk ve aşık olunduğunu bilme güveni de dostluk ve onun için her şeyin en iyisini isteme haline dönüşen durumdur. önemli nokta ego savaşı ile değil, değer verdiğin insana olan arkadaşlık dostluk sevgisini bitirmeden noktayı koyabilmektir.**
ayrılmayı isteyen eğer sen değilsen bir beş sene kendine gelemeyeceğin durumdur. anlam veremezsin kendi kendine sorular sorarsın, kendi kendine konuşursun artık aşmışsındır. beş senelik eşten ayrılmaktan da zordur..
ilişkinizin, yürümediğine inanmanızla gerçekleşen hadisedir. sevmek dâhi yeterli olmayabilir, ölmek dâhi yerine göre... bir yerde küçük bir ömürdür paylaştığınız ve ömür, tükenmiştir artık.
(bkz: çok seviyorum ama diye bitirilen aşklar) katagorisinde olan ayrılıklardır. parçalanır, hırpalanır, kahrolur, yıkılırsınız lakin öyle çok ama' ları sıralar ki giden apışıp kalırsınız. işte tam o anda dünya başınızın üstüne değil ayaklarınızın altından bile kaybolur gider. ahh ölsem dersiniz.
yaşınız 22 ise hayatınızın %25'i olur neredeyse. canınız yanar beraber büyüdüğünüz, bir zamanlar eşiniz olmasını istediğiniz kişi artık yoktur. canınız yanar, deli gibi özlersiniz ama yine de susmak zorundasınızdır.
yirmili yaşlarda canınızı çok fazla yakacak bir olaydır.
2 sene önce yaşadığım olaydır. tehlikelidir, sebep nolursa olsun unutmak zaman alır. bir kaç kere dayanamayıp " bi şey yapayımda tekrar başlayalım" dersiniz. kendinize engel olun. sakın böyle bir hata yapmayın.